Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş'in Ankara'da uğradığı suikast sonucu öldürülmesinin üzerinden tam 61 gün geçtiğini hatırlatarak, "Geçen bu 61 günde adaletsizlik daha da derinleşti. Hukuksuzluk daha da belirginleşti. Arsızlık daha da normalleşti. Daha önce de bu kürsüden söylemiştim; '14 Mayıs'a kadar her konuşmamda Sayın Erdoğan'a aynı soruyu soracağım' demiştim. Adalet yerini bulana kadar her hafta Sinan Ateş'i hatırlatacağıma söz vermiştim. Nitekim bugün ben yine bu sözün gereğini yapacağım. Sayın Erdoğan, peki ya sen haksızlığa boyun eğmeğe devam edecek misin? Adaletsizliğe teslim olmaya devam edecek misin? Vicdansızlığa sahip çıkmaya devam edecek misin? 61 gün oldu Sayın Erdoğan. Kuklalar tutuklandı; kuklacılar serbest. Maşalar tutuklandı; maşayı tutanlar serbest. Tetikçiler tutuklandı; azmettirenler serbest. Oysa yargının görevi, herkesin bildiği gerçekleri gizlemek değil; o gerçeklere herkesten önce ulaşıp hakikati ortaya çıkarmaktır" dedi.

'SORUMLULUK HİSSEDEN İSTİFA EDER'

Kahramanmaraş merkezli depremlere değinen Akşener, "İktidarın neden olduğu büyük felaketin yüreklerimizde açtığı yara her geçen gün daha da belirginleşiyor. Gerçekleşen her artçı sarsıntıda yaşadığımız büyük felaketi maalesef tekrar tekrar hatırlıyoruz. Ülkemizin bir gerçeği olan deprem riskine karşı ne kadar da hazırlıksız bırakıldığımızı hatırlıyoruz. Türkiye'yi yönetenlerin can güvenliğimizi ne kadar da önemsemediğini hatırlıyoruz.  Kendini devlet yerine koyanlara ne kadar da güvenmediğimizi hatırlıyoruz. Peki tüm bu güvensizliğe sebep olanlar ne yapıyor? Sorumluluktan kaçmaya devam ediyor. Biz milletçe, hükumetin neden olduğu bu büyük felaketi iliklerimize kadar hissediyoruz. Ama tek bir hükumet yetkilisi, tek bir siyasi, tek bir bürokrat bile bu hissettiklerimizi hissetmiyor. Halbuki depreme karşı hazırlık yapmayanlar meydana gelen felaketten sorumludur. Kurallara, kanunlara aykırı bina yapanlar, yapılmasına izin verenler, yapılanları imar affıyla affedenler, yandaş müteahhitleri besleyenler meydana gelen felaketten sorumludur. Milletimize, 'ev' diye, 'mezar' yapılmasında payı olan, imzası olan, talimatı olan herkes bu büyük felaketten sorumludur. Oysa sorumluluk hissedenler ne yapar? İstifa ederler. Hukuk önünde hesap verirler. Yani görev ve sorumluluklarının gereğini yaparlar. Sorumlu olanlardan beklenen şey budur" diye konuştu.