Kanal A yayınına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamında Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından ifadeye çağırılmasını değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu, ''MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılması sürpriz mi sizin için'' sorusunu yanıtlarken ise ''Elbette. Bir ülkede Milli İstihbarat Teşkilatının ya da o görevi yapan birisinin savcılık tarafından ifadeye çağrılması dünyanın her tarafında önemli bir olay. Tanık sıfatıyla mı, sanık sıfatıyla mı çağrılıyor- Onu bilmiyoruz. Ayrıntılar önümüzdeki günlerde herhalde biraz daha net ortaya çıkmış olur'' diye konuştu.

Çağrıyı yapanın özel yetkili savcı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Büyük bir olasılıkla eski genelkurmay başkanımız için geçerli olan kurallar burası için de geçerli olmuş olacak ki ifadeye çağrıldı'' dedi.

Kılıçdaroğlu, bir başka soruyu yanıtlarken de ifadeye çağrılması için ''önemli bir olay'' ifadesini kullandığını vurgulayarak, "Ben özel yetkili mahkemelerin ve orada görev yapanların siyasi otoritenin emriyle hareket ettiğini söyleyen ve buna inanan birisiyim. Onun için MİT Müsteşarının bu bağlamda davet edilip ifadesinin alınması ya da alınmak istenmesi benim için sürpriz oldu diye bilirim'' karşılığını verdi.

Gelen açıklamalardan ''MİT Müsteşarının ifadeye çağrılmasının Hükümette sürpriz etkisi yarattığının görüldüğünün'' ifade edilmesi ve bunu nasıl yorumladığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ayrıntılar ortaya çıkmadan tepki vermenin doğru olmadığını düşündüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Bence Hükümet kanadından yapılan açıklamalar da çok erken. Sayın Arınç ve Sayın Davutoğlu'nun 'MİT müsteşarıyla çok yakın, sabah akşam beraber çalıştıklarına ilişkin açıklamalar yapmaları da bence doğru değil. Yargıyı etkilemenin bir başka yolu'' dedi.

Bir başka soruyu yanıtlarken de demokrasinin gereği olarak özel yetkili mahkemelerin tümüyle kaldırılmasının şart olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili bir düzenleme gelirse gönülden destek veririz'' ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, emniyet yetkililerince ABD Büyükelçiliğinde brifing verildiği iddialarına ilişkin soruları da yanıtladı. ''Böyle bir brifing verilmeden büyükelçinin, ülkesine verildiği bilgisini iletmesinin mümkün olamayacağına inandığını'' ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Bilgi verilmiştir. Bunun ortaya çıkması 'böyle bir şey yoktur' denilmesi için belgenin yalanlanması lazım. Tam tersine bu belgelerin doğru olduğu Amerikan sözcüsü tarafından da ifade edildi. Wikileaks belgelerinin, Türkiye bağlamındaki belgelerin doğru olduğunu onlar da söyledi. Hiçbir zaman yalanlanmadı. Hatta Sayın Davutoğlu, 'çıkan belgeler nedeniyle Amerika bizden özür diledi' dedi. Tam tersine herhangi bir şekilde özür dilenmesinin olmadığını Beyaz Saray sözcüsü ifade etti.

Bir büyükelçi hiç bilgisi olmadığı bir konuda sırf 'ben yalan yanlış bir şeyler yazayım göndereyim' diye düşünemez. Hele Amerika Birleşik Devletlerinin büyükelçisi. Bu olay doğrudur, yalanlama yalandır, bu benim şahsi kanaatim.
''

Kılıçdaroğlu, her devletin büyükelçilerini özenle ve görev yerine göre seçtiğini belirterek, ABD Büyükelçisinin de Türkiye'nin şartlarını bildiğini ve çeşitli çevrelerle görüşme yaptığını söyledi. Kılıçdaroğlu, bir büyükelçinin kendisine ''Ergenekon'' konusunda brifing verilmesiyle ilgili yalan söylemesine gerek olmadığına işaret etti. Kılıçdaroğlu, bir bürokratın talimat almadan büyükelçiliğe gidip bilgi veremeyeceğine de dikkat çekti.