İncirinden, kestanesine, zeytin ve zeytinyağından enginarına kadar pek çok doğal antibiyotiğin ana merkezinin Aydın olduğunu belirten Akşit, “Yabancılar bizim kullanmadığımız otlardan ilaç yapıp dövizle satıyor, biz ise tanıtımını bile yapamıyoruz” dedi. 
Güneşi, verimli toprakları ve ilginç bitki örtüsü mevsimleri ile Aydınlıların ekonomik sıkıntı yaşamasına Aydın’ı tanıyan yabancıların anlam veremediğini belirten Akşit, Aydın Ticaret Odası, Aydın Sanayi Odası, Aydın Ticaret Borsası, Aydın Esnaf Odaları ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek tanıtım kampanyası yapılmasından yana olduğunu söyledi. Bir değeri paraya dönüşmesinin ön öncelikli şartının reklam ve tanıtım olduğunu kaydeden Akşit, “Enginar, kereviz, dalgan, ebegümeci vesaire envai çeşit ot bizim memleketimizde kendiliğinden yetişiyor. Bu otların hepsinin ilaç sanayinde kullanıldı da biliniyor. Fakat biz bu değerlerimizi bir türlü tanıtamadık. Hiç olmazsa bir televizyon kanalında Aydın’a has bu otların özel yemeklerinin yapılıp ilin tanıtıldığı programlar yapılmalıdır” dedi. 
Türkiye'nin en ılıman illeri arasında yer alan ve yılın 9 ayında bahar mevsimi yaşayan Aydın'da yetişen şifalı otları yiyen kişilerin virüslere karşı daha dirençli olduğunun tıbben ispatlandığını ifade eden Akşit, “ Yaptığım araştırmalara göre; Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde 'Gök kubbenin altındaki en güzel yer' diye tarif ettiği Aydın'da 500'ün üzerinde şifalı bitki yetişiyor. Ancak 19 bitkinin dünyada sadece Aydın'da yetiştiğini öğrendim. Aydın'da asırlardır tüketilen turpotu, hardal, ısırganotu, gelincik, arapsaçı, enginar, kereviz gibi otların aynı zamanda gıdadan öte bir şifa kaynağı olduğu belirtiliyor.fakat biz bu değeri tanıtamıyoruz. Doğallığın her geçen gün önem kazandığı günümüzde Aydın’ın Allah vergisi bu değerlerinin acilen tanıtılması gerekiyor” dedi.