CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki tv dizilerinin Arap dünyasında büyük ilgi çekmesi ve Arap halklarının Türkiye'ye öykündüğünmesine karşın Türk yöneticilerinin Araplara özenmesine şaşırdığını açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bizim TV dizileri Arap dünyasında müthiş ilgi çekiyor. Niçin? Arap halkları, Türklerin ne kadar güzel bir yaşam standardı yakaladığını düşünüyorlar. Bize öykünüyorlar. Ortadoğu halkları bize imreniyor, bizim yöneticilerimiz de Ortadoğu yöneticilerine imreniyor. Paradoks burada'' dedi.

TOBB ETU Üniversitesinde, öğrencilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, ''CHP'de eksen kayması yaşandığı yönündeki iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, CHP'de eksen kaymasının söz konusu olmadığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, ''Eğer bir eksen kaymasından söz edilecekse yeni bir CHP var. Halka daha yakın, toplumun hiçbir kesimini ötekileştirmeyen, yoksulluğa, işsizliğe vurgu yapan, çözüm üretmeye çalışan bir CHP var. Etnik kimlik ve inanç ticaretini bir tarafa bırakarak, sosyal demokrasiyi anlatmaya çalışan bir CHP var'' dedi.

Buna karşın, ''iktidara yakın olan ve CHP'yi içine sindiremeyen bir medya grubunun'' Türkiye'nin sorunlarına yönelik dile getirdikleri çözüm önerilerini görmezden geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu medya grubu tarafından yakın zamanda, ''iktidarın dış politikasına not vermesinin'' istendiğini, 10 üzerinden 4 vermesine rağmen, ''Kılıçdaroğlu geçer not verdi'' dediklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, medyaya yönelik şikayetleri ortadan kaldıracak çözüm önerilerinin de olduğuna işaret ederek, ''Biz, kamu ihale yasasını değiştirerek, medya patronlarının kamu ihalelerine girmelerini önleyeceğiz. Kamu ile medya patronun ilgisi, çıkar ilişkisi olmayacak. Tüm medya çalışanları sendikalı olacak. Muhabir, yazdığı haberin arkasında durabilecek. 'Benim arkamda sendika var' diyebilecek. O zaman medya halkın gözü kulağı olur. Besleme medya grubu, iktidarın verdiği ihalelerle beslenen medya grubu oluşmaz'' diye konuştu.

Medyanın eleştiri hakkı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Eleştiriden korkmayacağız, çekinmeyeceğiz, saygı duyacağız. Niye bizi eleştirdiniz diye dava açmayacağız. Beni de ağır eleştirdiler. Dava açmadım. Niye açayım? Madem ki ben bu ülkeyi yönetmeye adayım, o zaman ben eleştirileceğim. Acımasızca da eleştirilebiliriz. Eleştiriye saygımızın olması lazım. Ama iktidar bunu yapmıyor, en ufak şeyde davalar açıyor'' değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, gençlere içki satışıyla ilgili düzenlemeye ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

''Gençlerin içkiden korunması hepimizin üzerine düşen görevdir. Ancak 24 yaşında birisine içki yasağı getirmek hiçbir demokraside yok. 18 yaşındaki adamı asacaksın, ondan sonra diyeceksin ki 'Sen içki içmeyeceksin.' Elimde sizi ikna edilebilecek bir şey olsa hiçbirinizin içki içmenizi istemem. Ama 'Niye içki içiyorsun, hele 24 yaşında birini niye içiyorsun' diye suçlamak doğru değil. Yasak getirmek doğru değil. Yasakla hiçbir şeyin yolu alınmış değil. 1980'li yıllarda bazı türküler yasaktı. Sabahattin Ali'nin türküsü yasaktı. İktidar, bu tartışmayı siyasete alet ediyor. 18 yaşını aşmış bir kişiye müdahale etmek doğru değil. Demokrasilerde bu olmaz.''

-GÖKÇEK VE TWİTTER-

Kılıçdaroğlu, siyasi baskıyla ilgili bir başka soruya, baskıcı rejimlerin uzun süre ayakta kalamayacakları karşılığını verdi.

Tunus ve Mısır'da baskı ve yoksulluk nedeniyle yaşananlara işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Baskıcı rejimlerin uzun süre ayakta kalması zor. 21. yüzyılda dünyanın başka yerlerinde insanların nasıl yaşadığını görüyorsunuz. Bizim TV dizileri Arap dünyasında müthiş ilgi çekiyor. Niçin? Arap halkları, Türklerin ne kadar güzel bir yaşam standardı yakaladığını düşünüyorlar. Bize öykünüyorlar. 'Bizde de demokrasi olsa, bizde de kadınlar böyle olsa, bizde de özgürlük, kadın erkek eşitliği olsa, yoksulluk olmasa, özgürce düşüncelerimizi ifade edebilsek.' Bunlar görülüyor. Ortadoğu halkları bize imreniyor, bizim yöneticilerimiz de Ortadoğu yöneticilerine imreniyor. Paradoks burada'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bir başka öğrencinin, geleceğe ilişkin korkuları olduğunu söylemesi üzerine, çıkar kaygılarıyla birilerinin korkabileceğini ancak gençlerin korkmaya haklarının olmadığını söyledi.

Gençlerin, baskı ve müdahalelere karşı tepki gösterme haklarının olduğunu, fakat bunu yaparken cam çerçeve kırmamaları, tepkilerini demokrasinin güzelliği içinde göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Kılıçdaroğlu, inanç ve etnik kimlikle ilgili de bu değerlere saygılı olduklarını, dar söylemlere sıkışmadan, tüm kesimleri kucaklayarak, ayrışmaya düşmeden çağdaş uygarlığı yakalamayı hedeflediklerini belirtti. Resmi dil konusunda da Kılıçdaroğlu, ''Resmi dilimiz Türkçe. Türkçemizi de çok seviyoruz. Bizim ses bayrağımızdır'' dedi.

Bir başka öğrencinin, ''Toplumumuzda mazlum psikolojisi yaygın. Geceleri Twitter'da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'le yazışıyorum. Bazı sorulara kızıyor, telefonu vs. istiyor. Bakıyorum insanlar susuyor'' tespiti üzerine, Kılıçdaroğlu, ''Geceleri kabus görmek zorunda mısınız'' dedi.

AA