Teşekkür mektuplarının yanı sıra mezar taşlarında da adlarının yer almasını isteyen annelere, “Anaların analık hakkının teslim edilmesi gerekir” diyen Meclis"in asker kökenli milletvekillerinden de tam destek geldi:

Meclis"e getireceğim

CHP Edirne Miletvekili Rasim Çakır Evet, şehit evladın mezarına babalar ile birlikte annelerin adları da yazılmalı. Bu, evin reisi erkek diyen Medeni Kanunumuzdan, gelenek ve göreneklerimizden kaynaklanan ama yanlış olan, düzeltilmesi gereken bir durum. Annelerin bu isteği çok doğru bir hassasiyet. Ben de aynen katılıyorum. Bir anne, askere giden oğlunun eline neden kına yakar? Onun için, o evladı doğup büyüten, yetişmesinde büyük emeği olan annelere de şehit mezarlarında yer verilmelidir. Bu konuyu Meclis gündemine de taşıyacağım.

Alışkanlık değişmeli

MHP İzmir Milletvekili Erdal Sipahi Annelerin bu konudaki hassasiyetlerine çok büyük saygı duyuyorum, aynen katılıyorum. Soy adının babadan gelmesinden kaynaklanan bir alışkanlık olduğunu düşünüyorum. Bir unutkanlık, adet, alışkanlık olarak görmek gerekir. Ama bu alışkanlık değişmeli mi diyorsanız, evet değişmeli diyorum. TSK"daki herkes annelere büyük saygı gösterir. Teşekkür mektupları da bir iletişim kurma biçimidir. Görev yaptığım dönemde ben de göndermiştim. Bunlar aileye gönderilir. Çocuğun verdiği adrese gönderilir. Türk anneleri lütfen böyle düşünmesin, olayda bir art niyet yok.

Teamüller böyle

Ak Parti Çankırı Miletvekili Nurettin Akman Az önce babamın mezarını ziyaret ettim. Ahmet oğlu Hakkı Akman yazıyor. Anadolu"daki teamül bu yönde. Anne ismi ön plana çıkmıyor. Herhalde ailenin reisi baba anlayışından kaynaklanıyor. Ama mezar taşlarına örneğin “Ahmet ve Ayşe oğlu” diye yazılamaz mı, olabilir, bir hizmet de yapılmış olur. Dinen engelleyici bir hüküm yoksa neden olmasın.

Kadın yokmuş gibi davranılıyor

Uçan Süpürge Kadın Derneği Başkanı Halime Güner Türkiye"de erkek egemen bir sistem var. Bu olay bunun somut örneklerinden birisi. Ama bir çok kadın bu ayrımcılığı dillendirmiyor. Boşandığı için birey olarak kaldı ve kendisine yapılan haksızlığın farkına vardı. Umuyoruz, iktidardakiler, milletvekilleri bunu da duygusal bir tepki olarak değerlendirmezler, hukuksal olarak ele alırlar. Yüzde 50, yüzde 50 yaşanan bir hayatta, kadına yokmuş gibi davranılmasının bir örneği. Askerlik de erkek egemen sistemde erkeklerin hakimiyetinin daha yoğun olduğu bir yapı. Bu tür olayların buradan da ayıklanması gerekir. - hürriyet