Geçen 13 Mayıs’ta tutuklanan DBD Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in, 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Tutuklu sanık Kamuran Yüksek ve 26 avukatın katıldığı duruşmayı HDP Milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Nursel Aydoğan, Dilek Öcalan ile Halkların Demokratik Kongresi Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve DBP Eş Genel BaşkanıSebahat Tuncel de izledi. Duruşmaya İngiltere işçi sendikası "Unite" temsilcisi Simon Dubbins ile İngiltere İşçi Partisi milletvekili Kate Osamar da katıldı.

KHK TARTIŞMASI ÇIKTI

Yüksek’in yargılandığı duruşma salonuna 26 avukatın girmesi üzerine mahkeme başkanı OHAL kapsamında çıkarılan 667 sayılı kanun hükmünde kararname uyarınca sanığı en fazla 3 avukatın savunabileceğini, diğer avukatların ise izleyici locasına geçmesini istedi. Bunun üzerine başkan ile avukatlar arasında kısa süreli tartışma çıktı.

Avukat Mehmet Emin Aktar, kanun hükmünde kararnamenin soruşturma safhasını kapsadığını belirterek, "Anayasa’nın 120’nci maddesine göre OHAL’e ilişkin KHK, Resmi Gazete’de yayınlandığı gün TBMM’ye sunulması gerekir. 30 gün içinde uygun olup olmadığına karar verilmediği takdirde KHK kendiliğinden düşer. Bu KHK ortadan kalkmıştır. Mahkemeden Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre sanığın istediği kadar avukat ile savunma yapmasına olanak sağlanmasını istiyoruz" dedi.

Daha sonra bu konu ile ilgili görüşünü açıklayan savcı, KHK kapsamında avukatların talebinin reddedilmesini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, kovuşturma safhasında terör suçlarında sanığın ancak 3 avukat yardımından faydalanabileceğini belirterek, talebin reddine karar verdi.

"SİNYAL KESİCİ BANA AİT DEĞİL"

Duruşmada savunması alınan Kamuran Yüksek, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Anayasa çerçevesinde kurulmuş bir siyasi partinin Genel Başkanıyım. Partimiz 103 belediyesi olan, kitlesel gücü yüksek bir partidir. Ben de partinin tüzüğü çerçevesinde defalarca görüşlerimi açıkladım. Hükümetin hem Türkiye’de, hem bölgedeki politikalarını eleştirdim. Ülkemizin iç sorunlarını çözerek daha özgürlükçü bir hale gelmesi için politikalarımızı açıkladım. İddia makamı özellikle demokratik özerklik taleplerimizle ilgili konunun üzerinde durmuş. Bu talep DBP, HDP, DTP’nin parti programlarında da var. Bu nedenle partimize açılmış bir kapatma davası yoktur. DTP’nin kapatılma davasındaki kapatma gerekçelerinde bu konu yoktur. Bu görüşleri açıklamayı suç olarak görmemekteyim. Türkiye ciddi çatışmalı bir süreçten geçti. Bu çatışmalı süreç ile ilgili eleştirilerde bulunduk. Özellikle sivillerin zarar görmemesi için açıklama yaptık. Bu açıklamalarımız suç olarak önümüze getiriliyor. Türkiye’nin çok partili siyaset olarak devam etmesi için bu davanın beraatle sonuçlanması, hatta düşmesi gerekir. Benim örgüte yardım etmek ve suç işlemek gibi bir durumum yok. Benim yanımda sinyal kesici çanta bulunmamıştır. Parti binası aramasında ele geçirilmiştir. Ancak bana ait değildir. Bulunduğundan da bilgim yoktu ve ne olduğunu da bilmiyordum. Hiç görmediğim bir cihazdır" dedi.

Duruşmada söz hakkı verilen savcı, esas hakkındaki görüşünü açıklamak üzere süre verilmesini talep ederek, sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.

MAHKEME BAŞKANI’NDAN TEPKİ: YAZIK BİRBİRİMİZE DÜŞMAN MIYIZ?

Duruşmanın devam ettiği sırada Mahkeme Başkanı izleyici sıralarında oturan bir kadının fotoğraf çektiğini söyleyerek tepki gösterdi. Fotoğrafı çeken kadının yasak olduğunu bilmediğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Lütfen fotoğrafı silin. Yazık, birbirimize düşman mıyız? Kaydeden göz yayınlıyor da" dedi.

Başkan’ın sözleri üzerine fotoğrafı çektiği iddia edilen kadın, avukatlar eşliğinde salon dışına alındı.

FOTOĞRAF SOSYAL MEDYADA YAYINLANDI

Kadının telefonundaki fotoğrafların polis eşliğinde silinmesini isteyen Mahkeme Başkanı da daha sonra salon dışına çıktı. Bir süre sonra salona gelen Başkan, fotoğrafın sosyal medyada paylaşıldığını söyleyerek, "2 aydır buradayım. Oldukça önyargısız ve sakin davranıyoruz. Lütfen siz de öyle davranın. Biz germeye çalışmıyoruz. Bu fotoğraflarla hedef gösteriliyoruz" dedi.

Bu sırada Mahkeme Başkanı ve salonda bulunan HDP milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Başkan’ın Milletvekili Sibel Yiğitalp’in oturduğu konumdan fotoğraf çekildiğini söylemesi üzerine yaşanan gerginlik, kısa süre sonra sona erdi. Fotoğraf çektiği iddia edilen kadın daha sonra telefonuna el konularak, polis merkezine götürüldü.

''TUTUKLAMA TEDBİRİ ÖLÇÜLÜ VE ORANTILI DEĞİL''

Yaşanan gerginliğin ardından sanık avukatları savunma yaptı. Daha sonra kısa bir ara veren mahkeme, tutuklama tadbirinin ölçülü ve orantılı olmayacağını gerekçe göstererek, Kamuran Yüksek’in tahliyesine karar verdi. Mahkeme, Yargıtay CumhuriyetBaşsavcılığı’na müzekkere yazılarak, Kamuran Yüksek’in yaptığı açıklamalar ve katıldığı gösterilen nedeniyle DBP hakkında kapatma davası açılıp, açılmadığının da sorulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

''ADALET SARAYINDA ADALET DAĞITILMADIĞINI GÖRÜYORUZ''

Duruşmanın ardından salondan çıkan milletvekilleri ve siyasetçiler Adliye önünde basın açıklaması yapmak istedi. Güvenlik önlemi alan polislerin izin vermemesi üzerine kısa süreli bir tartışma çıktı. Kaldırımın üstünde açıklama yapan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Burada Kamuran Yüksek değil, demokratik siyasetimiz yargılanıyor. Halkımızın muhalefet yapma hakkını savunmak bize düşüyor. Biz bu mücadeleye bundan sonra da devam edeceğiz. Arkadaşımızın tahliye edilmesi bir hukuksuzluğa hayır demek anlamına geliyor. Dosyada hiç bir delil yok. Heyet tahliye kararı vermiştir. Ama yargılama devam ediyor. Eğer yargılanma ortadan kaldırılsaydı yeni bir süreç başlıyor olabilirdi. Ama yeni bir süreç başlamış değil. 2 bin 500’e yakın arkadaşımız cezaevinde. Eş başkanımızın serbest bırakılması tabi ki önemli ama bizim hukuk sürecimiz devam ediyor. Davalar hukuki değil, siyasidir. Bunu çok net olarak görüyoruz. Türkiye açısından bu olumlu bir şey değil. Mahkeme kapılarına gelip gidenler iyi biliyor, adalet sarayı denilen yerde adaletin dağıtılmadığını çok net olarak görüyoruz" dedi.

HURŞİT KÜLTER’İN ORTAYA ÇIKMASI

Gazetecilerin DBP’li Hürşit Külter’in Kerkük’te ortaya çıkmasına ilişkin sorduğu soruyu da yanıtlayan Tuncel, "Konuyu mahkemede olduğumuz için takip edemedik. Ama akıbetinin açığa çıkması önemli. Çünkü herkes çok merak ediyordu. Konuyu takip edemediğim için bir şey söylememem. Ama açığa çıkmış olması kamuoyu açısından iyi bir şey olmuş oldu" dedi.

''5 AY SONRA BIRAKILDI''

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş ise Kamuran Yüksek’in tutuklanmasının demokrasiye karşı bir ciddi hamle niteliğinde olduğunu ifade ederek, "Partinin eş genel başkanının konuşmalarından dolayı, siyaset yaptığından dolayı tutuklanması Türkiye’nin demokratik siyasete nasıl baktığını gösterdiğinin resmidir. Bu büyük bir ayıptı. Bugün 5 aydan sonra serbest bırakıldı. Şüphesiz serbest bırakılması yapılan hukuksuzluğu ve haksızlığı asla ortadan kaldırmayacaktır" dedi.