“Son 20 yılda en büyük hamlelerden birini savunma sanayii yaptı. Savunma sanayiimiz bugün ‘güçlenen Türkiye’nin yükselen yıldızı’ haline geldi. Özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Mayıs 2004’te yapılan Savunma Sanayii İcra Komitesi’nde alınan kararlarla artık savunma sanayiinde dış alım yerine yerli ve milli projeler dönemi başladı. Türk savunma sanayii bugün, tasarımdan seri üretime, Ar-Ge (araştırma-geliştirme) ve inovasyondan sanayileşmeye, yürüttüğü proje faaliyetleriyle tüm güvenlik birimlerimizin ihtiyaçlarını, yerli ve milli imkanlarla en etkin biçimde karşılamak için çalışmalarını sürdürüyor.”

PROJE BÜYÜKLÜĞÜ 60 MİLYAR DOLAR

Savunmada yerli atılımın fitilini ateşleyen süreci özetleyen bu sözlerin sahibi Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın hemen yanında yer alan ‘Teknopark İstanbul’da bir araya geldiğimiz İsmail Demir, geniş resmi göstermek için 2002 yılıyla 2022 yılını kıyasladı: “2002’de 62 savunma projesi (çoğu dışa bağımlıydı) yürütülüyorken 2022’de yerli imkanlarla yürütülen proje sayısı 10 katın üzerinde arttı ve 750’yi aştı. Bu projelerin yarısı son 5 yılda başlatıldı. 20 yıl önce projelerin bütçesi 5.5 milyar dolarken bugün 11 kat artışla 60 milyar dolarlık hacme ulaşıldı. İhalesi devam edenlerle bu rakam 75 milyar dolara çıkacak.”

TEKNOLOJİK YETKİNLİKTE SIÇRAMA YAPTI

Türkiye’nin yetenek bazlı bakıldığında savunmada dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesine oldukça yakın olduğunu belirten Demir, “Kritik gördüğümüz savaş uçağı, savaş gemisi, denizaltılar, hava savunma ve elektronik harp dediğimiz ürünler açısından bu ülkeleri yakalamak üzereyiz. Teknolojik yetkinlik açısından aşağı kalır yanımız yok” dedi. Türkiye, kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor. İnsansız hava aracı (İHA), silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve taarruzi insansız hava aracı (TİHA) teknolojisinde ise ilk 3’te, hatta liderliğe oynuyor.

MİLLİ MUHARİP UÇAKTA ORTAKLIK OLABİLİR

Milli Muharip Uçak için çalışmalara hız verilmiş durumda. Bu konuda dost ve müttefik ülkelerin ortaklık yapabileceğine işaret eden Demir, “Endonezya, Pakistan, Malezya ve Azerbaycan gibi ülkelere çağrımız oldu. Bu ortaklık açılımımızın faydalı olacağını düşünüyoruz” dedi.

TEKNOPARK İSTANBUL’UN KATKISI BÜYÜK

Aselsan, Tusaş ve Roketsan gibi firmaların binalarının bulunduğu Teknopark İstanbul’un Genel Müdürü Bilal Topçu, şu bilgileri paylaştı: “Savunma sanayii teknolojilerini önceliklendiriyoruz. Yılda 1000’in üzerinde start-up başvurusu alıyoruz. Savunmadaki birçok projenin gelişmesinde bu teknoparkın katkısı var. Milgem savaş gemisinin mühendislik ve yazılımı, Altay tankı, Türksat 6A parça e-yazılımları İstanbul Teknopark’ta yapıldı. Burada 402 firma 8961 Ar-Ge mühendisi bulunuyor.”

KİLOGRAM BAŞINA İHRACAT GELİRİ 57.5 DOLAR

İsmail Demir’in verdiği örnekler proje rakamlarıyla sınırlı değil. Türkiye artık yerli ve özgün üretimiyle kendine yettiği gibi dost ve müttefik ülkelere de ürün satıyor. Bu anlamda savunma sanayii ihracatında da hızlı bir ivme yakalanmış durumda. Demir bu konuda, “2002 yılında yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracat hacmi, 18 kat büyüyerek 2022’de 4.4 milyar dolara ulaştı.

Ürünlerimiz sahaya gittikçe, kullanan ülke sayısı arttıkça ihracat rakamlarımızın da artacağını görüyoruz. 2023 ihracat hedefi ise 6 milyar dolar, bunun üstüne de çıkabiliriz. İhracattaki bu artış sektörün finanse edilmesi anlamında önemli avantajlar oluşturacak” dedi. Öte yandan savunma sanayi ihracat birim değeri açısından da göz dolduruyor.

Türkiye’nin toplam ihracatında kilogram başına getiri 1.5 doların altındayken savunmada bu 57.5 dolara çıkıyor (38 kat fazla). Savunma, mücevherattan sonra kilogram başına en yüksek ihracat gelirinde ikinci sırada yer alıyor.

DONANMAMIZIN GÜCÜNE GÜÇ KATACAĞIZ

İsmail Demir, 2023’te devreye alınacak projelerin bazılarıyla ilgili şu bilgileri verdi: