“Son yıllarda kuraklık ve sel gibi doğal afetlerin sayısında ciddi bir artış gözleniyor” diyen Özdemir, şu uyarılarda bulundu:
“Bu değişiklikler kuraklık, erozyon, toprağın bozunumu ve çölleşme sonucu toprak kaybediliyor. Toprak kaybı ortak geleceğimizin işimizin, aşımızın, gıda güvenliğimizin, hayvancılığımızın tehlikeye girmesi demektir. Bu olaylar geçimini topraktan sağlayan çiftçileri zor durumda bırakmakta, gıda güvencesini tehlikeye sokmaktadır. Ülkemizde de, başta kuraklık ve seller olmak üzere afetler oldukça sık meydana gelmekte, can ve mal kayıplarına yol açmaktadır.
Ülkemizde çölleşmeyle mücadele bilincinin oluşması için; acilen toprağın, temiz su ve temiz havanın, ormanın, sulak alanların, meranın hayati önemini anlatacak eğitim programları hazırlanmalıdır. Çölleşmeyle mücadele için tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenmelidir. Ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Erozyon kontrolü, çayır, mera ıslahı, teraslama için gerekli finansman sağlanmalıdır. Sulak alanlar korunmalı, ürün ve arazi planlaması yapılmalıdır. Erozyon ve çölleşmeyle mücadele, ülkemizin ve tüm dünyanın geleceğe daha güvenle bakabilmesi için aralıksız, sonuna kadar yürütülmelidir”