Büyükanıt’la ilgili iddialara tepki gösteren CHP lideri, ABD Büyükelçiliği’ne polisin brifing verdiği bilgisinin yalanlanmadığını hatırlattı ve “Bu Washington’daki at pazarlıklarının sonucu. Kamuoyu Meclis bilmiyor, ABD biliyor” dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Büyükelçiliği yetkililerine, Türk polisi tarafından brifing verildiği yönündeki haberi değerlendirirken, “Başbakan çıkıp çok net bir açıklama yapmalıdır” dedi. CHP lideri, VATAN’ın soruları üzerine şunları söyledi:

BİLGİSİ VAR MI?: Bu brifing olayındaki davranış doğruysa Türkiye süratle sömürge ülkesi konumuna geliyor demektir. Başbakan tarafından çok ama çok net bir açıklama yapılması gerekiyor. Bu brifing kimin talimatıyla oldu? Bu brifingten Başbakan’ın bilgisi var mı, yok mu? Eğer yoksa, davayla ilgili brifing vermek nereden, kimden çıktı?

AT PAZARLIKLARI: Bu bilgileri verenler Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısının bağımsız olduğunu, devletinin bağımsız olduğunu bilmiyorlar mı? Bu brifing Washington’daki at pazarlıklarının bir sonucudur. Wikileaks belgelerinin tutarsız olduğunu daha önce Başbakan söylemişti. Başbakan’ın İsviçre’de 8 hesabı olduğu yazıldığında da bu yönde açıklamalar yapılmıştı. Bu konuda ortaya konulduğu iddia edilen bilgilerin doğruluğu tartışılabilir. Ancak ortada bir sonuç var. Türk istihbaratı, Türk polisi, ABD Büyükelçiliği’nde brifing veriyor. Şu ana kadar ‘brifing verilmedi’ diye hiçbir yalanlama gelmedi. Bu vahim bir durumdur.

HANGİ GEREKÇEYLE: Gerçekten böyle bilgilendirmeler oldu mu olmadı, Başbakan’ın çıkıp kamuoyunu bilgilendirmesi lazım. Hangi gerekçeyle bilgilendirmeler yapıldı? Bu bilgilendirmelerin hiçbirisi masum değil. Bir ülke düşünün kendi kamuoyuyla, parlamentosuyla paylaşmadığı bilgileri, ABD istihbaratı ile ABD yetkilileri ile paylaşacak. Eğer Türk kamuoyundan gizlenerek bunlar yapılıyorsa ve kamuoyunun bilmediklerini ABD biliyorsa, ortada çok ciddi bir sorun var demektir. Bu Türkiye’nin itibar meselesidir ve itibar yara almıştır. Çok ilginç. Bu kadar iddia var Başbakan çıkıp bir açıklama dahi yapma gereğini duymuyor. Neymiş nesil dindar mı olsun, dindar olmasın mı...

DİNDAR NESİL: Bu konuda çok sağduyulu tepkiler verildi. Sağdan soldan güzel tepkiler geldi. Bu konuda olumlu olan gelişme, Türkiye’de sağduyulu kalemlerin her kesimden olduğunu görmemiz oldu. Gelinen çizgiyi saygıyla karşılıyorum. Dindar nesil tartışması, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi üzerinden yapılan tartışmaların amacı yapay gündem oluşturmaktır.

YENİ BİR DÜZENİN ADI: Konser bileti satan gençlere 13 yıl ceza veriliyor. Bu mahkumiyet yeni bir düzenin adıdır. bunları gözden kaçırmak istiyorlar. Tartışmalar samimi değil. Bir deli kuyuya taş atıyor herkes çıkarmaya çalışıyor. Artık bu yapay tartışmaların dışına çıkılması gerekiyor. Medyanın da bu konuda önemli sorumluluğu var. Medyada Van dramı neden anlatılmıyor?

AKYÜREK’İN TERFİSİ: Hrant Dink davasında verilen kararın arkasından gelinen noktaya bir bakın. Raporlarda ‘ihmali var’ denilen kilit adamlardan biri, kararın ardından terfi ettiriliyor. Hani Ankara’nın dehlizlerinde bu dava kaybolmayacaktı? Dehlizlerin efendisi olan Başbakan bu terfi ile efendiliğini zaten gösterdi, kanıtladı.

HANİ NEREDE ÜNİVERSİTE?: Son dönemde çeşitli üniversitelerde öğrencilere cezalar veriliyor, okuldan atılıyorlar. Üniversite yok... Hangi üniversiteden bahsediyorsunuz? Üniversite, düşünce özgürlüğünün kaynağıdır, merkezidir. Hani nerede böyle üniversite? Bir üniversite öğrencisi eleştirmeyecek de ne yapacak? Rektörü eleştirdi diye okuldan mı atılır, okuldan mı uzaklaştırılır öğrenci? Hangi çağda yaşıyoruz Allah aşkına.

“Laiklik büyük bir devrim ve şanstır”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Laiklik ilkesinin Anayasa’ya girişinin 75. yılı nedeniyle twitter üzerinden bir mesaj yayınladı. Kılıçdaroğlu, şu mesajı paylaştı: “Bugün Laiklik ilkesinin Anayasa’ya girişinin 75. yılı. Kutluyorum. Onu her zaman bütün irademizle savunacağımızı bir kez daha belirtiyorum. Laiklik, barış içinde birlikte yaşamamızın, din ve vicdan özgürlüğünün ve de özgür düşüncenin temelidir. Laiklik ülkemiz için büyük bir devrim ve şanstır. Şanssızlığımız onu yeterince idrak edememiş bir zihniyetin varlığı ve tavrıdır. Her koşulda Cumhuriyetimizin değerlerini ve ilkelerini ödünsüz bir biçimde savunacağız. Çünkü bizi bir arada tutan bu değerlerdir.”

vatan