Hakan Reisoğlu (28), 14 Aralık 2009’da, “Haraç vermediği” gerekçesiyle Artvin Vergi rekortmeni Hüseyin Terzi’yi (65) vurdu. Tutuklanan Reisoğlu, birkaç ay sonra serbest bırakıldı. Mayıs 2010’da Reisoğlu’yla arkadaşı Behçet Osman Ağaoğlu (26) ortadan kayboldu. Açılan soruşturma kapsamında Hüseyin Terzi ile 7 adamı, 2 kişinin ortadan yok olmalarından 8 ay sonra Ocak 2011’de, bu kişileri öldürmek suçundan tutuklandı.
 
Terzi’nin avukatı Halil Canbolat, kaybolan kişilerin öldürüldüğüne dair delil olmadığını, müvekkillerinin 6 ay dinlenen telefonlarında bile suç unsuru tespit edilemediğini öne sürerek tahliye isteminde bulundu. 8 tutuklu, 18 Mayıs’ta Hopa Sulh Ceza Mahkemesi’nce, “aleyhte delil olmadığı, kaçma şüpheleri bulunmadığı” gerekçesiyle tahliye edildi. Ancak tahliye kararını veren Sulh Ceza Mahkemesi, bir gün sonra, 19 Mayıs’ta, resen “kaçma şüpheleri var” diyerek sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararı verdi. 
 
Bu arada savcı, üst mahkeme olarak Hopa Asliye Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti. Savcının itirazını değerlendiren Asliye Ceza Mahkemesi de 20 Mayıs’ta, şüphelilerin tutuklanmasına karar verdi. 
 
4 kişi yeniden hapiste
 
Ancak mahkeme, hukuk sistemimizde olmadığı belirtilen bir uygulamayla, tutuklama kararının gereğini Sulh Ceza Mahkemesi’nin yapmasını istedi. Sulh Ceza Mahkemesi de bu istek üzerine 21 Mayıs’ta tutuklama kararını vicahiye çevirdi. Hüseyin Terzi, Kemal Kaya, Cemal Kaya, Nuri Tokatlı, yeniden tutuklanarak Erzurum Oltu Cezaevi’ne konuldu. Haklarında yeniden tutuklama kararı verilen Yüksel Parlak, Engin Abay, İslam Köse ve Kanuni Küçük ise halen aranıyor. Ancak bu kişiler Hopa’da olmalarına karşın, kimse gidip almıyor.
 
Hapistekilere tebligat
 
Artvin Cumhuriyet Savcılığı, 13 Haziran’da, cezaevinde bulunan şüphelilerin ikametgâh adreslerine, “Adli kontrol için karakola gelerek imza atmadınız, aksi taktirde tutuklanacaksınız” tebligatı gönderdi. Tebligatı alan tutuklu yakınları “bizimle dalga mı geçiliyor” diye tepki gösterdiler. 
 
Bu sırada savcılık, “Kayıp kişilerin, tutuklu Cemal Kaya’ya ait bir otomobille kaçırıldıkları ve otomobilde öldürüldükleri” ihbarı üzerine harekete geçti. Kaya’ya ait otomobile el konuldu, koltuklardaki kan izleri Adli Tıp Kurumu’na gönderildi, ancak gelen raporda kanın kayıp kişilere ait olmadığı belirlendi. Terzi için, aralarında sivil toplum örgütü yöneticileri, belediye başkanları ve işadamlarının da bulunduğu 460 kişi, imza toplayarak, Artvin Cumhuriyet Savcılığı’na ve Emniyet Müdürlüğü’ne, “Bu komployu durdurun” diyerek dilekçe verdi.
 
‘Firariler’ evde oturuyor
 
Halen arandığı belirtilen şüphelilerden Kanuni Küçük ve İslam Köse’yi ise Hopa’daki evlerinde bulduk. Küçük ve Köse, “Komploya kurban gittiklerini” savundular. “İşlemediğimiz bir suç nedeniyle 4 ay hapis yattık. Sonra bırakıldık. Simdi tekrar tutuklamak istiyorlar. Biz gitmiyoruz, evimizde oturuyoruz, kimse de gelip bizi almıyor” dediler. İslam Köse, şunları anlattı: “Beni gözaltına aldıklarında polis şefi İ.., bana ‘Hüseyin Terzi aleyhine ifade verirsen odadan çıkıp gidersin yoksa onlarla birlikte tutuklanırsın’ dedi. Ben de, ‘Biz namusumuzla yaşarız kimseye namussuzluk yapmayız’ dedim. Böyle yanıt alınca beni odadan kovdu. Bu olay Hüseyin Terzi’ye kurulan bir tezgahtır. Bizi firar etmişiz gibi göstermek için kimse arayıp sormuyor. Ben gittim, seçimlerde oyumu bile kullandım. Gördüğünüz gibi evimde yaşıyorum ve çay topluyorum.”
 
Erzurum’da yaşıyor Hopa’da ölü 
 
Hopa’da, Mayıs 2010 tarihinde ortadan kaybolan 2 kişi hakkında yürütülen soruşturma tam bir kara mizah örneği. Kayıp 2 kişiden biri olan Hakan Reisoğlu, Erzurum 2 No’lu Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi 2011/50 esas numaralı dosyasında Hüseyin Terzi’yi silahla yaralamak suçundan yargılanıyor. Mahkeme son duruşmada nüfus kayıtlarına göre yaşıyor görünen sanığın mahkemeye zorla getirilmesi için Hopa polisine tebligat gönderdi. Buna karşılık Hopa Savcılığı, adı geçen kişi için “ölü” diyerek 8 kişinin tutuklu olduğu bir soruşturma yürütüyor. 
 
Parayı verin, getirelim
 
20 milyon dolarlık bir servetin sahibi olan Hüseyin Terzi’nin ailesine ihbar telefonları geliyor. Kayıp olan Hakan Reisoğlu ve Behçet Osman Ağaoğlu’nu bulmak isteyen aile, ihbarları değerlendiriyor. Damat Mehmet Balmumcu, şunları anlattı: “Bülent Koçal isimli biri, telefonla arayıp kayıp kişilerin Gürcistan’da olduğunu, 150 bin dolar karşılığında bunların Batum’a getirilip teslim edilebileceğini söyledi. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Koçal’ın ifadesi alındı. Koçal’ı arayan şahıs da tespit edildi, ama henüz kendisine ulaşılamadı.”
 
Hürriyet