Arslan, ifadesine başvurulmak için uçakla Ankara’ya götürülmeden önce havalimanında vatandaşlarla fotoğraf çektirmişti.
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen Deniz Feneri e.V soruşturması çerçevesinde savcılık talimatıyla gözaltına alınan Arslan’ın uçakta eşiyle yan yana oturarak Ankara’ya geldiği ortaya çıktı. Savcılık talimatının İstanbul Emniyeti’ne iletilmesinin ardından evinde gözaltına alınan Arslan, doktor kontrolünden geçtikten sonra Atatürk Havalimanı’na getirilmişti. Uçağa bininceye kadar gözaltında olmasına karşın çok rahat hareket eden, hayranlarıyla fotoğraf çektiren Arslan’ın, uçakta da eşiyle birlikte yolculuk ettiği anlaşıldı.
 
Polislerin uçakta hazırladığı yerde yolculuk yapan Arslan, bir süre kendisiyle aynı uçakta yer alan eşi Seçil Arslan’la uçtu. Gözaltında olmasına karşın kendisine nezaret eden polislerin verdiği izinle eşinin yanına gelen ve yan koltuğa oturan Seçil Arslan, bir süre Uğur Aslan’la yolculuk etti. Uçağın piste inişiyle Seçil Arslan normal yolcu kapısından uçağı terk ederken, Uğur Arslan polislerle özel kapıdan çıktı.
 
Görüntü alınması engellendi
 
Arslan, Ankara Emniyeti’nde gözaltında kaldığı süre boyunca polis kontrolünde oldu. Arslan’ın, gerek doktor kontrolüne gidiş-gelişi, gerekse savcılığa gidiş-gelişi sırasında polis gazetecilerle köşe kapmaca oynadı. Polis, Arslan’ın binaya giriş ve çıkışları sırasında tüm iç kapıları tutarak giriş ve çıkışları engelledi. Arslan, gizli kapıdan bina dışına çıkarıldı ve görüntü alınması engellendi.
 
Doğrudan Ankara’ya
 
Arslan’ın havalimanında gözaltında olmasına karşın vatandaşlarla fotoğraf çektirmesiyle ilgili herhangi bir adli veya idari işlem başlatılmadı. Arslan’ın havalimanı görüntülerinin kamuoyuna yansıması sonrasında Ankara’dan İstanbul Emniyeti’ne yapılan ağır eleştiriler sonrasında, 4. dalgadaki gözaltı işlemlerinde ilginç bir uygulama yapıldı.
 
Son dalgada İstanbul’da gözaltına alınan 4 kişi, Anadolu yakasında ikamet etmelerinden dolayı doğrudan Ankara’ya gönderildi. Almanya’nın mahkûm ettiği, Deniz Feneri e.V. kurucusu Mehmet Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan ve kayınbiraderi İzzet Kurum’un da aralarında yer aldığı zanlılar, polis otobüsüne bindirildikten sonra Emniyet’in Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine getirilmeden doktor raporu alınıp doğruca Ankara’ya gönderildi. 4 kişi İstanbul ekibince Bolu’ya gelen Ankara ekibine teslim edildi. Zanlıları Ankara’ya bu özel ekip getirdi.
 
milliyet