Aydın Valiliği 01.02.2020 tarihinde jeotermal elektrik santrallerinden çıkan gazlarla ilgili ölçüm sonuçlarını yazılı olarak açıkladı [1].

Aydın Valiliği “…JES'lerin kurulmadığı alanlarda, yer altında yeteri debide jeotermal kaynak olup olmadığı yönünde kuyu test suları (4 saat ile 72 saat arası) soğutma ünitelerinden geçirilerek havuza verilmekte olup buradan alıcı ortama verilen sular için belirlenen çevre standartları sağlanmadığı takdirde Çevre Mevzuatı kapsamında gerekli yasal işlem uygulanmaktadır.” şeklinde açıklamada bulundu.

Bu açıklamalar, Maren Enerji Genel Müdürü Mehmet Şişman’ın Aydınpost ekranlarında yaptığı açıklamalarla benzeşiyor. Mehmet Şişman, yaptıkları jeotermal enerji santrallerinin kurulması ve test aşamasında, herhangi bir reenjeksiyon kuyusu dahi bulunmazken, kuyunun test edilmesi için kuyuların çalıştırıldığını, bu süreçte saatte 250-300 ton suyun çıktığını, bu suyun 35 dereceye düşürülerek doğaya salındığını, test sürecinin 10-15 gün sürmesi gerektiğini, fakat sorumlu davranarak en fazla 48 saat çalıştırdıklarını, sulama ve tarım dönemlerine dikkat ederek kuyuların tek tek test edildiğini, yönetmeliğin eksikliği bulunduğunu, bunun kendilerinin yanlışı olduğunu ifade etti.

Mehmet Şişman’ın açıklamalarından sonra her santralde enaz 4 kuyu olduğunu kabul edersek, 8 santralli bir organizasyonda doğaya 460.800 ton veya 460.800.000 kilogram jeotermal sıvı bırakılarak, Aydının topraklarının, havasının, suyunun zehirlenmesine neden olunmuştur.

Aydın Valiliği bu sıvının doğaya bırakılmasının TCK’nun 181 ve 182 maddelerine aykırı olduğunu biliyor mu? Bugüne kadar bu konuda herhangi bir yasal işlem yapıldı mı? Bu soruların yanıtı aranmalıdır.

Aydın Valiliği başka ne dedi?

Aydın Valiliği “…2015 ve 2019 tarihleri arasında …yaptırılan bu ölçüm analiz sonuçlarına göre; Hidrojen Sülfür (HS) ölçüm değerleri maksimum 4,42 µikrog/m, minimum 0,018 µikrog/m(Yönetmelikte limit değer 20 µg/m) olarak belirlenmiştir. Bu ölçüm sonuçlarının Yönetmelikte yer alan sınır değerleri aşmadığı görülmüştür.” şeklinde açıklama yaptı.

ABB Özlem Çerçioğlu çevre ölçüm değerlerini 60 gün sonra açıklayacağını söyledi ve sessizliğe büründü.

Fakat 17.01.2020 tarihinde Aydın’a konuşmacı olarak gelen Deniz Zeyrek, Özlem Çerçioğlu ile görüştükten sonra, Sözcü Gazetesinde 18.01.2020 tarihli “Efeleri kızdırmayın efendiler” başlıklı yazısı ile Aydın Büyükşehir Belediyesi ve AFAD tarafından Hidrojen Sülfür gazı ölçüm sonuçlarının en fazla 100 olması gerekirken 1100 civarında çıktığını açıkladı.

https://www.aydinpost.com/images/upload/jes2.jpg

ABB Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun açıklayacağını söylediği sonuçlarla ilgili olarak ilk kez bilgi aktarılmış oldu.

O zaman JES ile ilgili çevre ölçüm değerlerinden hangisi doğru?

Aydın Valiliği’nin açıkladıklarımı, ABB Özlem Çerçioğlu’nun Deniz Zeyrek’e söyledikleri mi?

Özlem Çerçioğlu’nun biran önce, çevre ölçüm değerlerini açıklaması, çevre kirliliği tespit ediliyorsa bu konuda suç duyurusunda bulunması kamu görevlisi olarak sorumluluğudur.

Bunun geciktirilmesi de görevi ihmal suçunu oluşturur.