Almanya’ya 35 yıl önce işçi olarak giden Özcan Dikici (51), Stuttgart’ta yaşamını sürdürürken iki yıl önce Alman vatandaşı Lena Anna Sechting (19) ise tanıştı. Bir süre sonra ikili arasındaki ilişki aşka dönüştü. Anlaşarak evlenmeye karar veren çift, Almanya’daki bürokratik engelleri aşamayınca evlilik hayallerini gerçekleştiremedi.
ŞALVAR GİYİP ÇİFTLİK KURDU
Hayatlarını birleştirmekte ısrar eden Özcan Dikici ve Lena Anna Sechting çifti, 1,5 yıl önce Almanya’dan kesin dönüş yaparak Bozdoğan ilçesine bağlı Alamut köyüne yerleşti. Hayvanları çok seven Lena, uğruna ülkesini terk etmeyi göze aldığı kendisinden 32 yaş büyük Türk sevgilisiyle birlikte çiftlik kurarak hayvancılık yapmaya başladı. Köylü kadınlar gibi şalvar giyip hayvanların arasına giren Lena, bir süre sonra adet ve göreneklere alışarak Türk gibi yaşamaya başladı. Uğruna ülkesi ve ailesini terk ettiği Dikici ile birlikte hayvanlarla uğraşmaya başlayan Lena’nın köylü kızları gibi inek sağıp ahır temizlemesi Alamut köyü sakinlerinin takdirini topladı.
Bu süre içerisinde eşi ve çevresinden İslamiyet’i öğrenen Lena, bir gün Dikici ile birlikte çarşıda dolaşırken kendisine eşarp almasını istedi. O günden sonra başından eşarbını hiç çıkarmayan Lena, Bozdoğan Müftülüğü'ne Müslüman olmak için müracaat etti. Alman uyruklu Lena Anna Sechting için ihtida töreni Çarşı Camii İmamı İlhan Avcı'nın Kur'an-ı Kerim okumasıyla başladı. Törende İlçe Müftüsü Ömer Çoban; Lena’ya İslamiyet hakkında bilgi verdi. Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman olan Lena, “Zehra” ismini aldı. Türkiye’ye yerleştikten sonra evlilik için gerekli engelleri aşan çift, hayatlarını birleştirdi.
Almanya’da bir tercih yapmak zorunda kaldığını ifade eden Alman Zehra, “Almanya’da mı kalayım yoksa sevdiğim insanın yanına mı gideyim diye çok düşündüm. Daha sonra eşime olan sevgim ağır bastı ve Türkiye’yi tercih ettim. Durumu anneme anlattım. Annem de buna karşı çıkmadı. Biletimi aldım ve Türkiye’ye geldim” dedi.
Alamut köyüne yerleştiği 2 yıl içerisinde Türkiye’yi tanıma fırsatı bulduğunu ifade eden Zehra, “Türkiye, insanlarını ve kültürünü tanıdım. Almanya ile Türkiye arasındaki farkı gördüm. İnsanların samimi ve sıcak davranışları ile yabancı düşmanlığı taşımamaları bana çok etki yaptı. Kocamın da Müslüman olması, kendisinin hareketleri ve yaşam tarzı beni çok etkiledi. Bu yüzden hiçbir şeyin etkisinde kalmadan, kendi rızamla Müslüman olmayı tercih ettim. Müslüman olduğum içinde çok mutluyum. Bana her şeyi kocam gösterdi ve öğretti” diye konuştu.
ŞAHADET GETİRDİ BAŞBAKAN’A SEVGİSİNİ TÜRKÇE İFADE ETTİ
Kelimeyi şahadet getiren Zehra, Türkiye ve Başbakan Erdoğan’a olan sevgisini de Türkçe olarak şu sözlerde ifade etti: “Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Hem de çok seviyorum. Türk kültürünü çok seviyorum. 2 senedir buradayım. Seni çok seviyorum Başbakanım”
