24 yıl önce aldığım ehliyeti hâlâ kullanıyorum ve bugüne kadar hiçbir ara muayeneye tabi tutulmadım.


Gazeteciliğin değişmez kurallarından biridir ; Haber, hayatın ta kendisidir... İşte okumakta olduğunuz bu satırlar da onlardan biri. Hepimizi yakından ilgilendiren can alıcı (!) bir konuyu anlatıyor. Baştan söyleyelim, gayemiz ehliyet sahibi vatandaşlarımızın keyfini kaçırmak değil.

Pek hoşunuza gitmeyecek biliyoruz ama, hiçbir gelişmiş ülkede bulunmayan ‘ömür boyu ehliyet’ uygulamasının sebep olduğu toplumsal bir yaraya dikkat çekmek istiyoruz...

ÖLÜNCEYE KADAR GEÇERLİ

Türkiye’de ehliyetli sürücü sayısı (2010 yılı sonu itibariyle) 21 milyon 500 bini aştı. Bunlardan 7 milyonu, sürücü belgesini son 10 yıl içinde almış. Çoğu genç oldukları için büyük bir ihtimalle (devlet öyle kabul ediyor ) hepsi hala sağlıklıdır. Kalan 14 milyon ikişi ise 10 yıl ve daha üzerinde bir süredir yollarda direksiyon sallıyor. Ehliyet verildikten sonra hiçbir denetim yapılmadığı için, yine büyük bir ihtimalle (devlet öyle kabul ediyor) bunların da araç kullanmalarında hiçbir sakınca yok. Mevcut kanunlara göre ceplerindeki ehliyetler ölünceye kadar geçerli. Emr-i hak vaki oluncaya pekala araç kullanabiliyolar. Bir başka deyişle, bütün sıkıntı ehliyeti alıncaya kadar. Ondan sonra ne arayan var, ne de soran... Gözlerin artık görmese de, kulağın duymasa da problem değil. Çünkü cebindeki ehliyet ölünceye kadar geçerli.

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre normal araçlar 2 yılda bir, ticari araçlar ise her yıl trafik muayenesine tabi tutuluyor. Muayene tarihi geçen araçlar trafikten men edilirken, sürücülerine de ceza yazılıyor. Ağır yaptırımları olduğu için, kolay kolay kimse muayene tarihini kaçırmıyor. Ancak gelin görün ki ülkemizdeki araç kusurlarından kaynaklanan trafik kazası, yok denecek kadar az. Aksine, trafik kazalarının yüzde 99’u sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Araçları 2 yılda bir zorunlu muayeneye tabi tutan zihniyet, her nedense onları kullanan sürücüleri belli aralıklarla muayene etmeyi bir türlü akıl edemiyor.

ERCAN SEKİ-Türkiye Gazetesi