Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ''AK Parti'ye oy verenler, CHP'ye, MHP'ye, başka partilere oy veren kardeşlerimiz, hepimizin Türkiye'sini Allah'ın izniyle 2023'e kadar inşa edeceğiz'' dedi.

Partisince Kocaeli'nin Darıca ilçesinde Adnan Menderes Parkında düzenlenen mitingde konuşan Ergün, 13 Haziran Pazartesi günü yeni hizmet dönemine başlayacaklarını ifade ederek, birinci hizmet döneminde büyük zorluklar bulunduğunu, bu zorlukları önemli oranda ortadan kaldırdıklarını söyledi.

İktidara geldiklerinde ülkede ortalığın toparlanması gerektiğini gördüklerini ifade eden Ergün, ''Büyük Türkiye inşa edeceğiz ama arazi müsait değil. Araziyi önce müsait hale getirmek lazımdı. İlk beş yılda büyük mücadelelerle araziyi müsait hale getirdik, epeyce hafriyat, moloz kaldırdık ortalıktan. Birinci dönem çok zahmetli oldu'' diye konuştu.

''Ekonomik kriz, siyasi istikrarsızlıklar, kötü alışkanlıklar, 'darbe yapayım, muhtıra vereyim, parti kapatarak bunları siyasetten uzaklaştırayım' gibi alışkanlıklarla mücadele ettik'' diyen Ergün, ortalığı toparlamakla zaman geçirdiklerini dile getirdi.

Ergün, şöyle konuştu:

''İkinci iktidar döneminde de sağlam bir temel attık. Şimdi üçüncü iktidar döneminde, Allah'ın izniyle o sağlam temelin üzerine muhteşem Türkiye'yi beraber inşa edeceğiz. Büyük, muhteşem bir Türkiye inşa edeceğiz. O Türkiye hepimizin Türkiye'si olacak. AK Parti'ye oy verenler, CHP'ye, MHP'ye, başka partilere oy veren kardeşlerimiz, hepimizin Türkiye'sini Allah'ın izniyle 2023'e kadar inşa edeceğiz. O Türkiye artık dünyada sözü geçen siyasi bir güç haline gelmiş olacak. Bu millet büyük bir millet, bu ülke büyük bir ülke, bu milletin dünyaya söyleyecek sözü daha bitmemiştir. Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada daha yapacak işi bitmemiştir. Bu millet misyonunu henüz tamamlamamıştır.''

2023'ün Türkiye'sinin zengin bir Türkiye olacağını dile getiren Bakan Ergün, ''2 trilyon dolar üretim yapan bir Türkiye. Bu üretimin büyük bölümü sanayi üretimi, hem de ileri teknoloji, yüksek teknoloji ürünler. Bunları üretip dünyaya satan bir Türkiye... 500 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye olacak, dünyanın her yerinde Türk malları, Türkiye'de üretilen mallar dolaşacak. Fert başına milli gelir 25 bin doların üzerine çıkacak, işsizlik rakamları yüzde 5'lerin altına inmiş olacak'' dedi.

Ergün, zemini hazırladıklarını, istikrarı sağladıklarını, güven ortamını oluşturduklarını, yüksek faizleri aşağı indirip, enflasyonu dizginlediklerini belirterek, şöyle devam etti:

''Enflasyon canavarının bir daha bu memlekette ayağa kalkması mümkün değil, belini kırdık. Ara sıra şöyle bir kıpırdıyor 'ayağa kalkabilir miyim' diye ama beli kırıldığı için bir daha ayağa kalkması mümkün değil. Türkiye'de artık yüksek faiz, yüksek enflasyon, yüksek bütçe açıkları olmayacak. Türkiye'de bir daha kimse devlet bütçesini yağmalayamayacak, bankaları soyup da milletin parasını yurt dışına kaçıramayacak. Tüm bunları engelledik. Artık elaleme avuç açan, IMF'den borç alıp da borcun yanında talimatlar alan bir ülke olmayacak. IMF'den 30 milyar dolar borç aldılar. Niye? Bankaların soyulmasına göz yumdular da ondan. Bankaların içi boşaltıldı, o bankaların parasının ödenmesi için 30 milyar dolara ihtiyaç duyuldu. IMF'ye gittiler, IMF 'parayı veririm ama düdüğü de ben çalarım' dedi. O 30 milyar dolarlık borcu da biz ödedik. Şimdi kaldı 5 milyar dolar. İstersek hemen öderiz ama ödemiyoruz. Çünkü taksitlerini küçülttük, vadelerini uzattık, faizlerini düşürdük.''

-MERKEZ BANKASI REZERVİ-

Ülkenin 100 lira gelirinin 61 lirası borca giderken bu oranı 20 liraya düşürdüklerine belirten Ergün, Türkiye'nin bir taraftan gelirini büyüttüklerini, bir taraftan borcunu azalttıklarını, yüzde 70 faizle borç alınırken, faiz oranını yüzde 7'ye düşürdüklerini, vade süresini uzattıklarını söyledi.

Ergün, şöyle dedi:

''Merkez Bankası rezervlerini 100 milyar dolara yaklaştırdık. Şimdi diyorlar ki, 'Merkez Bankasında madem para var, bunu bize dağıtsanıza. Biz gelirsek dağıtırız' diyorlar. Bu para, Türkiye'nin güvenliği, savunması için. Polisimiz, jandarmamız, istihbarat teşkilatımız güçlü olmazsa önlenemez güvenlik problemleri olur. Kendi tankımızı, savaş uçağımızı, denizaltımızı, savaş gemimizi, insansız hava araçlarını kendimiz yapıyoruz. 2023'ün Türkiye'si böyle bir Türkiye. İnsansız savaş uçağı da yapacağız Allah'ın izniyle. Yolcu uçaklarımızı da kendimiz yapacağız. Füzeler, uydular... Niye? Türkiye'nin güçlü bir savunma gücü olsun diye. Orası güçlü olursa Türkiye'ye askeri operasyon yapılamaz. Yapmak isteyenler cesaret edemesin, cesaret edenler boyunun ölçüsünü alsın diye. Bu 100 milyar dolar da Türkiye'ye ekonomik operasyon yapamasınlar diye. Ekonomik operasyon nasıl yapılır? Türkiye'den 5 milyar, 10 milyar dolar parayı birden alıp götürmeye, çekmeye kalkarlar. O zaman ne olur, döviz fırlar, borçlar 2'ye, 3'e katlanır, bankalar batar. Fabrikalar batar, işsizlik artar, ortalık karışır. Türkiye büyük bir felaketle karşı karşıya kalır. Böyle bir paramız olduğu zaman, 5 milyar dolar çekmek isteyen çeksin, yerine 10 milyar dolar koyarız. Merkez Bankasında onun için bu rezervleri biriktirdik ki, yarın öbür gün Türkiye her açıdan, ekonomik açıdan da güvenli bir ülke olsun. Bu dünyada Türkiye'nin bileğini bükmeye çalışacak adam olmasın. 'Dağıtalım, biz gelince dağıtacağız bu parayı.' Dağıtırsınız, dağıtırsınız da sonra hakikatten dağıtmış olursunuz. Ne şanzıman kalır ne diferansiyel... Bir daha da toplayamazsınız. 'Türkiye rahat bir nefes alacak' diyorlar, alır da o Türkiye'nin son nefesi olur.''

A.A.