Vali deyince, insanın aklına bütün şehrin babası geliyor. En azından benim aklıma öyle geliyor. Siz de Aydın şehrinin babası, ağabeyi, beyi, padişahısınız.

Siz istediğinizde size randevu vermeyecek kimse yok.

Kapısını çaldığınızda içeri buyur etmeyecek kimse yok.

Siz emrettiğinizde sizin emrinize itiraz edecek “hayır yapmıyorum” diyecek kimse de yok!

Hal böyle iken, ey babamız, beyimiz neden sokaklarda değilsiniz?

Diğer Valilerde geldiler makamlarında oturdular, resmi törenlere katıldılar, sembolik ziyaretler yaptılar sonra da merkeze alınıp beklemeye başladılar.

Şimdi sorsanız çoğunun ismini hatırlayan bile yok, hem neden hatırlansın ki?

Hangi yaraya parmak bastılar?

Hangi derde derman oldular?

Kimi adam yerine koydular?

Geldiler, gittiler, unutuldular, tarih oldular ama tarihte de yer bulamadılar...

Arada biri çıktı bir kaç hayırlı iş yaptı diye adamı yere göğe sığdıramadılar. Bahsettiğim hepinizin ve hepimizin ismini bildiği rahmetli sayın Recep Yazıcıoğlu..

İsmi hâlâ herkesin hafızasında, adına filmler çekildi, kitaplar yazıldı.

Görevi olmasına rağmen üç beş hayırlı iş yaptı diye rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nu yere göğe sığdıramayan halk kendini halka adayacak valiyi ne mertebelere ulaştırır varın siz düşünün gerisini...

Makam sahibi, güç sahibi para sahibi olmak zordur bilirim.

Bir sürü gereksiz insan etrafınızda pervane olur bilirim.

Hakkın önünde perde olur, görmenize engel olurlar gerçeği, bilirim.

Bu tür zamanlarda perdeyi kaldıracak en azından delecek dostlara ihtiyaç vardır bilirim. Bu sebeple perdeyi deliyorum ve diyorum ki;

İsimleri hafızalarımızdan bile silinmişlerden olmayın,

Makama gömülenlerden olayın,

Perdeyi aralayamayanlardan olmayın,

Siz babasınız ve bir milyon iki yüz bin kişinin babasısınız.

Ulaşabildiğiniz kadarına ulaşın. Ama siz ulaşın; ar sahibi insanlar size gelmez. Size el açmaz. İsteseler de zaten onlara sıra gelmez.

Onlara siz gidin,

Onları siz bulun,

Kapılarını çalın,

Çaylarını için.

Siz Allah katında da kul nezdinde de bu insanlardan sorumlusunuz. Görmemeniz, duymamanız sizin sorumluluğunuzu ortadan kaldırmaz.

Karar sizin, ben kimsesizlerin sesini size duyurdum. Artık ister duyarsınız, ister duymazsınız. Ama unutmayın hem dünyevi, hem uhrevi makamlara bu sesleri duyabilenler ulaşır vesselam...

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA