Ocak 2020 den bu yana evlerde, iş yerlerinde, kurum ve kuruluşlarda üretilen katı atık konusunda “Sıfır Atık Yönetmeliği” yürürlükte.

Yani ilçe belediyeleri toplamakla yükümlü oldukları evsel katı atıkları büyükşehrin sorumluluğundaki “aktarma istasyonlarına” teslim etmek zorundalar.

Başka yerlere döktükleri takdirde tespit ya da şikâyet halinde Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yaptığı incelemede suçlu bulursa yasa gereği hem maddi para cezası kesiyor hem de ardından savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.

Aktarma istasyonlarından atıkların ayrıştırılacağı ve değerlendirileceği “bertaraf tesislerine” nakil görevi ise büyükşehir belediyesine ait.

Yönetmeliğe aykırı hareketleri görülürse ilçe belediyelerine uygulanan cezalar büyükşehir için de geçerli.

Aydın’da Efeler, Kuşadası ve Didim’de, üç ilçede yönetmelik şartlarına uygun  “bertaraf tesisi” var.

Bunu belirttikten sonra Aydın’daki uygulamaya geçebiliriz.

Efeler, Didim ve Kuşadası’nda kendilerine ait bertaraf tesisleri olduğundan ayrıca Söke de yakın ilçe Kuşadası’na atıklarını taşıdığı için bu üç ilçede pek sorun yaşanmıyor.

Asıl problem Nazilli merkezli Doğu’daki ilçelerde.

Nazilli, Buharkent, Karacasu, Kuyucak ve Yenipazar topladıkları atıkları Sultanhisar’da bulunan büyükşehrin aktarma istasyonuna teslim etmek zorundalar.

Büyükşehir de Sultanhisar’dan tırlarla Efelerdeki Bertaraf Tesislerine taşıyor.

Yarım yamalak da olsa Bozdoğan’da da bir aktarım istasyonu var ama oradaki sorun diğer ilçelerdeki gibi büyükşehre taşıma yapan tır seferlerinin düzensizliği.

Ortada bir başıbozukluk olunca hem çöp toplama işi araba bağlı olduğu için aksıyor hem de eğer boşaltır dönerse tekrar tıra yüklemek için ikinci bir masrafa yol açıyor.

Atıkların uzak aktarma istasyonlarına taşımasında belediyeler iki zorlukla karşı karşıya kalıyorlar.

  1. Hem maddi hem de zaman kaybı,
  2. Aktarma istasyonlarından günlük kapasite doldu gerekçesiyle atık yüklü arabaların geri çevrilmesi.

Mesela günlük 2 yüz ton atığı olan Nazilli’nin ihtiyacına bile cevap veremeyecek konumdaki Sultanhisar aktarım istasyonu kendisi de dâhil diğer dört ilçeye ev sahipliği yapmak durumunda…

Hâlbuki Büyükşehrin bu iş için Kuyucak- Karacasu yol ayrımına başlattığı iki yıldır bitiremediği, yapımı yılan hikayesine dönen bir aktarım istasyonu inşaatı var.

Nakliyeye verilen para harcansa bırakın yarım Kuyucak’ı bütün ilçelere aktarım istasyonu yapmaya yeter de artar.

Bu durum karşısında atık yüklü arabaların önüne biri diğerinden tehlikeli iki seçenek çıkıyor, ya yükünü Efeler’deki bertaraf tesisine götürmek ya da cezayı ve savcılığa suç duyurusunu göze alarak yasak olan bir yere yükünü boşaltmak.

Her ikisi de maddi külfet demek.

Bunu göze aldığı için Nazilli Belediyesi yakın zamanda benze bir ceza yedi, Nazilli’yi bu zor şartlarda diğerlerinin de takibi pek sürpriz olmaz.

Aslında Doğu Bölgesini rahatlatacak temel atma aşamasındaki proje de hazır.

Haluk Alıcık’ın Nazilli ve Çevresi Belediyeler Katı Atık Bertaraf Çevre Hizmetleri Birliği adına başlattığı ve 2012’de temel atma aşamasına getirdiği, büyükşehir yasası çıkınca gündemden düşen, 8 hektar arazi üzerine kurulacak Sailer Mahallesi Bertaraf Tesisleri projesi var.

Hem de ÇED raporu, Mahalli Çevre Kurul Kararı hazır, yer seçimi yapılmış, yeni revize edilmiş Bakanlık onaylı, iş sadece temel atmaya kalmış bir proje…

Hatta bir rivayet Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi bununla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığından projenin son durumuyla ilgili bilgi istedi,”projeniz hazır” cevabını aldı.

Eğer gerçekleşirse çoğu ilçenin atıklarının taşınmasıyla kapasitesi sınıra dayanan Efeler Katı Atık Bertaraf Tesislerine yeni lotların(depo) açılmasından da BŞB kurtulmuş olacak.

Bu kadar acil bir yatırımken, üstelik yasadaki verilen süre de açıkça belirtilmişken sekiz yıldır, niye yapılmaz da ilçe belediyeleri bunca para harcar, büyükşehir kucak dolusu nakliye parası öder?

Can yakıcı soru da budur.

Çine’de ise bir aktarım istasyonu var ama yetersiz, Belediye Başkanı Salih Dinçer’e kalırsa çözümü Karpuzlu’yu da içine alacak bir bertaraf tesisinin yapımı.

Diğer yandan yakınlığıyla Efeler’in Mahallesi konumdaki İncirliova’da da Söke’de olduğu gibi bu konuda sorun yaşanmıyor.

Köşk, Koçarlı, Germencik de atıklarını kendi imkânlarıyla Efeler’e taşımak zorundalar.

Hâlbuki ideal çözüm Koçarlı, Germencik ve İncirliova’nın ortaklaşa kullanacağı İncirliova merkezli bir bertaraf tesisi yapılması, geçici çözüm ise İncirliova’da bir aktarım istasyonu kurulmasıdır.

Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş’inse büyükşehre başka bir önerisi var.

Onun dediği bu iş böyle devam edecekse karşılıklı bazı aksaklıklara meydan vermemek adına büyükşehrin günlük atık üretimini ölçü alarak tırları kendilerine tahsis edilmesidir.

İşin vatandaşı ilgilendiren yanı ise bütün bunların faturasının cebinden çıkacak olmasıdır.

Çünkü yasaya göre katı atık toplama ve depolamada maliyet hesabı arabaların yıpranma payları, akaryakıt ve personel giderleri ölçü alınarak hesaplanır ve su faturaları üzerinden abonelerden tahsil edilir.

Ayrıca bu hizmetten doğacak her türlü vergi ve harçlar ve diğer zorunlu ödemeler, finansman kaynaklarının kullanımı gayrimenkul satın alımları, tesislerin yenilenmesi gibi giderler de hesaplamaya dâhil edilir.

Sözün özü bu demektir ki, Aydın halkı gelecek yıl aylık su bedelinden fazla katı atık parası ödeyecek.

Başka bir ifadeyle “büyükşehir tırları çöp çekecek halk da ceremesini çekecek.”

Şimdiden tedarikli olun, derim.