Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması talebiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede Sezgin, 15 Ağustos 2019 tarih ve 1463 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nda özelleştirme kapsamına alınan Kuşadası ve Bodrum başta olmak üzere çok sayıda yerde bulunan taşınmazların satış nedeninin açıklanmasını talep ederek “doğal, tarihi ve turistik açıdan hayli önemli bölgelerde yapılacak özelleştirmelerin çevre üzerinde yaratacağı olası tahribata ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmış mıdır?” ifadelerini kullandı.

Aydın Milletvekili Sezgin, 2002 yılından bu yana satılan hazine arazileri, fabrikalar, kamu kurumları, limanlar ve benzeri taşınır ve taşınmazların kamu vicdanı, milli güvenlik, çevre ve ekonomi üzerinde tahribat yarattığının altını çizerek, milliyetçi ve maneviyatçı olma iddiasında olan bir iktidarın bu tahribata imza atmasının anlaşılması zor bir tutum olduğunu belirtti.

Son yıllarda yapılan özelleştirmelerin şeffaflığına ilişkin kamuoyundaki şüphelerin ortadan kaldırılması için, satışlardan elde edilen gelirlerin hangi amaçla kullanıldığının ve hazineye ait taşınmazların hangi kişi ya da kurumlar tarafından satın alındığının açıklanmasını talep eden İYİ Partili Sezgin, ayrıca bundan sonra gerçekleştirilecek ihalelerin şeffaf bir şekilde kamuoyu tarafından izlenmesi için gereken imkanların sağlanması çağrısı yaptı.

Sezgin önergesinde şu sorulara yer verdi:

  1. 1463 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı kapsamında özelleştirilecek olan taşınmazların her birinin satış gerekçeleri nedir?
  2. Özelleştirilecek olan taşınmazların satışı hangi kurum aracılığıyla gerçekleştirilecektir?
  3. Özelleştirme ihalelerinin şeffaf bir şekilde kamuoyu tarafından izlenmesi mümkün olacak mıdır?
  4. Son 5 yılda yapılan satışlardan elde edilen gelirler hangi amaçla kullanılmıştır?
  5. Son 5 yılda gerçekleştirilen ihaleler şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmiş midir? İtiraz edilerek iptal edilen ya da tekrarlanan ihale bulunmakta mıdır?
  6. Son 5 yılda özelleştirilen hazine arazileri ağırlıklı olarak hangi kişi ya da kurumlar tarafından satın alınmıştır?
  7. 2002 yılından bu yana satılan hazine arazileri, fabrikalar, kamu kurumları, limanlar ve benzeri taşınır ve taşınmazların kamu vicdanı, milli güvenlik, çevre ve ekonomi üzerinde yarattığı tahribat, milliyetçi ve maneviyatçı olma iddiasında olan iktidarınız tarafından nasıl değerlendirilmektedir?
  8. Özellikle Kuşadası ve Bodrum gibi doğal, tarihi ve turistik açıdan hayli önemli bölgelerde yapılacak özelleştirmelerin çevre üzerinde yaratacağı olası tahribata ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmış mıdır?
  9. Hazine arazilerinin özelleştirilmesine ilişkin stratejinizi belirlerken, çevrenin korunmasına için göz önünde bulundurduğunuz genel ilke ve değerler var mıdır?

15 Ağustos 2019 tarih ve 1463 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı’nda, 29 farklı taşınmaz özelleştirme kapsamına alınmıştı. Bu taşınmazlardan 2’si Aydın/Kuşadası'nda, 2’si İstanbul/Büyükçekmece'de, 2’si İzmir/Karşıyaka ve Menderes’te, 7’si Mersin/Anamur'da, 3’ü Mersin/Erdemli'de, 1’i Adıyaman/Besni’de, 12’si ise Muğla/Bodrum’da bulunuyor.

Ayrıca aynı tarihli ve 1456 ila 1461 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararları kapsamında, Muğla/Bodrum ve Muğla/Fethiye, Niğde ve Sivas/Divriği’de çeşitli taşınmazlar özelleştirme kapsamına alınmıştı.