Türkiye'nin yakından takip ettiği Fırat ile Kılıçdaroğlu'nun Meclis çatısı altındaki tartışmasına eski TBMM Başkanı Bülent Arınç tepki gösterdi.
İkilinin düellosunun kimseye faydası olmadığını belirten Arınç, "Meclis Başkanı Toptan bu tartışmaya izin vermemeliydi. Siyasi tartışmadan uzak çirkin kelimelerle ve hakaretlerle yapılan bu tartışmanın Meclis'in hiçbir mekânında yapılmamalıydı. Kötü bir örnek olarak yayılmasından endişe ediyorum." dedi.

Söz konusu tartışmanın çiftçiye, esnafa, ev hanımına, öğrenciye dolayısıyla topluma yansıyacağına işaret eden Arınç, başta Fırat ve Kılıçdaroğlu olmak üzere siyasetçilere durgunluğu ve sakinliği önerdi.

Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin düzenlediği iftar programında konuşan Arınç, Özal'ın toplumu kucaklayıcı özelliğini anlattı.

"Bu vesileyle içimde ukde kalan bir konuyu belirtmek istiyorum." diyen Arınç, 80 öncesinde Türkiye'nin tartışmalarla kutuplaştığının altını çizdi. Siyasetin ve devleti yönetenlerin ürettiği gerginlikler yüzünden Türkiye'nin güç kaybettiğine vurgu yapan Arınç, tartışmaların yapılacak faydalı işlerin önünde set olduğunu söyledi.

Gerginliklerin hiç faydası olmadığını, hep zararı olduğunu aktaran Arınç, "Merhum Turgut Özal'ın ortaya koyduğu vizyon gerginliklerin yaşanmamasıydı." ifadesini kullandı.

Genel bir değerlendirmenin ardından Fırat-Kılıçdaroğlu atışmasına geçen Arınç, ikiliyi eleştirdi. Her iki siyasetçinin üslubunun küçük düşürücü, siyasi etikten uzak olduğuna işaret eden Arınç, "Yaptıkları doğru bir tavır değil. Düşüncelerini yayamadılar. Zira gösterdikleri belgelerin ne olduğunu bile kimse anlamadı. Bugün o tartışmada kimin haklı çıktığı da belli olmadı." diye konuştu.

Söz konusu tartışmanın yapılmaması için iki gün öncesinde bir televizyon kanalına demeç verdiğini kaydeden Arınç, şunları söyledi: "Ancak o kanal da benim düşüncelerimi yayınlamadı. Çünkü vur vur diye onlar da bu tartışmanın yaşanmasını istiyordu. İkisine de bu gerginliğin büyüdüğünü ve faydalı olmadığını söylemiştim. İddiaları ortaya koyma yeri yargı olması gerektiğini söyledim. Ancak siz bunları tartışma yaşandıktan sonra duyuyorsunuz."

Arınç, siyasete ve topluma büyük hizmetler sunmak isteyenlere şu öneride bulundu: "Gerginliğe yol açacak davranışlardan uzak durun. Ben bu işten vazgeçtim deyip eteğindeki taşları döken kişi toplum huzurunda kazançlı çıkacaktır."

Arınç, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a vefa borcu olarak şu üç projenin hayata geçirilmesini önerdi: "Kabrinin yanına Özal müzesi yapılsın. Ankara Esenboğa Havalimanı'na Turgut Özal ismi verilsin. Turgut Özal Üniversitesi de biran önce kurulsun. Bunlar kadirşinaslık olur, doğrudur, yerindedir."

Arınç'ın ardından kürsüye çıkan Devlet Bakanı Mehmet Aydın ise, seçim kanunlarında değişiklik istedi. Bir milletvekili konuştuğu için partisinin cezalandırılmasını doğru bulmayan Aydın, "Konuşmak istiyorum. Ancak söylediklerim beni ilgilendirmeli. Bu olursa bizim gibi felsefe hocaları siyasete açılım getirebilir." dedi.

Enerji Bakanı Hilmi Güler ise, Özal'ın geniş ufkunu anlattı.

Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Eş Başkanı Galip Demirel de, "Turgut Özal Bulvarı, hatıra ormanı var. Esenboğa Havalimanı, Turgut Özal Havalimanı olsun." teklifinde bulundu.

Hacıbaba Lokantası'nda yapılan derneğin iftarına Enerji Bakanı Hilmi Güler, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, milletvekilleri, eski bakanlar ve çok sayıda davetli katıldı.

Nethaber