Ülkenin en büyük gazetelerinden Le Liberation "Avrupa virüsü" başlığını kullanarak yabancı düşmanlığının tüm Avrupa'da pupa yelken gittiğini yazdı. Aşırı sağ partiler bir bir yasağın kendi ülkelerinde de uygulanmasını isterken Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan referandumu sert bir dille eleştirdi.

Avrupa tarihinde bir ilki gerçekleştirerek minare yapımını referandumla yasaklama kararı alan İsviçre, hem kendi içinde hem dünyada giderek artan bir şekilde tepki çekmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün referandum kararını sert bir dille eleştirdi. Türkiye'nin tepkisi yabancı basında geniş bir şekilde yer alırken İsviçre basını yasağın arkasında tüm Avrupa'da giderek yayılan yabancı düşmanlığının olduğunu yazdı. Ülkenin en saygın gazetelerinden Le Liberation "Avrupa virüsü" başlığıyla verdiği haberde "Her ne kadar bugünlerde İsviçre öne çıkmış olsa da, yabancı düşmanlığı, göçmenlere duyulan nefret aslında Avrupa ülkelerinde pupa yelken gidiyor." ifadelerini kullandı.

BURKAYI DA REFERANDUMA GÖTÜRECEKLER

Öte yandan ülkedeki aşırı sağ parti SVP 'İslamiyet'in yayılmasını engellemek' amacıyla Müslümanları baskı altına almak üzere yeni referandum konularını gündeme getirecek. SVP, burkanın yasaklanması, Müslüman kız öğrencilerin yüzme derslerinden muaf tutulması uygulamasının iptal edilmesi gibi konuların da halkoylamasına sunulmasını isteyecek. Hollandalı aşırı sağcı politikacı Geert Wilders'tan sonra Belçika'da Flaman milliyetçisi Vlaams Belang Partisi de minareye karşı olduklarını vurguladı. İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey ise hükümetinin yasağa destek çıkmasından büyük kaygı duyduğunu, İsviçre'nin güvenliğinin de tehlikede olduğunu söyledi. İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf da kararın mahkemeden dönebileceğini söyledi. Minarelerin yasaklanması hem Avrupa'da hem ABD'de tepkiyle karşılandı.

İsviçre bankaları için minare engeli


Minare yasağının İsviçre ekonomisini olumsuz etkileyeceğini yazan İsviçre gazetesi La Liberation'da, iş çevrelerinin "İsviçre bankaları için bir engel daha" endişesini taşıdığını belirtirken, Cenevre ya da Zürih'teki paraların kaçışı endişesinin ötesinde Avrupa basınının "İsviçre için felaketten söz ettiğine" dikkat çekti. Ülkede karara tepki gösterenlerin başını ekonomistler çekerken Müslüman ülkelerden yılda ortalama 250 bin turist ağırlayan ve bunun turizm gelirlerinin yüzde 5'ini oluşturduğu İsviçre'de kararın ekonomik etkilerinden endişe duyuluyor.


İsviçreliler için ayıp olmuştur


İsviçre'de minare yasağıyla ilgili kaygılarını dile getiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, referandum sonucu İsviçreliler için ayıp olmuştur dedi. Ürdün'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda dün basın toplantısı düzenleyen Gül, Minare yapımının yasaklanmasına ilişkin referanduma tepki gösterdi. Konunun ciddiyetle takip edilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "Batı dünyasında, İslamıfobia dediğimiz İslam düşmanlığının nasıl geliştiğini göstermesi açısından dikkat çekici bir unsurdur. İsviçreliler için ayıp olmuştur" ifadesini kullandı.

Minarenin köktencilikle ne alakası var

İsviçre'deki minare yasağına sert tepki gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "Demokrasilerde halkın yaşam özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü kalkıp da referanduma sunamazsınız" diyerek bunun faşizme işaret olduğunu belirtti. İsviçre Adalet Bakanının, yasaklamanın Müslümanları değil, İslamcı köktenciliği hedeflediğini söylediğine işaret eden Erdoğan, "Caminin minaresinin köktencilikle ne alakası var? Kabul edilemez bir değerlendirmedir. İsviçre gibi güya demokrasinin beşiği sayılan bir ülkede böyle bir referandum sadece İslam dünyasını değil, medeniyetler çatışması noktasında endişesi olan büyük bir kesimi de rahatsız etmiştir." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin AB üyeliği referanduma mı gidecek

İsviçre'de yapılan referandumda halkın büyük çoğunluğunun yeni minare yapımının yasaklanması yönünde oy kullanması sonrası Avrupa'daki Aşırı Sağ Partiler ile bazı Hıristiyan Birlik Partileri Türkiye'nin AB üyeliğini hedef almaya başladılar. AB'deki Aşırı Sağ Partiler (Hollanda, Fransa, Macaristan, Belçika) kendi ülkelerinde benzer referandum çağrısında bulunurlarken Türkiye'nin de AB üyeliğinin benzer bir referandumla Avrupa halkına sorulmasını istiyorlar. ABHaber'e geçtiğimiz hafta konuşan Fransız ve Macar Aşırı Sağ Partilerin Avrupa Parlamentosu'ndaki temsilcileri Türkiye'nin farklı din ve kültürünün AB üyeliğine engel olduğuna dikkati çekmişlerdi.

Kaddafi'ye kızıp hayır dediler

Avrupa ülkelerinde İsviçre gibi tarafsız bir ülkede minare yasağının sebepleri tartışılırken olaya ilginç bir yorum Avusturya'nın saygın gazetesi Die Presse'den geldi. Gazetenin yazarlarından Rainer Nowak, yasağın onaylanmasında İsviçre'nin bir yıl önce Libya ile yaşadığı krizin de etkisinin olduğunu yazdı. İsviçre'nin varlığının tehdit edilmesine kadar varan tartışma, Libya lideri Kaddafi'nin oğlunun 2008'de Cenevre'de kaldıkları otelde oda hizmetçilerini dövdükleri gerekçesiyle tutuklanması ve kefaletle serbest bırakılmasıyla başlamıştı. İsviçre Cumhurbaşkanının olaydan dolayı resmen özür dilemesi toplumda büyük tepkilere yol açmıştı./yeni şafak