Bu yıl bakanlık tarafından onaylanan bölgedeki tek kazı izni özelliğini taşıyan Alabanda arkeolojik kazı çalışmaları Kültür Bakanlığının ve Çine Belediyesi’nin katkıları ile Adnan Menderes Üniversitesi adına Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümünden Doç. Dr. Suat Ateşlier başkanlığında sürdürülüyor.
Uzun süre devam eden çalışmalar neticesinde tiyatro ve tapınağın gün yüzüne çıkarılmasının ardından yol kenarına yakın bir alanda Bizans Döneminde üzerine inşa edilen mezarlar ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.
ÇALIŞMALARA 42 KİŞİ İŞTİRAK EDİYOR
05 Eylül 2011 tarihinde başlayan, 7 öğretim üyesi, 5 arkeolog, 13 işçi, 13 öğrenci; İspanya, Fransa, Almanya’dan olmak üzere 4 yabancı bilim adamının dönüşümlü katılımı ile yapılmakta olan kazı çalışmalarının 30 Ekim 2011 tarihine kadar devam edeceği öğrenildi.
Kazı izni ve kazıya hazırlık çalışmaları nedeni ile Eylül ayında başlanabilen arkeolojik kazılar, önümüzdeki yıldan itibaren Temmuz ayından başlamak üzere yaklaşık her yıl 4-5 aylık süreler halinde gerçekleştirilecek.
KAZIDAN ÖNCE GENELTEMİZLİK YAPILDI
İlk iş olarak antik kentin ot ve çalılarla kaplı alanlarında genel temizlik çalışmaları yürütüldüğünü belirten Alabanda Kazı Ekibi Başkanı Doç. Dr. Suat Ateşlier, buraya gelen ziyaretçilerin antik kenti daha rahat gezebilmeleri için temizlik ve bazı düzenleme çalışmaları yaptıklarını, sık çalıların altında kalmış olan Agora ve aşağı kent alanlarının da temizlendiğini açıkladı.
MECLİS BİNASI ANADOLU’NUN EN ÖNEMLİ YAPISI
Alabanda Meclis binasının mimari açıdan Anadolu’da bilinen en önemli yapı olduğunun altını çizen Ateşlier, “Anadolu’nun nadide mimari eserlerinden biri olan, M.Ö. 2. yüzyılda inşa edilmiş Bouleuterion (Meclis Binası) yapısının sahne cephesi, sahne mimarisinin gelişimi konusunda başlıca örnek teşkil eden Anadolu’da bilinen en önemli mimari kalıntıdır. Bouleuterion yapısının statik durumu incelenerek bir proje geliştirilecek, yapının 3D lazer tarayıcılar ile dijital modeli çizilecek, ardından kazı çalışmalarına başlanacaktır” dedi.
ALABANDA MİMAR YETİŞTİREN BİR KENTTİ
Alabanda’nın mimarlar kenti olduğunu belirten Ateşlier, “Tralleis Bouleuterion’unu Alabandalı bir sanatçının tasarladığını Romalı ünlü mimar Vitruvius’un detaylı anlatımından öğreniyoruz . Vitruvius, Alabandalı Apaturios’un Trallleis Bouleuterion’unun skene binasını (sahne binasını) ustalıkla tasarladığını, içinde kullanılan sütunları, heykelleri, archidravları taşıyan kentaurosları, yuvarlak çatılı rotondoları ve aslan başlı çörtenlere sahip kornişleri tasarladığını belirtmektedir. Magnesia’daki Artemis Tapınağı ve Teos’daki Dionysos Tapınağının ünlü mimarı Hermogenes’in de Alabandalı olabileceği konusunda birçok bilim adamı hemfikirdir. Alabanda Apollon Tapınağının mimari Menesthes’in de büyük olasılıkla Alabandalı olduğu düşünülürse Alabanda’nın Hellenistik Dönemde mimar yetiştiren bir kent olduğunu düşünmek yanlış olmasa gerekir” diye konuştu.
"SEZAR’IN HOCASI MOLON, BU BİNADA DEFALARCA KONUŞTU"
Siyasi açıdan da bu meclis binasının önemine vurgu yapan Doç.Dr. Ateşlier, “Strabon, Alabanda’da doğmuş ve yetişmiş olan iki ünlü hatip, Apollonios Malakos ve Apollonios Molon’dan sıkça bahseder. Alabandalı Menekles’in öğrencisi olan Apollonios Molon daha sonraları Rhodos’a yerleşmiş ve orada yaşamıştır. Marcus Tullius “Cicero” ve Gaius Julius Caesar (Sezar), Rhodoslu’ların elçisi olarak iki kez Roma’ya gitmiş olan Apollonios Molon’dan dersler almışlardır. Cicero ve Caesar (Sezar) gibi iki önemli Romalı şahsiyete hocalık yapmış olan Alabandalı Molon Bouleuterion’da kent meclisine defalarca hitap etmiştir” dedi.
100 YIL SONRA YENİDEN GÜN IŞIĞI GÖRECEK
Şu an sürdürülen kazı çalışmalarının 1906 yılında Ethem Bey tarafından ortaya çıkarılan, ancak zamanla tekrar kapanan mezarlarda devam etmekte olduğunu açıklayan Ateşlier, “Alabanda’da bilinen ilk kazı çalışması 1905-1906 yıllarında Ethem Bey tarafından, İstanbul’da bulunan Müze-i Hümayun için eser toplama amacıyla Lagina’ya giderken ziyaret etmiş olduğu sırada burada yapmış olduğu kazılardır" dedi.