Yürürlüğe giren kararın 3 maddesinin 5. bendinde “Geçici personele, bu Kararda belirtilen ücretler dışında herhangi bir ad altında ücret ödenemez ve sözleşmelerine bu yolda hüküm konulamaz”, 9 maddenin 2. bendinde ise “Geçici personele, resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli hastalık izni verilebilir” hükmünde yer alan “yılda 30 günü geçmemek üzere” ibarelerinin iptali için Danıştay"da yürütmesinin durdurulması talepli dava açtıklarını ifade eden Alkoç, “Günümüz koşulları göz önüne alındığında, değişen ve gelişen insan hak ve özgürlüklerine, çalışanların hayatını korumaya yönelik belirlenen kurallara rağmen bunlara aykırı bir kısım düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"na tabi olarak çalışan 4/C sözleşmeli personel ile kadrolu devlet memurlarının her ikisinin de üstlendikleri görev, kamu görevi olup, sorumlulukları ise aynı olmasına rağmen, kadrolu devlet memuru olanlara 657 sayılı Kanun"un fazla çalışmanın ücretle karşılanacağı, fakat farklı gruplarda yer alan bu kamu görevlilerinden; hizmet akdiyle çalışan sözleşmelilere iptali istenen kararda belirtilen ücretler dışında herhangi bir ad altında ücret ödenmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Diğer yandan, 4/C"li personele hastalık izni 30 güne kadar verilirken, kadrolu devlet memuru olanlar için bu süre en az altı ay olarak tespit edilmiştir. İnsanlar dönem dönem çeşitli sağlık sıkıntıları yaşayabilir. Fakat bu rahatsızlıkların 30 gün kadar süreceği, bundan daha uzun süren bir hastalığın bulunmadığı şeklindeki tespitler, sosyal olgular ve bilim sınırının ötesinde, hayatın olağan akışına ters, gerçeklikten uzak yargılardır. Dolayısıyla burada davalı idarenin hangi gerekçe ile hastalık iznini 30 gün ile kısıtladığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu durum, başta Anayasa olmak üzere, 657 sayılı Kanun"a ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırılık teşkil etmektedir” ifadelerine yer verdi.