Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, ''''Anayasanın sivili olmaz. Anayasa asker kesimin, sivil kesimin tüm kesimlerin anayasası olmak durumundadır. Anayasanın belirleyici özelliği, demokratik ve adil olmasıdır'' dedi.

Kamalak, Çukurambar Mado Cafe'de basın mensupları ile bir araya geldi, soruları yanıtladı. Bu hafta sonu yapılacak kongrede genel başkanlık için aday olup olmayacağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken Kamalak, ''Bizde görev istenmez, verilir, yaklaşık 65 delegenin teklif göstermesi gerekir. Henüz o aşamaya gelmedik. Başka aday olup olmayacağını bilmiyorum ama Genel Başkanlık yapabilecek yüzlerce arkadaş var'' diye konuştu.

Partisinin seçimde aldığı oyların bir önceki seçime göre düştüğünün hatırlatılması üzerine Kamalak, şunları söyledi:

''AK Parti'nin aldığı yüzde 50 oy başarıdır. Seçimleri takiben Sayın Başbakan'ı tebrik ettim. Ama bütün bunlar geçici şeylerdir. Hatırlayın bir zamanlar Özal rüzgarı, ANAP fırtınası vardı. Şu an ANAP diye bir parti yoktur. Niye? Çünkü ANAP'ın savunduğu evrensel değerler yoktu. Türkiye'ye baktığımızda evrensel değerleri savunan Türkiye'nin bütün fertlerine hitap eden kucaklayıcı, barıştırıcı, birleştirici söylemleri olan tek parti Saadet Partisi'dir.

Önümüzde seçimler esnasında bir takım engeller vardı. Ulusal medya seçimlere üç parti giriyormuş gibi tam anlamı ile milleti yönlendirme faaliyeti içerisinde oldu. Mali imkan ya da imkansızlıklar büyük rol oynadı ama bütün bunların geçici olduğuna inanıyoruz. Oy oranı ne olursa olsun Türkiye'nin en köklü, en kalıcı, en istikrarlı partisi Milli Görüş'ün partisi olan Saadet Partisi'dir.''

Partisinin seçim sonuçları ile ilgili sürekli analiz yaptığını bildiren Mustafa Kamalak, kısa süre içerisinde üç defa genel başkan değiştirdiklerini ve ayrılıkların teşkilatlarını güçsüz düşürdüğünü söyledi.

Kamalak, şöyle konuştu:
''Saadet Partisi kısa süre içerisinde üç defa genel başkan değiştirme durumuna girmiştir. Dışarıdan gelen baskılar biliyoruz, bu şartlar içerisinde parti, kendisinden beklenenin üstünde performans sergiledi diye düşünüyorum. Bölünmenin etkisi olmuştur ve arzulanan bir sonuç alamadık ama gene de küçümsenmemeli diye düşünüyorum.

Numan Bey kardeşimiz bir hesap yaptı, yanlış yaptı. İki listede de genel başkan oydu. Kendisinin beğenmediği listeden, istifasının ardından 42 arkadaşımız daha istifa etti. Siyaset yapacak idiyse zaten kendisine Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar teşkilatlanmış bir parti teslim edilmiş, beğenmediği listede de her halükarda kendisi ile birlikte hareket edecek olan 42 arkadaş daha var. Teşkilatlarımız çalıştı ama ayrılıklar teşkilatları güçsüz düşürdü.''

Konuşmasında CHP'yi eleştiren Kamalak, ''CHP kendisini baştan sona irdelemeli. 2002, 2007 ve bu seçimlerde AK Parti'nin yüksek oranda oy almasında 'CHP iktidara gelir' söylemi halk nezdinde etkili olmuştur diye düşünüyorum'' dedi.

-''ANAYASANIN SİVİLİ OLMAZ''-

Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, anayasa değişikliği ve tutuklu milletvekilleri ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, şu görüşleri dile getirdi:

''Anayasanın sivili olmaz. Anayasa asker kesimin, sivil kesimin tüm kesimlerin anayasası olmak durumundadır. Anayasanın belirleyici özelliği, demokratik ve adil olmasıdır. Çünkü biz bu ülkede askeri darbeleri, askeri brifingleri dakikalarca ayakta alkışlayan sivil hakimler gördük. Darbe liderini, saygı ile selamlayan ona saygılarını arz eden sivil anayasa mahkemesi başkanları gördük, kendilerinin desteklediği parti seçimi kazanamadığı için 'Ordu göreve' diye yürüyüşü yapan cübbeli sivil rektörler gördük. Asıl olan anayasanın muhtevasıdır onun da iki belirleyici özelliği vardır demokratik ve adil olmasıdır. 'Ben yaptım' ile olmaz.

Anayasanın 11. maddesine göre Anayasa, herkesi bağlayan hukuk kurallarıdır. Eğer Anayasa gerçekten bu nitelikteyse tutukluyu da bağlar, dışarıdakini de bağlar. Bundan aylarca önce bir kısım tutuklu vatandaşlarımızın milletvekilliği adaylığı söz konusu olduğunda eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Bey, 'Bir kimsenin milletvekili seçilmiş olması, eğer kendisine isnat edilen fiiller anayasa'nın 14. maddesi kapsamına giriyorsa, onların seçilmiş olmaları serbest kalmalarını sağlamaz' demişti. Ben bu görüşe katılıyorum. Madem ortada bir anayasa var bu anayasayı değiştirmek gerekir. Bir kimsenin milletvekili seçilmiş olması anayasayı aşması anlamına gelmez. Ömür boyu hapisle yargılanan bir kimse, falan partinin listesinde aday gösterildi ve seçildi. Sizce serbest bırakılmalı mı?''

Kamalak, Türkiye'nin başkanlık sistemine henüz hazır olmadığını ifade ederek, ''Aradan bu kadar süre geçtiği halde parlamenter sistemimiz henüz tam oturmadığına göre başkanlık sistemine şu aşamada geçiş tabi ki Türkiye için bir takım sıkıntılar doğurur diye düşünüyorum'' dedi.