Maddi hasarlı kazalarda aracın piyasa değeri düşüyor. Alıcı, kazalı diye düşük fiyat teklif ediyor ve mecburen araç düşük fiyata satılıyor. Buna 'araç değer kaybı' deniyor. Bu kayıp tazmin edilebiliyor. Değer kaybı, kazaya karışan diğer araç sahibinin sigortasından talep edilebiliyor. Ancak çoğu kişi hakkını bilmediğinden zararı çekiyor.

Posta gazetesinden Bilal Emin Turan'nın haberine göre, danıştay, aracını düşük değere satanlar için bu kaybı telafi etmenin önünü açtı.

2015'te değişmişti

Araç değer kaybı, karşı tarafın trafik sigortasını yaptırdığı acentadan 2 yıl içinde talep edilebiliyor. Karşı taraf kazaya karışıp kaçmışsa bu durumlarda zaman aşımı bu kişinin tespit edildiği tarihten başlıyor. Örneğin; 6 ay sonra tespit edilirse o tarihten itibaren 2 yıl ekleniyor. Ancak çoğu kişi bu hakkını bilmeden aracını sattı.

1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'na göre; kaza tarihi ile sigortaya ihbar tarihi arasında aracını satmış olan kişiye ‘değer kaybı' tazminatı ödenmiyordu. Bir başka ifadeyle aracını zarara satanlar sigortadan tazminat talep edemiyordu.

Değer kaybı nasıl hesaplanır?

Avukat Hakan Tokbaş da, "Artık aracı satanlar 2 yıl içinde karşı tarafın sigortasından tazminat isteyebilir" dedi.

Aracın değer kaybı hesaplanırken, o günkü şartlardaki emsal ikinci el değerine bakılıyor. Kazadan önce aracın değeri, modeli, üretim yılı, kilometresi, tamir edilen parçanın özelliği ve hasar oranı dikkate alınıyor. Bu duruma göre aracın kazalı piyasa değeri bulunuyor. Sonra aradaki fark hesaplanıyor. Ortaya çıkan rakam değer kaybı oluyor. Sigorta bu değeri ödüyor.