Germencik Çevre ve Doğa Derneği Yönetim Kurulu adına açılama yapan Dr. Metin Aydın jeotermal işletmelerine gelişigüzel santral açma ve işletme ruhsatları verildiğini belirtti. Benzer olayların daha öncede yaşandığını vurgulayarak son olarak Germencik’in Alangüllü mahallesinde bir mezarlığın jeotermal firmaları tarafından şantiye alanına çevrildiğini söyledi.

Aydın, 2007 yılında çıkarılan Jeotermal Yasası ile Aydın topraklarının %85'i jeotermal işletmelerin kullanımına açıldığını belirterek, “Bu güne kadar geçen sürede jeotermal işletmelerin bu kullanım hakkını çok hoyratça ve keyfi kullandıklarına şahit oluyoruz. Özellikle jeotermal santral açma ve işletme ruhsatları verilirken özensiz davranılması, denetim ve kontrollerin yapılmaması, işletmeciler tarafından halk nazarında yasalar bizden yana algısı yaratılması ile bu keyfiyet Aydın'da sınır tanımaz boyutlara ulaşmıştır” dedi. Benzer olayların daha öncede yaşandığını belirten Aydın, “Bu güne kadar Germencik Çevre ve Doğa Derneği olarak Jeotermal santrallerin ve kuyuların Aydın'da birinci sınıf tarım arazilerinde, incir-zeytin-pamuk tarlalarında, arkeolojik sit alanlarında, yerleşim yerlerinin içinde, sağlık ocağı bahçesinde açıldığını ve faaliyette bulunduklarına şahit olmuştuk.

Dernek olarak jeotermallerin akışkanlarını derelere, çaylara, su kanallarına, şehir kanalizasyon sistemlerine saldığını, Menderes Nehrini kirlettiklerine ve jeotermal borularını mahalle sokakları, evlerin üstünden geçirdiklerini pek çok noktada görmüştük. Fakat 12.02.2017 tarihinde Germencik Alangüllü mahallesinde jeotermal işletmelerin yaptıkları faaliyetin benzerini şimdiye kadar hiç görmemiştik” şeklinde konuştu. Aydın’ın konuşmasına şöyle devam etti; Aydın “12 Şubat tarihinde Germencik’in Alangüllü mahallesine yaptığımız ziyarette bu mahalleye ait mezarlık alanının 20 metre yakınına Güriş Jeotermal İşletmesine ait jeotermal kuyusunun çakıldığını, bu kuyuya ait boruların mezarlık sınırları içinden geçirildiğini saptadık.

Mezarlık Şantiye Alanına Dönmüş

Boruları geçirme sırasında mezarlık tamamen bir şantiye halini almış. Ağır tonajlı araçlar mezarlık alanında geniş çukurlar ve izler oluşturmuş. Ne kadar mezar üstünden geçtiklerini ve zarar verdiklerini tespit etmek mümkün değil. Çünkü her taraf iş sahası haline gelmiş, mezarların çoğunda çatlaklar ve yıkımlar oluşmuş, ağaçlar ve direkler mezarların üstüne yıkılmış, jeotermal borular mezarların üstüne bırakılmış, mezarlık çepeçevre jeotermal borular ile çevrelenmiş durumda idi. Atalarımıza

Yapılan Bu Zulmü Kabul Etmiyoruz

Böyle bir vahşeti kabul etmek mümkün değildir. Yıllardır jeotermal işletmelerin kurulum ve faaliyetleri sırasında tarım alanlarına ve ürünlerine, canlı ve doğal yaşama, kültürel varlıklara yaptıkları zararları yaşayarak görüyoruz. Yine tüm bu işlemlere resmî seçilmiş ve atanmış makamların görev ve yetkileri dâhilinde olmasına rağmen suskun kaldıklarını, izin verdiklerini biliyoruz. Ama hakkın rahmetine kavuşmuş atalarımıza yapılan zulme izin vermelerini, görmezden gelmelerini kabul etmek mümkün değildir.

Derhal Son Verilmeli

Mezarlıklara ve atalarımıza yapılan bu işlem sözün bittiği noktadır. Kuldan utanmaz, Allahtan ve yasadan korkmaz bu işlemi dernek olarak nefretle kınıyoruz. Kurtuluş savaşında mezarlarımıza Yunan'ın yapmadığı bu saldırıyı lanetliyoruz. Hala yenilebilir ve çevre dostu bir enerji girişimi diyerek Aydın'da jeotermal işletmeciliğine izin verenleri, onay verenleri, yapılanları görmezden gelenleri Allah'a havale ediyoruz. Atasına, geçmişine saygısı olmayan halkların geleceği olamaz. Atalarının kanı ile sulanmış toprakları, atalarının mezarlarını para adına iş makineleri altında ezilmesine, işkence çekmesine razı olanlar için yaşadıkları bu topraklar vatan olamaz. Germencik Çevre ve Doğa Derneği olarak Germencik Alangüllü mezarlığına yapılan işlemi bir defa daha kınıyor, Aydın'da yapılan jeotermal işletmeciliğine derhal son verilmesini talep ediyoruz