Büyük bölümünü Denizli, Aydın, Uşak ve Afyon il topraklarının oluşturduğu Büyük Menderes havzasının kırk yılı aşkın süredir belediye ve sanayi kuruluşlarının atık suları ile kirletildiğini savunan Doktor Aydın yaptığı yazılı açıklamada “2013 yılı Doğal Yaşamı Koruma Vakfı’nın Menderes nehri kirlilik araştırmasında sularda şiddetli organik kirlilik saptandı. Bugün Büyük Menderes nehri Türkiye’nin en kirli 3’cü nehri haline geldi. Adnan Menderes Üniversitesi tarafından yapılan bilimsel çalışmalarda Menderes nehir sularının bitkilerin genetik yapısını bozduğu, tarımsal ürünlerin sağlıklı ürün vasfını kaybettiği, bu ürünlerin insanlar tarafından tüketilmesi halinde insanların sağlıklarını kaybedebileceği saptandı” ifadelerine yer verdi.
Germencik Çevre ve Doğa Derneği Sözcüsü Dr. Metin Aydın’ın yaptığı yazılı açıklama şöyle devam ediyor.
“Tüm bu bilimsel araştırmalar Menderes nehir sularının kirli ve zehirli olduğunu, kesinlikle tarımsal sulamada kullanılmaması gerektiğini, kullanılırsa besin kaynakları yolu ile insanlar dahil tüm canlıların sağlıklarını tehlikeye sokacağını, kanserojen ve öldürücü olacağını gösteriyor.
Bugün Büyük Menderes havzasındaki su, toprak ve tarımsal ürünlerdeki kirlilik seviyeleri yaşamla bağdaşmayacak düzeylerde. Havzada ölüme sebep olan hastalıklar, kanserler, toplam ölümler, bebek ölümleri, beş yaş altı çocuk ölümleri, anne ölümleri Türkiye ortalamasından daha fazla.
Büyük Menderes nehrindeki kirlilik, kirliliğe bağlı zarar ve canlı ölümleri her geçen gün artarken Menderes nehrinin Ege Denizi’ne döküldüğü Söke bölümünde Mayıs ayının 3’üncü haftasında toplu balık ölümleri görüldü.
Menderes havzası boylu boyunca leş kokar hale geldi. Menderes nehrinde toplu balık ölümlerine sebep olan kirlilik havzanın ekosistemine de ciddi zararlar verdi. Bilim adamlarının yaptığı ilk açıklamalara göre Menderes nehrinde ekosistemin eski haline gelmesi yıllar alacak.
Çevre Müdürlüğü, Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ise kirlilik ve toplu balık ölümleri yapan sebebin belli olmadığını, gerekli araştırmaları yapacaklarını, suçlular hakkında cezai müeyyide uygulayacaklarını belirttiler.
