Ülkemiz ve içinde yaşadığımız Aydın kenti birinci dereceden deprem bölgesinde yer alıyor. Yer kabuğu hareketliliği ile bölgemizde sürekli depremler meydana geliyor. Bu depremlerde zaman zaman çok sayıda da ölümler meydana gelebiliyor.

Batı Anadolu’da yer alan Aydın’da 19. yüzyılın en büyük depremi 1899 Aydın-Denizli depremi 20 Eylül Çarşamba günü sabah 4.00 civarlarında meydana gelmiştir. Kandilli Rasathanesinin veri tabanına göre 9 şiddetinde meydana gelen deprem 40 saniye sürmüş ve çok geniş bir alanda hissedilmiştir.

Depremin etki alanının genel olarak belirtilecek olursa Sakız, Midilli gibi Ege adalarında, Muğla’dan Marmara denizine kadar Ege kıyılarında, İzmir, Manisa, Kütahya ve Afyonkarahisar’ın birçok yerinde, hatta Atina ve İstanbul’da hissedilmiştir. Yıkıcı mahiyetteki depremde büyük oranda can ve mal kaybı yaşanmıştır. Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 724 ila 754, yaralananlarını sayısı ise 706 ila 738 olarak belirtilmiştir.

Depremde bu kadar fazla can kaybının olmasının nedeni depremin şiddetiyle olduğu kadar insanların deprem vakti uykuda olması, evlerin kerpiçten yapıldığı için dayanaksız olması ile de alakalı olduğu raporlanmıştır. Depremin yarattığı hasar, can kaybı kadar yıkıcı ve büyük oranda olmuştur. Aydın’da 350, Köşk, Sultanhisar, Atça ve Nazilli’de 2052, Kuyucak ve Ortakçı’da 2931, Sarayköy’de de 820 olmak üzere toplamda 12.932 ev yıkılmış ve bunun sonucunda ise 80.000 insanın evsiz yurtsuz kalmıştır. 20 Eylül’de meydana gelen bu depremin artçıları 7-8 ay kadar bir uzun süre aralıklarla devam ederek Mayıs ayında son bulmuştur.

Depremin yaşandığı dönemde Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu mali sıkıntılar böylesi büyük depremin masraflarının üstesinden gelmek devlet için büyük problem olmuştur. Ancak 1899 depreminin yarattığı hasar dönemin padişahı II. Abdülhamid’in tıpkı diğer depremler için yaptığı gibi bu depremde de depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermek, yaralı insanların tedavi edilmesi, hasar gören evlerin yeniden inşası ve onarılması gibi durumlar için ilgili kişilere emirler vermiştir. Bu dönemde depremden kaynaklı harcamaları karşılamak için diğer doğal afetlerde de kullanılan komisyon oluşturma yöntemine başvurulmuştur. II. Abdülhamid’in talimatıyla kurulan “İane Komisyonu” ve merkezi olarak Aydın, İzmir ve İstanbul büyük şehirlerde ve diğer bölgelerdeki komisyonlar sayesinde toplanan yardımlar ile depremzedelerin ihtiyaçları giderilmiştir.

Şimdi bu bilgileri neden verdik. Aydın yukarıda belirttiğimiz gibi aktif fay hatları üzerinde bulunmakta. Bilinen tarihte sürekli depremler bu fay hatlarında oluşuyor. Ancak deprem konusunda yeterince bilgili değiliz. Depremlerin oluşumu ve kayıpların önlenmesi açısından insanlarımızın eğitilmiş olması ve yapılarımızın depreme göre yapılmış olması şart. Ancak yeterince hazırlıklı ve bilgili olduğumuz maalesef söylenemez.

İlimiz deprem bölgesinde olması nedeniyle sürekli depremler olsa da bu depremler hakkında yeterli araştırmalar yapılmamış. Adnan Menderes Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Üyesi olan Günver Güneş bu konuda ender çalışma yapan kişilerden biri. Günver Güneş sadece deprem konusunda değil, Aydın’ın yakın tarihini her yönüyle araştıran, bu konuda çeşitli kitaplar yazan bir araştırmacı yazar ve öğretim üyesi . Deprem konusundaki eksikliği görerek özellikle 1899 depremi konusunda bir bilimsel çalışma yapmaya karar verdiğinde benden de katkıda bulunmamı istedi. Bir Aydın sevdalısı olarak bu araştırma ilgili bir kitap yayınlayacak olan Günver Güneş’e yardımcı olabilmek benim için mutluluk verici. Umarım en kısa zamanda bu çalışma tamamlanır ve Aydın ile ilgili çalışmaların devamı gelir.

Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir. (Thomas Alva Edison)

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA