Binbaşı Kubilay Şükrü Özdemir: ''Deniz Kuvvetleri'nde, son dönem kamuoyuna intikal ettiği şekliyle, bir Atatürkçü personel temizlik harekatının parçası olduğum kanaatindeyim."

''Şantaj ve askeri casusluk'' iddialarına ilişkin emekli Albay İbrahim Sezer'in de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 56 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın 17. duruşmasına, tutuklu sanıklar İbrahim Sezer, Tamer Zorlubaş, Mehmet Seyfettin Alevcan ve Deniz Mehmet Irak ile başka davalardan tutuklu sanıklar ve kimi tutuksuz sanıklar katıldı.

Duruşmada, sanıkların ve avukatlarının savunmalarının alınmasına devam edildi.

Savunma yapan tutuksuz sanıklardan Astsubay Yiğit Ali Adlığ, yargılanmasını gerektiren hiçbir somut delil ve ispat olmadığını savunarak, beraatini talep etti.

-Binbaşı Kubilay Şükrü Özdemir-

Tutuksuz sanıklardan Binbaşı Kubilay Şükrü Özdemir de görevini en iyi şekilde yapan şerefli bir Türk subayı olduğunu ve bunun aksini iddia eden her şahısla, kurumla, toplulukla ya da güçle yaşamı boyunca savaşmaya yemin ettiğini belirterek, ''Bu yeminimi mahkemenin önünde de tekrarlıyorum'' dedi.

Hakkındaki tüm suçlamaların gerçek dışı olduğunu ve davanın bir numaralı sanığı emekli Albay İbrahim Sezer'i de tanımadığını söyleyen Özdemir, öğretmeni olduğu 2 bin astsubay personelin rol modeli konumunda bulunduğunu ve bu tür suçlamalara maruz kalmanın son derece onur kırıcı olduğunu vurguladı.

Özdemir, ''Deniz Kuvvetleri'ndeki, son dönem kamuoyuna intikal ettiği şekliyle, bir Atatürkçü personel temizlik harekatının parçası olduğum kanaatindeyim. Hakkımdaki tüm suçlamaları reddediyorum'' dedi.

Tutuksuz sanıklardan Ahmet Yasin Erdoğan da asılsız iddialar nedeniyle yargılandığını ve sanıkların çoğunu tanımadığını savundu.

Sanık Engin Turan da hakkındaki suçlamaları reddederek, beraatini talep etti.

-Ceza istemleri-

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan mütalaada, suç örgütü lideri olduğu öne sürülen emekli Albay İbrahim Sezer ve emekli Yarbay Mehmet Seyfettin Alevcan'ın ''suç örgütü kurmak'' suçundan 2 ile 6 yıl, ''zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek'' suçundan 1,5 ile 6 yıl ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak'' suçundan da 8 ile 12 yıl olmak üzere, toplam 11 yıl 6 ay ile 24 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Benzer suçlardan, suç örgütü lideri olduğu öne sürülen sanıklardan eski TÜBİTAK Daire Başkanı Yücel Çipli'nin toplam 11 ile 22 yıl ve Tamer Zorlubaş'ın da toplam 6,5 ile 20 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istenirken, tutuksuz sanıklardan Tuğamiral Fahri Can Yıldırım'ın, ''suç örgütüne yardım etmek'' suçundan 1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.

Tutuksuz sanıklardan Tuğamiral Şafak Yürekli'nin, ''suç örgütüne yardım etmek'' suçundan 1 ile 3 yıl ve ''yasaklanan bilgileri temin etmek'' suçundan da 1 ile 3 yıl olmak üzere toplam 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, tutuksuz sanıklardan Kemalettin Yakar'ın, aynı nitelikteki suçlardan toplam 2 ile 6 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması isteniyor.

Davanın tutuklu sanıklarından Tabip Binbaşı Zeki Mesten'in, ''suç örgütüne üye olmak'' suçundan 1 ile 3 yıl, ''zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek'' suçundan 1,5 ile 6 yıl ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak'' suçundan da 8 ile 12 yıl olmak üzere, toplam 10 yıl 6 ay ile 21 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edilen mütalaada, davanın tutuksuz sanıklarından yüzbaşılar Yekdane Ebru Ercüment, Ebru Nilhan Bozkurt, Esin Tolga Uçar ve Ekrem Saltuk Baysal'ın da ''suç örgütüne üye olmak'' suçundan 1 ile 3 yıl, ''zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek'' suçundan 1,5 ile 6 yıl ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek'' suçundan da 3 ile 8 yıl olmak üzere, toplam 5 yıl 6'şar ay ile 17'şer yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması isteniyor.

Diğer sanıkların da benzer suçlardan 1 ile 21 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması talep edilen mütalaada, şikayetçilerin şikayetlerinden vazgeçmeleri nedeniyle hiçbir sanık hakkında ''fuhuş'' suçundan ceza talep edilmemişti.