30 Haziran’da Meclis kapanmadan önce çıkarılması planlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Taslağı’nın İçki veya Uyuşturucu Madde Kullanma Yasağı’nı düzenleyen 84. maddesindeki bir ifadenin değiştirildiği ortaya çıktı.
Hukukçulara göre eğer madde yeni haliyle yasalaşırsa artık işyerine alkollü gelmek tazminatsız işten çıkarma sebebi olacak.

Yasanın şu anki halinde ise işe alkollü değil sarhoş olarak gelmek yasak olarak tanımlanıyor.

Bu durumda, akşam içilen içki bile işi kaybettirebilecek.

YASALAŞMAYI BEKLİYOR

TBMM gündeminde olan İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Taslağı kamuoyunda halen tartışılıyor.

Ancak bir madde var ki üzerinde hiç durulmuş değil.

Bu, Alkollü İçki veya Uyuşturucu Madde Kullanma Yasağı’nı düzenleyen 24. madde.

Maddeye göre işyerine alkollü içki veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaklanıyor.

Oysa yasanın yürürlükte olan halinde söz konusu bölüm 84. madde altında düzenleniyor ve giriş cümlesi şöyle:

“İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.”

İlk anda iki cümle arasında ciddi bir fark yokmuş gibi dursa da halen yürürlükte olan 84. maddeye göre işyerine sarhoş olarak gelmek yasak kapsamındayken yeni maddede alkollü içki almış olarak gelmek yasaklanmış oluyor.

Bu da hukukçulara göre atlanmaması gereken bir detay.

"HEM HUKUKİ HEM DE POLİTİK AÇIDAN SORUN YARATACAK ÖLÇÜT"

Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. K. Ahmet Sevimli konuyla ilgili olarak “Hem hukuki hem de politik açıdan sorun yaratacak bir ölçüttür” derken bu görüşünü şöyle açıyor:

“Gece alkol alıp sabah işyerine gelen bir işçinin kanında belli oranda alkol bulunabilir.

Ya da ara dinlenmesinde sarhoşluk yaratmayacak derecede alkol alan işçinin de durumu farklı değildir.

Düzenleme bu haliyle kalırsa söz konusu işçinin sözleşmesinin feshi gündeme gelebilecektir.”

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Aydın ise yeni hükmün işçinin durumunu ağırlaştırdığını savunuyor.

Yeni hükmün tazminatsız fesih sebebi haline getirildiğini belirten Aydın, “Önceden, sözgelimi bir kadeh şarap içtikten sonra sarhoş olmaksızın işe giden işçinin iş sözleşmesi feshedilemez iken; tasarı yasalaşırsa, sarhoş olmayan ama bir şişe bira ya da bir kadeh şarap içtikten sonra işe giden işçi, bu durum fark edilirse tazminatsız işten çıkarılabilecek.

Özetle yeni düzenleme işçinin daha aleyhine.

Bu durum mevcut Yargıtay içtihadına da uymuyor” diyor.

ESKİ HALİ

“İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.”

YENİ HALİ

“İşyerine alkollü içki veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.”

YARGITAY'A GÖRE ALKOLLÜ DEĞİL SARHOŞ GELMEK SUÇ

Yargıtay’ın bir kez hariç bugüne kadar verdiği tüm kararlarda işçinin işe alkollü değil sarhoş gelmesinin suç olduğu belirtiliyor.

Kurumun 2010’da verdiği kararda ise işyerine alkollü gelmeyi âdet edinmiş bir işçi hakkında işten çıkarma hükmünün onandığı belirtiliyor.

AB’DE DÜZENLEME YOK

AB Türkiye Ofisi ise birliğin işyerine sarhoş ya da alkollü gelmekle ilgili bir düzenlemesinin bulunmadığını, AB’yi ilgilendiren düzenlemelerin ayrımcılık içeren durumlarla ilgili olduğunu vurguluyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise bu konuda “İşçilerin de özel yaşamlarına saygı hakkı göz ardı edilmemeli; alkol ve uyuşturucu kullanımıyla ilgili özel yaşamlarına yönelik müdahaleler, sınırlı, makul ve haklı olmalıdır” görüşünde.