Bu günlerde delege seçimleri için sandık başına giden CHP’liler arasında ilginç bir çekişme yaşanıyor.

Buna seçim yarışı demek daha doğru olur sanırım.

Bazı ilçelerde biri mavi diğeri beyaz çift liste yarışıyor.

Tabi her listenin destekçileri var.

Mavi liste taraftarları Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, milletvekilleri M.Lütfi Baydar ve Hüseyin Yıldız.

Beyaz’ınkiler ise Efeler Belediye Başkanı Mesut Özakcan, Söke İlçe Başkanı Hüseyin Gündüz, Belediye Başkanı Süleyman Toyran ve Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı.

Bülent Tezcan çekişmenin dışındayım dese de mavilere göre o beyazlarla birlikte hareket ediyor.

Mavi, beyaz fark etmiyor her bir tarafın ikili bir hedefi var.

1- İlçe ve il başkanlığını desteklenen adayın kazanması,

2-2019’daki yerel ve genel seçimlerde avantajı elde bulundurma.

Böyle bir durumda milletvekillerinin olaya müdahil olmaları eşyanın tabiatına uygundur.

Çerçioğlu da öyle ama onun durumu birkaç noktadan vekillerden farklı.

BİR:2015’de yapılan kongrede desteklediği Soner Kaplan karşısında seçimi kazanan Bayram İnci’den rövanşı almak.

İKİ: O seçimdeki İnci destekçisi belediye başkanları Mesut Özakcan, Süleyman Toyran ve Özer Kayalı’ya karşı il başkanlığı üzerinden üstünlük sağlamak.

ÜÇ: Bilindiği üzere 2014’de onun adaylığı Genel Başkan tarafından seçimlere bir yıl kala, önceden açıklanmıştı. Bu seçimde öyle verilmiş bir garanti yok.

Bakarsınız şeytan doldurabilir.

Mesela İl Başkanı, partinin oylarının yüzde 57’sini aldığı büyük ilçelerin belediye başkanları “biz büyükşehir adayının belirlenmesinde önseçim istiyoruz” derse buna yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun da destek verirse Bülent Tezcan da bu öneriye en azından sesini çıkarmazsa Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun buna tepkisi ne olur?

Bir de bakmışsınız o bu gün 2014’deki kadar güçlü olmadığı göz önüne alınarak milletvekilliğine kaydırılmış.

O nedenle Çerçioğlu bu ihtimaller karşısında seçimlere müdahil olmayı düşünmüş olmalı.

Sonucuna katlanmayı göze aldıktan sonra bu da gayet tabii bir şeydir.

İlçelerdeki duruma gelince Nazilli’de ilçe başkanı Ali Deveci ve Cavit Yenipazarlı ikilisi tek liste ile seçime gitmeyi başarmakla duruma hâkim gözüküyor.

Burada Ferda Çağlar Erkut ise bir kaybeden durumunda.

Asıl yarış diğer büyük ilçeler Efeler, Söke, Kuşadası ve Didim’de.

Nedeni de CHP’nin 1Kasım 2015’de aldığı 272 bin 532 oyun yüzde 57’sinin karşılığı 155 bin 079 oyun bu ilçelere ait olmasıdır.

Aldığı oy oranına göre delege çıkaracağı için bu ilçelerde üstünlüğü elde eden taraf haliyle her üç seçimde de avantajlı konuma geçmiş olacaktır.

2015 kongresinde görüldüğü gibi bu ilçelerden biri ya da bir kaçından destek almazsa Nazilli sonuç belirlemede tek başına etkili olamıyor.

Bilindiği üzere geçen seçimde Nazilli’nin desteğini alan Kuşadası eski ilçe başkanı Soner Kaplan Söke ve Efeler’in desteğini alan Bayram İnci karşısında kaybetmişti.

Çift listeyle seçime girilen Söke’de ilçe başkanı Hüseyin Gündüz ve Belediye Başkanı Süleyman Toyran beyaz listeyle mavi’ye açık ara fark attılar.

Hüseyin Gündüz’ün “tatlı bir rekabet olsa da karşımızda bir güç vardı. Bu güç keşke müdahale etmeseydi de bu sonuç çok daha kapsayıcı ve kucaklayıcı olsaydı,” sözleri adresi Çerçioğlu olan bir göndermeydi.

Kuşadası’nda da Belediye Başkanı Özer Kayalı ve ilçe başkanı Nail Özazman mavi’ye karşı Söke’deki gibi beyaz’la üstünlük sağladılar.

Didim’de ise henüz seçim sonuçlanmış değil. Ancak burada her iki tarafın da şansları eşit. Renklerden biri Söke ve Kuşadası gibi bariz bir fark sağlayacak gibi görünmüyor.

Efeler’de ise kıyasıya bir yarış var. Seçimin bittiği mahallelerde renkler arasında eşitlik var.

Taraflar galip gelebilmek için bütün imkânlarını seferber etmiş durumdalar.

Mesela oy kullanacak partililer Sarı Bina’dan telefonla tek tek aranıyor. Beyaz liste için çalışan İl Başkanı Bayram İnci kurumda çalışan akrabaları üzerinden sıkıştırılmaya çalışılıyor.

En büyük mücadele de İnci’nin Mahallesi Meşrutiyet seçimleri sırasında yaşandı. Ancak 285 partili oy kullandığı halde sandıktan 321 oy çıkınca seçim iptal edildi.

Tabi bu nahoşluğu tarafların bir birini karalamada ve failinin kim olduğu hakkında karşılıklı suçlamalarda kullandıklarını bilmem anlatmaya gerek var mı?

Yapılamayan diğer mahallelerle birlikte Meşrutiyet’te seçimin ne zaman yapılacağının kararını verecek olan il yönetimidir.

Görünen o ki,2019’a kadarki süreçte CHP’de herkesi şaşırtacak sürprizler yaşanacak.