Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Times gazetesine verdiği mülakatta, Türkiye ile ilgili endişelerin yersiz olduğunu belirterek “Biz Avrupa"nın bir parçasıyız” dedi. Times"a göre Gül mülakatta Türkiye"nin Batı"ya sırtını döndüğü eleştirileriyle ilgili olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa"nın, Türkiye"nin Orta Doğu"daki ilişkilerini geliştirme çabalarını memnunlukla karşılaması gerektiğini, zira Ankara"nın büyük oranda baskıcı rejimlerin iktidarda olduğu bir bölgede Batı değerlerini teşvik ettiğini söyledi. Sessiz bir devrim yaşayan Türkiye"nin demokrasi, insan hakları ve serbest pazarı benimsemiş büyük bir ekonomi haline geldiğini belirten Abdullah Gül, “Türkiye bölgede bir ilham kaynağına dönüştü. Bunun takdir edilmemesi yazık olur” dedi. Abdullah Gül demecinde Türkiye"nin İsrail"in her zaman dostu olduğunu belirterek “Ama bir devletin ordusu, uluslararası sularda vatandaşlarınızı öldürürse siz nasıl tepki verirdiniz?” diye sordu.

Gül"ün Huber Köşkü"nde İngiltere"nin saygın gazetesi Martin Fletcher"a verdiği röportajın geniş özeti tam sayfalık haber olarak gazetenin baskı versiyonunda, röportajın tam metni ise gazetenin internet sitesinde yayınlandı. Times muhabiri, Cumhurbaşkanını can alıcı sorularıyla oldukça terletti. İşte röportajın can alıcı bölümleri:

Batı"da birçok insan Türkiye"nin AB üyeliğinden pes ettiğini ve bu sebeple yüzünü doğuya döndüğünü düşünüyor. Bu doğru mu?

Belki dışarıdan böyle gözüküyordur fakat doğru değil bu. AB"ye tam üye olmaya çalışılıyor. Bu ülke AB üyeliği için çok ısrarcı. Türkiye insanların alışık olmadığı yeni ilişkiler kurdu. Bu endişe yaratıyor olabilir.

Yani ülkenin öncelikli gündem maddesi hala AB mi?

Kesinlikle. AB üyeliği bizim stratejik yönümüz. Bu siyasetin bile üzerinde olan bir konu.

Sabrınız sınırsız mı? Başvuralı 23 yıl oldu. Müzakere etmeye başlayalı da 5 yıl...

Evet ama geçmişte biz de hatalar yaptık. 23 yıl önce başvurduk ama kapıyı çalmadan önce kendimizi hazırlamadık. Ben eksiklerimizi görüyorum. Standartlarımızı yükselttiğimiz zaman müzakereler başladı.

Dışarıdan bakan insanların bakış açılarını geliştirip modernleştirmeleri mi gerek?

Evet. Türkiye krizde bile büyümesini sürdürüyor. Türkiye denilince aklına en son ziyaret ettikler 1970 ve 80"lerdeki Türkiye geliyor. Bir örnek vereyim. Türkiye OECD"de yardım alan değil yardım veren bir ülke konumunda.

Yani yardım almayı bıraktı mı?

Evet. Türkiye eskiden yardım alıyordu. Fakat geçen yıl Türkiye karşılıksız olarak 1.5 milyar dolar bağışladı. Afrika, Balkanlar ve Asya"da insani yardımlar yaptık. Bu rakamın 800 milyon doları devlet tarafından ve geri kalanı STK"lar tarafından yapıldı. Bu örnekler Türkiye"nin nereden nereye geldiğini açıkça ortaya koyar.

Sizce Avrupa uyanmalı mı?

Türkiye"nin potansiyelinin farkındalar. İstanbul"dan Paris"e otomobille gidebilirsiniz ve Türkiye"yi Türkiyenin yol ve otoyollarını karşılaştırabilirsiniz. Bir örnek daha vereceğim, hiçbir Avrupa ülkesinde Türkiye"deki kadar modern havaalanları gösteremezsiniz.

Eleştirenşer Batı"nın son zamanlarda Türkiye"nin attığı adımların bir endişe unsuru olduğunu söyleyebilir. İlk olarak İran gösterilebilir, Amerika ve Avrupa tarafından desteklenen BM yaptırımlarını veto ettiniz...

Öncelikle biz Batı"nın güçlü bir müttefikiyiz. Bunu geçmişte de şimdi de kanıtladık. İki hafta önce Güney Kore"deydim ve orada başkaları için ölen 1000 askeri andım. Bugün Afganistan"dayız. Yaklaşık 2 bin asker var. Terörizmle, radikallerle, El-Kaide ve diğerleriyle savaşıyoruz.

Avrupa Birliği"nin ve ABD"nin size haksızlık ettiğini mi düşünüyorsunuz?

Tam olarak değil. Bence bunun sebebi olayların geçmişini bilmemekten kaynaklanıyor. Ama biz kendimizden eminiz.

Son olarak mesajınızı Batı dünyasına özetleyebilir misiniz?

Türkiye ile endişe edilecek birşey yoktur. Biz Avrupa ile birçok ortak değer paylaşan bir ülkeyiz. Bölgesel ülkelerde demokrasinin önemine, insan haklarına ve piyasa ekonomisine önem veren bir ülke olduğumuzu tekrar ediyorum. Ve Türkiye"nin yönü Avrupa Birliği"ne tam üyeliktir. Türkiye"nin diğer coğrafi bölgelerle temaslarından "Batı"dan kopuyor, Batı"ya sırtını dönüyor ve Batı yerine alternatifler arıyor” sonuçlarını çıkarmak çok yanlış. Türkiye Avrupa"nın bir parçasıdır.

İsrail"in politikası ve hükümeti mantıksız

HAMAS"ın bir terör organizasyonu olduğunu düşünüyor musunuz?

Bu benim alanıma girmez. Bu bizim esas gündem maddemiz değil. Fakat Hamas orada bulunan insanları temsil ediyor. Bu doğru mu yalan mı? Eğer yanlış birşey yapıyorlarsa uyarmak gerek. Onları hizaya getirmeniz gerek.

İsrail ile 1990"larda ilişkileriniz çok iyiydi fakat şimdi donma noktasına geldi. Neden böyle oldu?

Uluslararası sularda ne oldu. Tek bir silah olmayan ve sivilleri taşıyan bir gemi saldırıya uğradı. 9 kişi öldürüldü. Eğer bunu yapan terörist olsa mafya olsa karşılık verebiliriz fakat bir ordu bunu yapıyorsa nasıl tepki vermeli.

İlişki nereye yönelecek?

Bu onlara bağlı.

Onlara bağlı derken, özür dilemeleri gerektiğini mi söylüyorsunuz?

Her şey İsrail"in politikasına bağlı. Bunlar çok mantıksız. Onların siyaset ve hükümetleri çok mantıksız.

Yani kimin onların müttefiki olduğunu anlamaları mı gerek?

Onların müttefike ihtiyacı yok gibi gözüküyor. Onlar Türklerden kurtulmak istiyor gibi.

Bir diğer gündem maddesi ise Sudan. Batı dünyasında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından insanlık suçu işlediği gerkeçesiyle suçlu olan Sudan Devlet Başkanı"nı hoş karşılayacağınıza dair bir düşünce var?

Türkiye uluslararası organizasyonların kararına her zmaan saygılıydı. Türkiye BM güvenlik konseyi"nin kararlarını ihlal eden birşey yapmadı. Ayrıca bölgesel organizasyonlar da var. BM hoşlansın ya da hoşlanmasın bütün liderler oraya gidiyor. Bu çerçevede ilişkilerimiz devam ediyor. Darfur"a birçok ülkeden daha çok yardım ediyoruz. Orada bir hastanemiz var. Çok yardım ediyoruz. Yani sonuç olarak orasıyla ilgili özel bir bağımız yok. Konunun ne olduğunu anlamadım.

İslam Konferansı Örgütü üyesi olduğu için Devlet Başkanını tanıyorsunuz.

Evet İKÖ"nün üyesiydi.

Başbakanınız Tayyip Erdoğan, Sudan"da bir soykırım olmadığını söylemişti. Bu doğru mu?

Elbette bu bizim kararımız değil. Uluslararası kurumlar, mahkemeler ve birçok yasal işlem var. Buna onlar karar vermeliler.

İsrail"i insan hakları konusunda eleştiriyorsunuz ama insanlar İran"da da öldürülüyor. Cumhurbaşkanı Ahmedinecad seçime hile karıştırdı ve kendisine muhalefet edenleri acımasızca bastırdı...

Ben hiçbir ülkeyi ve yaptıklarını eleştirmiyorum. Biz demokrasi, insan hakları, kadın-erkek eşitliği ve güvenilirlik gibi değerleri savunuyoruz. Bu değerlerin tüm komşularımızda da geçerli olmasını istiyoruz. Bence Batı"daki dostlarımızın Türkiye"nin dolaylı yoldan da olsa bölgemizde bu değerlerin yayılmasını teşvik etmesini takdir etmesi gerekir. Türkiye birçok ülke için ilham kaynağı oldu.

Ama seçimlerden sonra Ahmedinecad"ı tebrik ettiniz?

Sadece Türkiye mi? Bazı ülkeler tebrik etti bazıları etmedi. Biz herhangi bir siyasi liderin ya da hareketin destekçisi değiliz. Komşuluk ilişkisi gereğince eğer bölgenizde resmi bir seçim sonucu açıklanırsa kutlamak görevinizdir.

"İSTANBUL BİR DÜNYA ŞEHRİ"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cuma namazını Yeni Cami"de kıldı. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği Gül, caminin merdivenlerinden halkı selamladı. Gül"e İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da eşlik etti. Cumhurbaşkanı, camiye gitmeden önce İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu"yu makamında ziyaret etti. Gül, Valiliğe gelişinde, polis tören mangası eşliğinde İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. Vali Mutlu"ya yeni görevinde başarılar dilemek için ziyareti gerçekleştirdiğini söyleyen Gül, “İstanbul tabii ki sadece Türkiye"nin değil, bir dünya şehri. Büyük bir şehir, böyle büyük bir şehirde görev yapmak herkes için büyük bir şereftir” dedi. Konuşmasını ardından Vali Mutlu, Cumhurbaşkanı Gül"e çini vazo hediye etti. Ziyaret daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

Vatan