Akkök Şirketler Grubuna bağlı Aksa Akrilik Kimya A.Ş'nin 2012 yılının ikinci yarısında 3 bin 500 ton/yıl kurulu kapasiteye ulaşacağı bildirildi.

Aksa'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Yalova'nın Çiftlikköy ilçesinde kurulu bulunan akrilik elyaf üreticisi Aksa, 29-31 Mart tarihleri arasında Fransa'nın Paris kentinde düzenlenen ''JEC Kompozit Fuarı''na Aksaca markası ile katıldı.

Akkök Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Berkman, fuarı değerlendirdiği açıklamasında, Türkiye'nin, katma değeri yüksek ileri malzeme teknolojilerine yatırım yapması gerektiğini belirtti.

Berkman, 1970-1980 yılları arasında düşük teknolojiden orta teknolojiye geçen Türkiye'nin, 1980'lerde yeniden düşük teknolojiye yöneldiğini ifade ederek, ''Şimdi orta teknolojideyiz ve ileri teknoloji üretimimiz neredeyse yok denecek kadar az. Oysa cari açık sorununa çözüm bulabilmek için de yüksek teknolojiye yatırım yapmamız gerekiyor'' dedi.

Aksa'nın, dünyada 1980'li yıllardan bu yana, hiçbir üreticinin girmeye cesaret edemediği, ''yeni çağın materyali'' olarak tanımlanan ve yüksek teknoloji içeren birçok sanayi kolunun kullandığı hammadde olan karbon elyafa, yatırım yapan ilk firma olduğunu hatırlatan Berkman, ''Aksa, dışarıdan herhangi bir lisans almadan AR-GE'si Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve yüzde 100 Türk malı olan karbon elyaf yatırımıyla, Türk sanayinin önünde yeni kapılar açacaktır'' görüşünü kaydetti.

-''ÜRETİMİMİZİN NEREDEYSE TAMAMINI İHRAÇ EDİYORUZ''-

Akkök İcra Kurulu ve Aksa Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz da Aksa'nın karbon elyaf üretimine başlamasının ardından yüksek teknoloji üretimi yapan dev firmaların alım yaptığı dünyadaki 9 üreticiden biri haline geldiğine dikkati çekti.

Yılmaz, şu bilgileri verdi:

''Dünyada 21. yüzyılın ham maddesi olarak bilinen karbon elyafın işlendiği ve asıl katma değerin oluştuğu sonraki yatırım halkaları henüz Türkiye'de bulunmadığı için üretimimizin neredeyse tamamını dışarıya ihraç ediyoruz. Biz karbon elyafla, üretim zincirindeki ilk halkayı oluşturduk. Türkiye'de bu zincirin sonraki halkalarına yatırım yapanın elde ettiği katma değer her bir halkada 5'e katlanacak. Karbon elyaf 1 katma değer bırakıyorsa örgü kumaş yatırımı 5, reçineleme 25, bu malzemeden yapılan uçak kanadı 125 kat daha fazla katma değer getirecek.''

Dünya genelinde toplam karbon elyaf tüketiminin 43 bin ton seviyesinde olduğunu, bu rakamın her 5 yılda bir katlanarak büyümesinin öngörüldüğünü anlatan Yılmaz, ''Biz de 65 milyon dolarlık yatırımla ikinci karbon elyaf üretim hattını devreye almak ve 7 milyon dolarlık bir ek yatırımla bin 500 ton/yıl olan birinci karbon elyaf hattımızın kapasitesini 300 ton/yıl seviyesinde artırmak üzere çalışmalara başlamış bulunuyoruz. 2012 yılının ikinci yarısında 3 bin 500 ton/yıl kurulu kapasiteye ulaşacağız'' dedi.

-''HER TÜRLÜ STRATEJİK TEKNİK İŞBİRLİĞİNİ DEĞERLENDİREBİLİRİZ''

Yılmaz, Aksa'nın ürettiği ilk yerli karbon elyafın iç pazarda tüketiminin artması için ileri malzeme teknolojilerine hizmet veren kompozit sektörünün Türkiye'de gelişmesi gerektiğini belirterek, karbon elyafın getireceği karlılığı öngören pek çok yatırımcının harekete geçmesinden mutluluk duyduklarını ifade etti. Yılmaz, şöyle devam etti:

''Yalova, Orhangazi, Bursa'da dokuma ve reçineleme yatırımları büyüyor. Yatırımların daha da hızlanması ve zincirin tamamlanması için Aksa olarak gereken bilgi transferi desteğine hazırız. Ülkemizde halen yeni bir alan olan kompozit sektörünün gelişmesi için bu ham maddeyi kullanan farklı sektörlerdeki yerli ve yabancı sanayicilerle her türlü stratejik teknik işbirliğini ciddiyetle değerlendirebiliriz. Yanmayan, korozyona uğramayan hafif bir ürün olan karbon elyafın hızla günlük hayatta kullanılan ürünlerin ana malzemesi olması bekleniyor. Karbon elyaf pek çok alanda dayanıklılığı güçlü metallerin yerini almaya başlıyor. Örneğin; bilgisayar gövdeleri, cep telefonu kasaları ve bin barın üzerinde dayanıma sahip basınçlı kapların üretiminde öne çıkan karbon elyaf teknolojisi havacılık sektöründe, kara ve deniz taşımacılığında, bina ve alt yapı güçlendirmelerinde, enerji nakil kabloları, rüzgar santrallerinin kanat üretiminde ve yüksek dayanımlı spor malzemelerinde Türkiye'nin önünde önemli bir fırsat kapısı olarak görünüyor. Otomotiv sektörü kompozitlerin kullanımının hızla artırdığı sektörlerin başında geliyor. Günümüzde artık tamamen kompozit otomobiller üretiliyor. 100 kilometrede 1 litre harcayan hibrid ve 'city car' olarak adlandırılan elektrikli otomobillerde (EV) karbon elyaf ağırlıklı olarak kullanılıyor.''

Kompozit kullanımının öne çıktığı önemli bir sektörün de inşaat sektörü olduğuna değinen Yılmaz, şunları kaydetti:

''Özellikle deprem bölgesinde bulunan Türkiye'de önümüzdeki 5 yılda karbon elyafın en çok depreme karşı bina güçlendirmesi ve altyapıda kullanılacağı tahmin ediliyor. İnşaat sektöründe cephe kaplamalarında da kullanılmaya başlayan kompozitler seramiğe göre daha düşük yoğunlukta olduğu için tercih ediliyor. Diğer yandan malzemenin korozyona dayanıklı olması bina ömrünü bin yıla kadar uzatıyor.''

A.A.