Aydın İYİ Parti’de Başkanlık Divanından Gülcan ToprakLale Budaklı, Remzi Kaşlı, Musa Kutsal Öztemel, yönetimden de Tuncay Dönerkaya ve Zehra Kaşlı altı üye görevlerinden istifa ettiler.

Neden istifa ettikleri konusunda ne istifacılar adına ne de İl Yönetiminden bir açıklama yapıldı, olay geçiştirildi.

Oysaki son zamanlardaki siyasi gelişmeler göz önüne alındığında istifalar üzerinde durulmayı hak eden bir konu.

Olay belli bir rahatsızlığa bağlı kişisel yanı ağır basan bir hareket mi yoksa bu partide olabilecek bir çözülmenin ayak sesleri mi?

Konuya açıklık getirmek için İstanbul seçimleri sonrası siyasetteki değişime kısaca değinmekte yarar olduğunu düşünüyorum.

Nasıl ki İkinci Viyana Kuşatması Osmanlı’nın düşmanları üzerindeki yenilmezlik algısını yıktıysa malum İstanbul mağlubiyeti de rakipleri üzerinde AK Parti dolayısıyla Cumhur İttifakı hakkında o etkiyi yaptı.

Hâlbuki Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemini kurgulayanlar İYİ Parti’nin HDP’nin olduğu bir ittifaka katılmayacağı varsayımından hareketle bir tarafta Cumhur İttifakı karşıda CHP, kenarda HDP olmak üzere iki buçuk partili bir sistem hayal etmişlerdi.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.

O öngörü 24 Haziran milletvekilliği seçimlerinde kısmen gerçekleşse de tekrarlanan İstanbul seçimleri düşünüleni hak ile yeksan etti.

Buna neden de İstanbul seçimleri özelinde sistemin ideolojileri ayrı, bakış açıları farklı hatta programları taban tabana zıt partilerin bir üst amaç için sandıkta birleşmelerini sağlayan çoğulculuk denen başka bir seçenek üretmesiydi.

Üretilen yeni sistem bütünüyle siyaseti de etkiledi ve partiler bu zamana kadarki konumlarını yeni sisteme uyarlamak mecburiyetinde bıraktı.

Yeni sistemin özü nedir derseniz, karşı ittifakı bozmak.

Bir nevi “Kuşak Güreşi.”

Kuşak güreşi özel dokunmuş iki metre uzunluğundaki kuşağı bellerine dolayan yarışmacıların iki elleriyle kuşağından tutarak rakibin sırtını yere getirme oyunudur.

Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında 2023 seçimlerine yönelik “Kuşak Güreşi” başladı bile.

 

İlk meydana çıkansa MHP Lideri Devlet Bahçeli

24 Haziran 2018 seçimleri sonrası bir ara partisinin genel başkanlığını bıraktığını açıklayan Meral Akşener’i kararından vazgeçirmesi için Koray Aydın’ı göreve çağıran Devlet Bahçeli İstanbul seçimlerinin ardından söylemini değiştirdi ve İYİ Partili ülkücüleri yuvaya davet etti.

Benzer çağrıların ileriki günlerde tekrarlanacağını bu günden söylemek mümkündür.

Buraya kadarki anlattıklarımdan amaç İYİ Parti’deki istifaların altında siyasetteki bu yeni değişimin yatıp yatmadığı sorusuna yanıt aramaktı.

Edindiğim izlenim etkisinin olmadığı....

Hem olacaksa bile bu tür çözülmeler buna çözülme denirse tabi genelde seçim yaklaştığında gerçekleşir ki, ona da daha dört yıl var.

O halde İYİ Parti’deki bu istifaların nedenlerini başka yerlerde aramak gerekiyor.

Mesela kongre sürecinin başlamasıyla istifaların il başkanlığı yarışına gireceklere yönelik bir eylem olduğundan söz edilebilir mi?

O konuya girmeden önce yakından ilgili bir konuya değinmekte yarar var.

Yeni bir siyasi parti kuruluş aşamasındaki kurucu başkan ve onun vitrine aldığı isimlerin toplumda meydana getireceği güven dalgası oranında karşılık bulur.

Bu anlamda Recep Taner’in kurucu başkanlığında bir sorun yoktu ancak yönetime aldıklarının ağırlığını MHP ile sorunu olanların oluşturması kamuoyunda yarattığı ilk algı İYİ Parti keskin ve dahi küskün MHP’lilerin partisi olduğu yönünde oldu.

Oysa Aydın’da ilk kurulduğunda bu partiye karşı oranı yüzde 20’leri aşan bir ilgi ve sempati vardı.

Fakat Recep Taner her kesimi kucaklayacak bir vitrin yerine MHP’liliğinden gelen önyargıları ile hareket edince yani ilk düğmeyi yanlış ilikleyince bu parti Aydın’da beklediği zemine kavuşamadı.

Yani altını bir türlü dolduramadı.

Daha da beteri daha teşkilatlanma aşamasında Koray Aydın ve Recep Taner hizbinin baş göstermesiydi.

Recep Taner sonrası göreve gelen Betül Akçanal iki grubun preslemesiyle soluğu Demokrat Parti’de aldı.

Ondan boşalan İl Başkanlığını ise Koray Aydın grubundan iki eşbaşkan gibi birlikte çalışan Cemal Sarı ve Yaşar Çelebi doldurdu.

Bu haliyle İYİ Parti geniş halk kesimlerine yeterli güven veremedi ve en az iki milletvekili çıkaracakken liste hatalarının da etkisiyle birle yetinmek zorunda kaldı.

Aynı mantığın devam etmesi sonucu yerel seçimlerde de durum bir öncekinden pek farklı olmadı ve Özlem Çerçioğlu’nun güdümüne giren bir parti konumuna düştü.

Özetlersek başkanlık divanından istifaların birinci nedeni Türkiye’de kentli milliyetçi kesimin partisi olmaya aday İYİ Parti’nin Aydın’da o kimliğin çok uzağında olmasıdır.

Yani “insanlar bu partiye niye oy versin” sorusuna Aydın özelinde bir yanıt üretememesidir.

İkinci nedeni de sanıldığı gibi istifalar erken başlayan il başkanlığı yarışında kimin il başkanı olacağına/olmayacağına değildir, Cemal Sarı, Yaşar Çelebi ikilisinin alınan kararlarda kendilerini bay-pas etmesinedir.

Gruptan birinin şu sözleri her şeyin özetidir.

“Yönetimden habersiz Efeler İlçe Başkanı görevlendiren Betül Akçanal’ın başına gök kubbeyi yıkanlar kimseden habersiz biz yaptık oldu mantığıyla ilçe başkanı seçiyorlar, kararlar alıyorlar, kimsenin gıkı çıksın istemiyorlar, bizi bostan korkuluğu yerine koyuyorlar?”

Sizin anlayacağınız İYİ Parti’de işler iyi gitmiyor. Hiç durmayan kazan kaynamaya devam ediyor.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!