Tarihin kadirşinaslıkta vefasızlık ettiği insanlar vardır. Bunların başında Birinci Dünya Savaşı yıllarında askerimizi salgın hastalıkların kırıp geçirmesine engel olan Dr. Süleyman Numan Paşa gelir.

O yıllarda on binlerce Avrupalı askerlerin canlarını savaşlarda mermilerden, şarapnellerden çok tifo, kolera, tifüs gibi salgın hastalıklar almıştı.

Savaş yıllarında asker zayiatını aza indirmek için cepheleri defalarca dolaşan Paşa askeri aşılatırken diğer yandan da sağlık teşkilatında yeni düzenlemelere gidilmesini sağlamıştı.(Murat Bardakçı, Haber Türk,09.04.2020)

Bu vefakâr ve o günün şartları düşünüldüğünde bir hayli cefakâr bu Paşa’nın adı zaman içinde unutulmuş gitmiştir.

Umarım yaşadığımız salgında süreci yönetmede önyargısız davranışlarıyla bir Dr. Süleyman Numan Paşa örneği sergileyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya tarih onun gibi haksızlık etmez.

Çünkü Fahrettin Koca Türkiye’nin süreci en az hasarla atlatması için elinden geleni yaptı ve yapmak için de çırpınıyor.

BİR: Bilim Kurulu’nu kurarken görüşüne düşüncesine bakmaksızın objektif bir yaklaşımla doktorların yetkinliğini ölçü aldı ve unutulanları sonradan eklemiştir.

İKİ: Bilim adamı zihniyetiyle millete karşı gerçekleri saptırmadan, saklamadan anlatmada son derece dürüst davrandı.

Ayrıca her Bilim Kurulu toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantılarına bütün gazetecilerin katılımına izin vermesiyle ve sorular karşısındaki samimiyetiyle hem devlete hem de sağlık teşkilatına daha da güven sağladı.

Bu güveni en fazla artıran da katkısı olacakları sürece katma konusunda bir yangında yardım için gelen bir itfaiyenin plakası sorulmayacağı gibi gerçekçi davranmasıdır.

Ancak salgının kontrol altına alınmasında ve önlenmesinde hem Bilim Kurulu’nun aldığı kararların uygulanması hem de Bakan’ın sergilediği gayretin alanda karşılık bulması taşra örgütüne bağlıdır.

Onun içindir ki, gerek süreçle ilgili mücadelede zaman kazanmak gerekse çözüm üretmede taşranın elini güçlendirmek için Cumhurbaşkanı inisiyatifi Valiliklere bıraktı.

Ancak başarıya sadece Pandemi Kurulu’yla ulaşmak mümkün görünmüyor. Çünkü alınacak tedbir sadece salgınla sınırlı değil onun etkileyeceği turizmden tarıma kadar bütün sektörler.

Onun için Pandemi Kurulu’na bir de sivil toplum örgütleri ziraat odası, turizm sektörü, Tabipler Odası temsilcileri ile birlikte psikolog, sosyolog ve emniyet yetkililerinden oluşan bir İcra Kurulu’nu da ilave etmek şarttır.

Tıpkı Sağlık Bakanı’nın kurduğu ADÜ’den Prof.Dr. Pınar Okyay’ın da üyesi olduğu ikinci Toplum Bilimleri Kurulu gibi..

Böylece hem Vali Yavuz Selim Köşger’in eli rahatlar hem de Sağlık Müdürünün yükü hafifler, vaka sorunlarına daha fazla zaman ayırma fırsatı bulur.

Peki, bu kurul ne yapacak?

BİR: Pandemi Kurulu’ndan ayrı bir yapıda olacak İcra Kurulu’nun farkı adından anlaşılacağı üzere alınan kararlarının yerine getirilmesini denetler, olası sorunları gündemine alır ve çözer.

İKİ: Başlayan tarım sezonuyla ilgili faaliyetleri pandemi kurallarına göre düzenler ve yaklaşan turizm sezonuyla ilgili tedbir ve kuralları belirler.

Aydın bir tarım havzasıdır, ekim ve dikim sezonu başlamıştır, çoğu ilçede çiftçinin ekim, dikime hazırlık için ovaya pandemi kurallarına göre nasıl ineceği belli değildir.

Ayrıca çilek başta bazı meyvelerin de hasadı başlamıştır, ancak amelenin hangi pandemik kurallar çerçevesinde çalışacağı belli değildir.

Onları belirler.

Bu tedbirleri almak elzemdir. Zira Güney Kore’de ilk 30 hastaya kadar normal seyrinde giden vakaları tedbirsizlikten 31'inci hastanın 20 günde nasıl yüze, iki yüze katladığı herkesin malumudur.

ÜÇ: Bu tür seferberliği gerektiren hallerde ayrımcılık salgından da beter bir hastalıktır, zira salgın gün gelir biter ayrımcılığın yapacağı tahribat bir kuşaktan diğerine miras kalır.

Sağlık Bakanı ise basın toplantılarında akredite uygulamamakla ve her soruya açık yüreklilikle verdiği cevaplarla ayrıca Bakanlık Bilim Kurulunu oluştururken liyakat dışında bir özellik tanımamakla tarafsızlığını göstermiştir.

Onun bu tavrı taşra yöneticilerine aynı yolu takip etmeleri gerektiğine bir işarettir.

İşte kurulacak olan bu kurul sağlık çalışanlarının kurulda sendikalarıyla temsil edilmesi bu birlikteliğin sağlanmasına değerli bir katkı yapacağı gibi moralleri de yükseltecektir.

DÖRT: İcra Kurulu’nun çözüm üretmesi gereken diğer bir konu da dışarı çıkması kısıtlanan 65 yaş üstü, çoğu uzun süre evde kalmaya alışık olmayan kesime yönelik psikolojik destek programlarıdır.

Bunun nasıl, ne şekilde olacağının kararını uzmanın tavsiyeleri doğrultusunda kurul üyeleri verecektir.

BEŞ: Ayrıca kurul sağlık çalışanları ile karantina ve iz sürme konularında birlikte çalışan emniyet güçleri arasında mesela karantinadaki bir sağlık çalışanının bir hastane yetkilisi tarafından göreve çağrılması gibi ihtilaflı konuları da çözecektir.

Bilindiği üzere karantinaya alınan bir apartman veya evin sorumluluğunu emniyet güçleri yükleniyor.

Geçtiğimiz hafta içinde emniyet birimleriyle bir hastane yöneticisi arasında böyle bir olay yaşandı.

ALTI: Aydın yaklaşık 20 bin teste karşılık 45-50 arası vakayla diğer illere göre iyi durumdadır. Ancak bu iyiliğin devamı alınacak sıkı tedbirler ve vatandaşın da bunlara eksiksiz uymasıyla mümkündür.