Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde yıllardır sürdürülen düğün gelenekleri, damat adaylarını zorlayabiliyor.

Babalarının ve dedelerinin yaşattığı düğün geleneklerini günümüzde çocukları gelecek nesillere taşımaya çalışıyor.

Düğün hazırlıklarını tamamlayan damat adayının evinde, cuma günü asılan Türk bayrağı ile düğün eğlencesi için ilk adım atılıyor. Akşam saatlerinde damadın evine gelen köyün gençleri, müzik eşliğinde oynayıp kendilerine sunulan ikramları yiyor. Ertesi gün tekrar bir araya gelen gençlerin arasından seçilen sağdıç, damadın eline kına yakıyor.

Gelenekleri gereği sağdıcın emanet ettiği evli bir arkadaşı da damada ahır temizletme, odun kırdırma, kömür taşıtma ve kavak ağacı kemirtme gibi eziyetler yapıyor. Düğün saatinin yaklaşmasıyla bu kişi, maruldan şapka, patlıcan, kabak ve biberden kolye yaptırıp, yüzü ile vücudunu kömürle boyayıp başına ip bağladığı damadı düğün alanına getiriyor. Gelenek gereği arkadaşlarının dediklerini yapmak zorunda olan damat, dua edilmesinin ardınan arkadaşlarıyla eğlenceye katılıyor.

Yöre halkından Veysel Özbilen, yıllardır süregelen düğün adetlerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Kendilerinden sonra da bu geleneğin yaşatılmasını istediklerini belirten Özbilen, şunları kaydetti:

"Bunlar bizim geleneksel oyunlarımız. Bu yapılanlar biraz hafif. Eskiden daha fazlası yapılırdı. O zamanlar damat evlerin üzerinden atılır, damadın evinin pencereleri sökülürdü. Şimdiki çocukların yaptığı çok basit. Benim düğünümde beni balkondan attılar. Issız bir yaylaya götürüp yalın ayak suyun içine soktular."