CHP’li Murat Emir’in açıklamalarına göre, TECO Petrolcülük’ün sahibi Sarp Yalçınkaya, cezaevinde bulunduğu süreçte avukat Çağrı Silahtaroğlu aracılığıyla bir pazarlığa zorlandı.
Başlangıçta 10 milyon dolar istenen "tahliye bedeli", pazarlıklar sonucu 8 milyon dolara indirildi. Yalçınkaya, itiraf niteliğindeki ifadesinde bu paranın izini kaybettirmek için "güvenli hesap" olarak Eytaş Kuyumculuk’un adres gösterildiğini iddia etti.
Emir’in paylaştığı banka dekontları, paranın transfer rotasını şu şekilde ortaya koydu:
CSY Global A.Ş. hesabından Sarp Yalçınkaya’nın şahsi hesabına.
Yalçınkaya’nın şahsi hesabından Eytaş Kuyumculuk A.Ş. hesabına.
Transferin yapıldığı 29 Mayıs 2025 tarihinden sadece bir gün sonra Yalçınkaya’nın şirketlerine el konulması, sürecin "şirket kaynaklarını kurtarma veya tahliye garantisi" üzerine kurulduğu şüphelerini artırdı.
Elden teslim adlım
Dosyadaki en çarpıcı delil, transfer edilen 300 milyon TL karşılığında kesilen 72.196 gramlık (yaklaşık 72 kg) külçe altın faturası oldu. Yalçınkaya, Silivri 4. Noterliği üzerinden düzenlenen bir vekaletnamenin altına, "bedel karşılığı elden altın teslim aldım" notunun kendisine zorla yazdırıldığını ve bu yöntemin parayı "aklamak" için kullanıldığını iddia etti.
Murat Emir, kuyumcu Erdem Bektaş’ın ifade sürecinde yaşanan usulsüzlüklere de dikkat çekti. Emniyetin ifadeye çağırdığı Bektaş’ın emniyete gitmediği, doğrudan savcılığa gittiği ve soruşturma savcısı M.B.A.’nın emniyeti arayarak "şahsın orada hazır edilmesine gerek kalmadığını" bildirdiği öne sürüldü. Bu durum, yargı ve emniyet içinde bir "koruma kalkanı" mı var sorusunu gündeme getirdi.