CHP İncirliova Kadın Kolları Başkanı Gülşah Çağlar, sosyal medya hesabından "Ben iyileştim ama siz coronadan sınıfta kaldınız" diyerek aşağıdaki mesajı paylaştı.

BEN İYİLEŞTİM AMA SİZ CORONADAN SINIFTA KALDINIZ!

Bir haftadır corona virüsle mücadele eden hastalardan biriyim, hem de mutasyonlu virüse yakalandığım için süreci maalesef zorunlu olarak getirildiğim yurtta geçirmek durumundayım.

İnsan, ne olduğu belirsiz, tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanınca ne hissediyormuş, nelere dikkat edip inceliyormuş, ne ince eliyormuş meğer...

İşin duygusal kısmı bir yana, ben sizlerle bunun prosedür kısmını ve süreci paylaşmak istiyorum ki, şahit olduğum eksiklikler "belki" düzeltilirse diğer hastalar da daha rahat edebilir.

Çünkü bu süreçte maalesef yetkililer ve keza tutulduğumuz Kredi Yurtlar Kurumu benim gözümde sınıfta kalmıştır.

Bizim evimize 3 gün içinde tam 4 kez sağlık bakanlığının aracı geldi gitti, harcanan zamana ve paraya yazık! Oysa ki biz pozitif hastamızın temaslısı olduğumuzu , o yüzden pozitif olduğumuzu düşündüğümüzü gelen sağlık ekibine belirttik ve test istedik. Bizi karantinaya alıp,ilaç verdiler,bol sıvı,bitki çayı ve C vitamini tüketmemizi, evi sürekli havalandırmamızı söyleyip gittiler, test yapmadılar. Bu duruma kendimizi alıştırmaya çalışırken, ertesi gün tekrar arayıp temaslısı olduğumuz hastanın mutasyonlu çıktığını bize de test yapmak üzere geldiklerini söylediler. Bilinçsiz insanlar değiliz, kendimizi izole ettik, apartman sakinlerini uyardık, apartmanı dezenfekte ettirdik, kapıyı dahi açmıyoruz... Az sonra gelen telefonla bizi aşağı çağırdılar!!! Arkadaş, biz çöp bile atmıyoruz ki maskeli bile olsak kimseye virüsü bulaştırmayalım, apartman karantinada değil ki beni aşağı çağırıyorsun???

O gün bize test yaptılar ,aşağıda kapının önünde, 2-3saat sonra tekrar aradılar, pozitifsiniz aşağı inin (yine) ekipler geliyor! Biz (tekrar) aşağı indik, telefona gelen bir kodla giriş yapıp, temaslı karantinalıyken pozitif karantinalıya çevirip, böylece karantina süremizi 1 gün de uzatmış olup gittiler! Ertesi gün biz kendimizi bu duruma alıştırmaya çalışırken bir telefon daha geldi, Gülşah hanım virüsünüz mutasyonlu, eşyalarınızı hazırlayın 15-20 dakika içinde yurda taşınacaksınız, aşağı inin(tekrar)!!! Şaşıracak bile vaktimiz olmadı, başladık eşya toplamaya! Beni almaya gelen şoför arkadaşa telefonda sordum, ben nasıl bir yere gidiyorum, neye ihtiyacım olacak? Ama açıkcası hiç kimse çok net bir bilgiye sahip değil, aynen hastalık gibi, süreçte belirsiz, açıklamasız, her şeye hazırlıklı olmalısınız! Mecbur tutulup buraya getirilirken yine de 1 bardak sıcak çay, 1 sıcak çorba içebileceğimden, günlük meyve ihtiyacımın karşılanacağından şüphem yoktu... Ne yazık ki YANILMIŞIM!

Yurda getirildim, kapıda yere konmuş bir poşetin içinde 1 adet Wc kağıdı, 1 adet kağıt havlu, 1 adet şampuan, 1 adet sıvı sabun, 1 adet lif, 1paket ıslak mendil ve 1 paket kağıt bardakla, görevlilerle sadece telefon vasıtasıyla iletişim kuracağımı anlatan bir kağıt!

Beni odama getirip kesinlikle buradan çıkmamam gerektiğini anlattılar, açıkcası konuşulanları duyabildiğimden bile emin değildim, aklımda sadece gelirken şaşkın, perişan halde bıraktığım eşime iyi olduğumu haber vermek vardı. Biraz toparlanınca içinde bulunduğun duruma adapte olmaya zorluyor zihin kendini. Neler gördüğümü anlatayım size.

3 adet tek kişilik, yatak ve 1 kişilik çarşaf, yastık kılıfı, nevresim, yorgan, 3 adet çalışma masası, 1 adet çamaşırlık, 1 mini buzdolabı, 2 sandalye, wc ve önceki hastadan kalan dolu çöp kutusu. Sonra, sora sora öğreniyorum santrale, çamaşırlarımızı kendimiz elde yıkayacakmışız. Ama ben hastayım, hem de dinlenmem gerektiği söylenen, hareket edince yorulan bir hastayım!!! Açıklama yapılsaydı yanıma daha fazla eşya alarak çamaşır sorununu çözebilirdim!!

Yemekler Kızılay tarafından 3 öğün kapalı paketlerde geliyor, bu arada henüz gerçekten sıcak bir şey yemedim, yemeklerin bize ulaşana kadar sıcaklığı kalmıyor. Günde 3 litre su veriliyor bunun yanında. Daha doğrusu kapalı kapınızın önündeki sandalyeye bırakılıyor her şey. Önce biraz tuhaf geliyor, sıfır temas, ama kimseye de bulaştırmak istemiyorsun elbette virüsü çünkü sen "mutasyonlusun"! Sahi ne demek mutasyonlu virüs?

İlk gün akşam çok üşüdüm, kalorifer var ama odayı ısıttığı pek söylenemez, ateşin mi vardı diye düşünüyorsanız, hayır, sabah akşam ateş ölçmeye geliyorlar, zaten sağlık ekibi olarak tek gördüğünüz, ateş ölçen görevliler,bir şikayetiniz var mı, iyi, ateşiniz normal deyip gidiyorlar!

Sakın bu yurtta kalma olayını hastanede kalmayla karıştırmayın, hastanede hasta olarak sağlıklı beslenmeniz konusunda hassasiyet gösterildiğini biliyoruz. Bu daha çok sen mutasyonlusun, çabuk bulaştırıyorsun,kimseye bulaştırma da tek başına kendi başının çaresine bak,iyi hissetmezsen seni hastaneye göndeririz işte, durumu gibi...

Dünya çapında yayılmış, ölümcül,belirsiz, tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmışsınız, moral olarak çökmüşsünüz ve tek başınıza bir odaya terkedilmişsiniz gibi hissediyorsunuz! Hani bu hastalıkta en önemli şey moraldi?

Hani sağlıklı beslenecektik, C vitamini tüketecektik? Çünkü karantinaya alırken ilk söylenenler bunlar, bol sıvı, bitki çayı tüketin, bol meyve yiyin C vitamini alın, evinizi havalandırın...

Tüm bunlarla da bitmiyor, sadece beyana dayalı verilen temaslı bilgisi son derece yanıltıcı olabiliyor. 2 hastaya bizi eşimle 2 temaslı olarak sisteme giriş yapıyorlar, birimizi 1 kişiye, birimizi diğerine. Sonra tamamen şansa yaptıkları bu atamaya göre 10.günde tekrar test yapıyorlar eşime, neden,çünkü şansa sisteme işlerken eşimi mutasyonlu hastaya temaslı yazmışlar. Oysa bu süreçte aynı evi paylaştığı pozitif diğer hastaya test yapılmıyor. Aradığım İl Sağlık Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü bu konuda bir açıklamada bulunamıyor, bunun sistemsel olduğu, sisteme işlenen dışında her hangi bir şey yapılamayacağı söylemi dışında.Ama sürprizler bitmiyor, 10.gün bana yapılan testin negatif sonucu bildiriliyor tarafıma,gidebilirsiniz deniliyor! Tamam diyorum sevinçle, atlattım seni corona ye huuu!! Araç ne zaman gelecek,hemen mi gidiyoruz diyorum, araç yok siz kendiniz gideceksiniz diyorlar! Yurdun dışında durak var oradan minibüsler geçiyor! Ama diyorum ,tamam negatifim de elimde eşyalarım var, halim yok biraz yürüyünce yoruluyorum, buraya getirirken araçla taşıyorsunuz o gün taburcu olan 4 kişi,bu insanları götürecek bir araç yok mu? Ben biliyorum,memleketimdeyim ama Atça'dan, Didim'den, Kuşadası'ndan gelen var yer, iz bilmezler, halsizler üstelik. Memleketimdeyim dedim ya, bir ricamla Belediye Başkanım araç gönderiyor, tüm hastalığım süresince olduğu gibi hep destek, hep yanımızda, tüm İncirliovalıların olduğu gibi. Ancak yurt güvenliği bu kez kapıda sorun çıkartıyor, hasta dış kapıya yürüyecek araç içeri giremez diye.Negatif çıktınız ya,nasıl olsa 10 gün kimseye de bulaştırmadınız tıkıldınız oraya,bundan sonrası mühim değil, artık başınızın çaresine bakacaksınız!

Tüm yetkili makamlara sesleniyorum,şahsım gözünde geçirmiş olduğum bu sıkıntılı süreçte sınıfta kaldınız!

Devletim bana bir bardak sıcak su, çay veremiyor mu ki,yakınınız su ısıtıcı getirsin diyorsunuz?

Beni sıcacık evimden alıp, moralimi yerle bir edip, önceki hastanın çöpünün dahi alınmadığı bir odaya tıkıyorsunuz,üşüdüğüm konusunda serzenişte bulununca utanmadan şov yapıp videolar çekiyorsunuz, biten tuvalet kağıdının yerine yenisini isteyince"geldiğinizde verildi, yakınınızdan isteyin getirsin" diyen personelinizin kayıtsız tavrına maruz bırakıyorsunuz, siz insan hayatını ne kadar küçümsüyorsunuz???

Sesimin duyulması,bundan sonraki hastaların daha iyi şartlarda misafir edilmesi umuduyla yetkililere kınayarak sesleniyorum; bana sağlıklı bakamayacak, ihtiyaçlarımı karşılayamayacak, 1 sıcak çay veremeyecek, moralimi yerle bir edecekseniz beni neden buraya getirdiniz???

Benim yakınlarım,dostlarım her ihtiyacımı karşılayıp gönderdiler ama ya kimsesi olmayanlar? Ailesi de karantina da olanlar,burada kimsesi bulunmayanlar, imkanı,parası olmayan, sesini çıkaramayanlar ne olacak?? Buradaki tüm hastalara , dışarıdan hiç bir şeye ihtiyaç duymayacakları şekilde bakılmalı, herkes EŞİT olmalı! Buraya getirmeden önce hastalar neye ihtiyaç duyacakları konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirilmeli, hadi çantanı hazırla seni yurda taşıyacağız demek, zaten insanın morali çökmüşken hiç de yardımcı olmuyor. Yurtta bir doktor sürekli bulunmalı, bende çıkan kızarıklıklar için hastaneye götürüldüm,bir ilaç yazıp gönderdiler, parasını kendim ödediğim ilacı alıp yurda geri bırakıldım. Beni yurda kapatan devletim tüm ihtiyaçlarımı karşılayamayacaksa bırakın evimde kalayım ağırlaşırsam söylediğiniz gibi 112 yi kendim de ararım.Tüm hastalara acil şifalar diliyor,yetkililerin sesimi duyarak duyarsız kalmayıp, iyileştirmelere gideceklerine inanmak istiyorum! Saygılarımla...

GÜLŞAH ÇAĞLAR

CHP İncirliova Kadın Kolları Başkanı