Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, mahalli seçimlerin sonuçlarını değerlendirirken, ''Türkiye bir defa daha demokratik rüşdünü tüm dünyaya ispat etmiştir'' dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, ''büyük bir vatansever'' diye nitelendirdiği BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun yarın toprağa verileceğini anımsattı.

Merhum Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin vefatına neden olan helikopter kazasıyla ilgili TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önerge verildiğini hazırlatan Bakan Çiçek, ''Konun tüm yönleriyle araştırılması, arzu etmeyiz, ama ola ki benzer durumlarla karşılaşılması halinde devletimizin imkan ve kabiliyetlerinin, alınabilecek tedbirlerin gözden geçirilmesi konusunda Meclisimizin bir araştırma yapmasını arzu ediyoruz'' dedi.

Toplantıda ayrıca, bakanların dün yapılan mahalli seçimlerle ilgili de değerlendirmelerde bulunduğunu belirten Çiçek, bir kaç olay dışında Türkiye'de büyük bir huzur ve sükun içinde seçimlerin yapıldığına dikkati çekti.

Huzur içinde seçimlerin geçmiş olmasından memnuniyet duyduklarını ifade eden Çiçek, bu sonucun yaşanmasında katkısı olan başta güvenlik güçleri olmak üzere, mahalli yöneticiler, valiler, kaymakamlar ve seçimi yöneten yargı mensuplarına millet adına teşekkür etmek istediklerini belirtti.

''Esas teşekkürümüz milletimizedir'' diyen Çiçek, şöyle konuştu:

''Böyle bir millete mensup olmaktan dolayı da gurur duyuyoruz ve duymalıyız. Sükunet içinde, sağduyu ile ve son derece dikkatli bir tavır ile milletimiz sandık başına gitmiş ve gönül huzuru içerisinde oylarını kullanmışlardır. Bu durum, bir şeyi açıkça ortaya koymuştur ki milletimizin demokrasi konusundaki hem kararı, hem de ehliyeti çok açık ortadadır. Türkiye bir defa daha demokratik rüşdünü tüm dünyaya ispat etmiştir. Artık bu seçimlerden sonra, kimsenin milletimizin demokratik ehliyeti ve rüşdü konusunda tereddütü olmamalıdır. Eğer demokratik mekanizmalar sağlıklı bir şekilde işlerse, işletilirse, su kendi mecrasında akarsa ve akıtılmasına engel olunmazsa ve sonuçlara da büyük bir saygı duyulursa Türkiye'de demokrasi noktasında hiçbir problem yoktur, kimsenin Türkiye'de demokrasinin geleceği, milletimizin geleceği konusunda da bir endişeye kapılmasına gerek yoktur.

Bu nedenle biz Hükümet olarak milletimizin bu kararını benimsiyoruz ve bu kararına saygı duyuyoruz ve herkesin de saygı duymasını istiyoruz.''



-''SEÇİMİN ANALİZİ YAPILACAKTIR''-



Bu seçimin, tartışılması, değerlendirilmesi ve analizinin, zaten sandıklar açılmaya başladığından itibaren yapılmaya başlandığını anlatan Bakan Çiçek, ''Konu, bir taraftan kamuoyu önünde tartışılıyor, bilim adamları, siyasi çevreler, konuya ilgi duyan vatandaşlarımız kendi aralarında değerlendirme yapıyor, yapacak. İşin tabiatı gereğidir, her demokratik ülkede, seçimden sonra bu analizlerin, değerlendirmelerin yapıldığı gibi...'' dedi.

Bu değerlendirmeleri yapanların, kendi konumlarına ve anlayışlarına göre bunu yapacaklarını ifade eden Bakan Çiçek, ''Partiler de değerlendirme yapacaktır'' diye konuştu.

İlk değerlendirmenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün yapıldığını anımsatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bugün Bakanlar Kurulu'nda bir ön değerlendirme yaptık. Tüm arkadaşlarımız hem kendi seçim bölgeleri hem de seçim kampanyası sırasında Türkiye'nin değişik illerine yaptıkları ziyaretler ve çalışmalar vesilesiyle ortaya çıkan tabloyu kendi yönlerinden değerlendirmişlerdir. Bu çalışmaya devam edeceğiz.

Partimizin yetkili organları MYK, MKYK ve Meclis Gurubumuzla bu çalışmaları büyük bir dikkat ile sürdüreceğiz. Bu değerlendirmenin yapılmasında biz sayısız fayda da görüyoruz. Çünkü ülkede demokrasi kültürünün yerleşmesi, siyasi kültürümüzün derinleşmesi ve gelişmesi her seçimden sonra bu değerlendirmelerin bilimsel açıdan yapılmasına bağlıdır. Bunu biz geçmiş seçimlerde de yaptık. bu defa daha kapsamlı, daha derinlemesine bu çalışmaları sürdüreceğiz.''

Cemil Çiçek, işin bir propaganda yönünün de bulunduğuna, ortaya çıkan sonuçları her partinin kendi yönünden değerlendireceğine işaret ederek şunları söyledi:

''Ancak bir de içe dönük değerlendirmelerin yapılması gerekmektedir. Bu aslında hem partilerin kurumsallaşması açısından hem de demokrasi kültürünün gelişmesi açısından önem arz etmektedir.

Her parti bu konuyu kendisi açısından değerlendirecek, ama ortaya çıkan tabloya baktığımızda seçim sonuçları, oyların partilere ve bölgelere dağılımı ve partilerin oylarının yoğunlaştığı bölgelere baktığımızda ortaya çıkan sonuçların bir de partiler üstü ve stratejik bir bakış ile değerlendirilmesini önemsiyoruz.

Bu seçimlere esas itibarıyla partiler girmiştir. Her partinin nereden ne kadar oy aldığı ve nerelerde yoğunlaştığı dikkate alındığında bu meselenin partiler üstü bakılması gereken yönleri olduğunu da burada ifade etmek istiyorum.

Seçimler bitmiştir. Bu değerlendirmeler yapılacak, ama hukuken itirazlar dışında esas itibarıyla seçimler bitmiştir. Seçilenlere hizmet yolunda başarılar diliyoruz. Artık bundan sonra milletin verdiği mesajların ışığında gündemin seçim dışındaki ana konularına yoğunlaşmamız gerekiyor. Biz de onu yapıyoruz ve bundan sonra da onu yapacağız. Hem iç ve dış çok yoğun gündemler var hem de önümüzdeki haftadan itibaren önemli toplantılar var ve Türkiye bunlara ev sahipliği yapacak, önemli konukları da ağırlayacaktır. Hükümet olarak bizim işimiz Türkiye'yi bugün bulunduğu noktadan daha ileriye götürmek ve Türkiye'nin önünde bulunan sorunlara çözüm arayışlarını sürdürmektir.''

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.

''Başbakan da seçim sonuçlarından ders çıkarılması gerektiğini söylemişti. Kastettiğiniz revizyonu mu?'' sorusuna Çiçek, bu türlü siyasal olayların bir çok yönden değerlendirmesinin olacağını söyledi.

AK Parti'nin hem sayısal, hem kazanılan belediyeler, hem de il genel meclisi sonuçları itibariyle birinci parti olduğuna işaret eden Bakan Çiçek, ancak ''başarı konusunun ucu açık olduğunu'', her başarının daha ileri adımı, daha ileri noktasının bulunduğunu kaydetti.

Çiçek, şöyle konuştu:

''Dolayısıyla biz bazı illerde aldığımız oy eğer daha yukarda olması gerekiyor da niye orada onu alamadıysak veya kazandığımız yerlerde daha iyi bir başarı imkanı varken neden o konuda o seviyede kaldıysak ya da kaybettiğimiz yerler varsa neden biz burada aday da mı hata yaptık? Başka türlü sıkıntılar mı var? Oradaki vatandaşın beklentilerine mi cevap veremedik? Gibi sayısız soruların cevabını ancak içe dönük, bilimsel ve kendi organlarımızla tartışarak değerlendirerek bulabiliriz ki daha sonraki seçimlerde daha iyi bir başarıyı yakalayalım diye...

Dolayısıyla bizim yaptığımız ilk değerlendirme, ön değerlendirme ve bundan sonra yapacağımız esas değerlendirme bütün bu ve benzeri soruların cevabının alınmasıyla ilgili olacaktır. Bunun yapılması gerekmektedir. Demokraside kalite ancak böyle çıkar. Partilerin daha sonraki seçimlere iyi hazırlanabilmesi bu süreçte eğer yaptığımız hatalar varsa bunların gözden geçirilmesiyle mümkündür. Biz bunu geçtiğimiz seçimlerde de yaptık. Bugün bir defa daha daha kapsamlı yapma durumunda olabiliriz.''



-''TÜRKİYE'DE HALA EN BÜYÜK PARTİ AK PARTİ''-



Çiçek, ''Seçmen size nasıl bir mesaj verdi? Sonuçları tatmin edici buluyor musunuz? Başbakan, ekonomik paketin görüşülebileceğini söylemişti. Meclis'te önemli gündem maddeleri seçim sonrasına bırakılmıştı. Bir öncelikler sıralaması çıkardınız mı?'' sorularına karşılık şunları söyledi:

''Seçimlerden sonra hiç durmadan seçimi konuştuğunuz takdirde bunu konuşulması gereken organlarda, makamlarda veya belli çevrelerde konuşulabilir, ama bir de Türkiye'ni seçim dışında ana konuları var; ekonomi, AB, dış ve iç politikadaki gelişmeler gibi... Konu sadece seçimden ibaret değildir. İşin o kısmı bitmiştir, yani vatandaş kararını vermiştir. Her parti kendi yönünden neyi nasıl anlıyorsa bu değerlendirmeyi ister dışa dönük yapar, ister kendi içinde yapar. Kaldı ki bizim dışımızda da bu tartışmalar televizyonlarda yapılıyor. Köşe yazarları, bilim adamları kendi yönlerinden değerlendirmelerini yapıyorlar. Biz de kendi yönümüzden yapıyoruz. Şu bir gerçektir; Türkiye'de hala en büyük parti AK Parti'dir, bunda hiç tereddüt yok. Belediye seçimlerinde ortalama yüzde 40, il genel meclisinde yüzde 39 oy almıştır. Muhalefetteki iki partinin oyu kadar oyu var demektir. Bu da bir başka değerlendirmedir. Türkiye'nin 1984'ten bu tarafa belediye seçimlerinde aldığı hiçbir oy, yüzde 39 değildir, geriye dönüp bakın. İlk defa Anavatan Partisi 1983 yılında yüzde 45 oy almıştır, ondan sonra da yüzde 35'e düşmüştür. Geriye dönük seçimlerin analizi yapıldığında bugünkü sonucun önemli bir sonuç olduğu ortadadır. Herkes kendi konumuna göre bir değerlendirme yapacak, ama vatandaş değerlendirmesini yaptı. Biz de bunu mesajını kendi içimizde okumaya ve bunun gereğini yapmaya çalışıyoruz.''



-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN MUHALEFET DESTEĞİ...-



Devletin ve milletin önünde bir çok meselenin bulunduğuna işaret eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bundan sonra esas dikkatimizi ona yöneltmemiz lazım. Bir kısım yapısal reformların yapılması gerekiyor, Anayasa değişikliği ve benzer konular olmak üzere. Bunun arayışı içinde olacağız. Bu değişikliklerin gerçekleşmesi için muhalefet ile de işbirliği gerekir. Onlar bu konuda ne diyecek nasıl bir tavır alacak. Bunların hepsini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Onun için demek istedim ki artık seçimin hukuki kısmı hemen hemen bitmiştir. Ana konulara yoğunlaşmamız gerekiyor. onun için durmak yok hizmete devam. Bu devlet hayatı için de gereklidir.''

Bakan Çiçek, bir soru üzerine ekonomik paketin Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelmediğini belirtti.

Helikopter kazasında yaşamını yitiren gazeteci İsmail Güneş'in 112 Acil Servis görevlisi ile yaptığı konuşmaların basında yer almasıyla ilgili eleştirilere ilişkin soruyu da yanıtlayan Bakan Çiçek, her mesleğin kendine özgü kuralları olduğunu belirterek, bu konuşmanın yayınlanmasından kendisinin de rahatsızlık duyduğunu söyledi.

Çiçek, ''her şeyi kanunla düzenlemek yerine başka ülkelerde meslek örgütleri var, bunlar kuralları belirliyorlar. Türkiye açısından da sizin açınızdan da bir kısım kurallar var. Yasaların, kuralların olması yetmiyor. Esas mesele bu kuralların hayata geçirilmesi'' dedi.



-''PARTİLER ÜSTÜ STRATEJİK BAKIŞ''-



''Seçim sonuçlarına partiler üstü ve stratejik açıdan bakılması meselesi, bunun Kürt sorunuyla ilgisi var mı?'' sorusuna da Çiçek, şu yanıtı verdi:

''Bu seçim sonuçlarını alın Türkiye haritasının üzerine yerleştirin, hangi parti nereden ne oy aldı, neden aldı, niçin aldı, neden almadı. Buna baktığınızda o size çok şey ifade eder. Ve bu bakış biraz partiler üstü stratejik bir bakış olmalıdır. Bir kısım meseleleri daha derli toplu görebilmek, analiz etmek bir kısım tedbirleri birlikte alabilmek adına. İsterseniz siz de bir bakın. çünkü bazı kanallar o haritayı partilere göre yayınlıyor. Kimisin sarı, kimisini yeşil, kimisini turuncu yapıyor. O birçok şeyleri ifade ediyor. Onun için dedim ki 'evet benim partim, sizin partiniz' ama hepimiz siyaseti Türkiye'de yapıyoruz. Türkiye açısından baktığımızda önümüzdeki gelişmeleri takip edebilmek bakımından biraz partiler üstü stratejik bir bakışa ihtiyaç var.''

Bakanların seçim bölgelerine ilişkin bir değerlendirme yapıp yapmadıklarına yönelik soru üzerine, bugün ön değerlendirme yaptıklarını tekrarlayan Çiçek şöyle devam etti:

''Bu değerlendirmeleri (seçimle ilgili) Bilim adamlarıyla yapacağız, araştırma kuruluşlarıyla yapacağız. Aylar filan sürecek değil, ama taze, canlı olaylar tazeliğini korurken bu araştırmaları yapacağız. Tabiatıyla hepimiz kendi bulunduğumuz ve bu seçim kampanyası sırasında gittiğimiz seçim bölgeleriyle ilgili olarak da zaten gözlemlerimizi birlikte paylaşmış olduk. Her yeri belki de ayrı ayrı değerlendirmek gerekecektir. İster lehte olsun, ister arzu edilmeyen sonuçlar olsun. Her birisini ayrı değerlendirmek gerekecektir. Çünkü bu genel seçim değil, yerel seçim olması sebebiyle her yerin ayrı özelliği var.''



-YAZICOĞLU'NUN DEFNEDİLECEĞİ YER-

Yazıcıoğlu'nun nereye defnedileceğiyle ilgili soruya da Çiçek, ''ona ailesi karar verecek. Henüz bizden çıkmış bir karar yok. Onu İçişleri, Kültür bakanlıklarımız ve Sayın Müsteşar takip ediyorlar'' yanıtını verdi.

BBP'den Tacettin Dergahı'na defnedileceğine ilişkin yapılan açıklamanın hatırlatılması üzerine de Çiçek, ''Mevzuatımızda şöyle bir şey var. eğer bir yer sit alanı v.s. değilse, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun karar alması gereken bir yer değilse aynı zamanda da mezarlık değilse Bakanlar Kurulu kararı gerekir. Bunun şartları, mevzuatı var. Vaki talepler ne ise onu değerlendiririz. Benim bildiğim bir şey yok. Ailesi karar verecek. Çünkü bize daha enkaz bulunduktan sonra merhum Yazıcıoğlu'nun ve arkadaşlarının vefatı haberi geldikten sonra değişik talepler geldi. Bunların bir kısmı belki bir parktı v.s. Oralarda tabiatıyla Bakanlar Kurulu kararı gerekiyordu, sonra da bu değişti. Ailesinin son kararı nedir, onu doğrusu ben bilmiyorum. Yasa ve şartlar elveriyorsa ona biz kolaylık göstermeye gayret ederiz.''