Ak Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş:''29 Haziran Tarihinde teftiş kurulunun inceleme raporları ve arkasından savcılık bu adamı yakalıyor emniyet teşkilatı bu adamı yakalıyor 26 sayfa rapor hazırlıyor emniyet müdürlüğü savcılığa gönderdiği ifade 26 sayfadır diye not düşüyor. Yine sayın Kılıçdaroğlu bu meseleyi anlatırken devam ediyor Hacı Ali şahıslı kişi bunlara olayı anlatıyor halbu ki yine ikinci bir yalan sahtecilikten ve dolandırıcılıktan sevki bu taahhütten sonra değil belediyenin suç duyurusundan sonra çıkmıştır. Bakın Kılıçdaroğlu devam etti TBMM'de ki konuşmasında 26 sayfalık bu metin 16 sayfaya indi diyor Kılıçdaroğlu yine milleti kandırmak adına yalan söylemiştir. Emniyet teşkilatının dipnotunda söylediği 26 sayfalık tutanak ortaya çıkarılmıştır bunda kayıp herhangi kayıp bir nüsha yoktur. Adalet Bakanlığı diye devam ediyor Kılıçdaroğlu öylesine konudan uzak öylesine ciddiyetsiz bir inceleme ki hiç bir yerde Adalet Bakanlığının ne adı geçiyor nede incelemesi ama Kılıçdaroğlu incelemeden irdelemeden konuşmaların hepsinde Adalet Bakanlığı'ndan soruyorum diye başlıyor ya dersine tam çalışmamış eline tutuşturulan belgelerle oraya çıkmış bugüne kadar yaptığı icraatlarla yetersiz olduğunun yine belgesidir bu.

Ön inceleme yapılıyor İbrahim Yurdakul komisyon kurduruyor raporu düzenliyor Adalet Bakanlığı'na gönderdiği yazıda Kayseri Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve ekibinin izne tabi olmadan gerekli işlemleri başlatabilir diyor daha önce savcı yazısında ne diyor bu konuyla ilgili biz şahsın ifadesini alırken Belediye Başkanı ve Belediye çalışanlarının adını bulduk diyerek Cumhuriyet Savcılığı İçişleri Bakanlığına müraacat ediyor. Bu da Kayseri Valivekili'nin Cumhuriyet Savcılığına yazdığı belgeler. Ne zaman yapılıyor bu 31.07207 yani şahısın yakalandıktan 10, 12 gün sonra Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı İçişleri Bakanlığına müraacat ediyor. Arkasından bu sayın Kılıçdaroğlu 26 sayfalık iddianamenin kaybolduğunu iddia ediyor bu iddianamenin 16 sayfasında önemli kısımlar. Burada Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği meselelerden biride şu İbrahim Yurdakul'un yazdığı yazıları niye ciddiye alıpta cevap vermiyor. Savcılık önce İçişleri Bakanlığı'na yazıyor Vali Vekilliğine gönderiliyor sonra orada izine gerek olmadan yapılacak birşeydir diyerek savcılık konuyu inceledikten sonra dava aşamasında herhangi bir eksikliğe meydan vermemesi adına bizi araştırmayı yapıp gönderin diyor bunun üzerine İbrahim Yurdakul Vali vekili İl İdare Müdürlüğüne yazıyor Vali Bey'de bu yazısını dosya ile birlikte İçişleri Bakanlığı'na tekrar gönderiyor. Bu süreç aynen devam ediyor arkasından İçişleri bakanlığından aldığı yazı ile birlikte Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı rüşvet kapsamında devam ettiriyor. İzin verin şeklinde ki istemler üzerine o zaman ki Vali yardımcılarından birini tayin ediyor 23 Kasım 2007 tarihinde. Derhal ilgili belediyelere yazı çıkartılıyor. İmza atılıyor bir adet imzayı kim atıyor Osman Güneş atıyor Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi ama sayın Osman Güneş 4 Aralık tarihinde Valivekili'nin önderliğinde oluşturulan heyetin raporunu Osman Güneş Kayseri Valisi olarak imzalıyor. Fakat şimdi Sayın Osman Güneş devlet memurları kanunun 62. Maddesinin 1. fıkrasına göre 15 günlük nehip süresi içerisinde görevine başlayabilir hükmü gereğince yada yeni bir Vali gelene kadar devir teslim yapana kadar görevine devam edebilir deniliyor ve o konumuyla bunu imzalıyor. Kendisi uzun yıllar devlet memurluğu yapan bir şahsın bu konuyu en ince detaylarıyla bilmesi gerektiğini düşünüyorum.

KILIÇDAROĞLU MİLLETİN GÖZÜNE BAKARAK YALAN SÖYLÜYOR

Sayın Kılıçdaroğlu son cümlesinde diyor ki '' Başbakan'dan araştırmasını istediğim bir konu daha var'' diyor. Sayın Başbakan'ın bir lafı vardı benim mal varlığımı eleştirenler şimdi Silivri'deler diye. Kayseri Büyükşehir belediyesine ait Kılıçdaroğlu'da koskoca bir yalanı milletin gözüne bakarak ifade ediyor. O kişi niye Silivri'de o kişi cezasını alıp infaz edilirken İstanbul'a gidiyor izin alıp. Bu izin süresi zarfında Mason'lara suikast düzenlemek üzereyken polis tarafından yakalanıyor ve şahıs Silivri'de yargılanıyor. Kılıçdaroğlu Belediye Başkanımızla ilgili de laf söyleyenler direk Silivri'ye gidiyormuş gibi çarptırıyor. Ama internete girseydi Google'ye baksaydı Masonlar'a suikast yüzünden Silivri'ye gönderildiği haberleriyle karşılaşırdı. Milletvekili arkadaş dile getiriyor bunu Silivri Ceza Mahkesi'nde rekorlar kitabına girecek bir dava yürütülüyor diyor. Bu konu hiç gündeme gelmiyor Kayseri medyasında tartışılmıyor olay başladığı 13 Aralık 2010 Tarihinden bu yana diğer muhalefet partililerinden hiç kimse birşey ifade etmiyor bu konu çünkü 2007 yılında başlamış 2008 yılında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının bu konuyu araştırmaya gerek yok diyerek bunu ifade ettiğini görüyoruz.

İÇİ BOŞ DOSYALARLA ÇIKIP BİRŞEYLER YAPIYORLAR

Bugün Kayseri'de yüzün üzerinde Sivil Toplum Örgütü bu konu ile ilgili toplantı yaptılar. Kayseri'de 17 yıldır başarılı bir şekilde görevini yapmış bir Belediye Başkanı'nın bu şekilde itham edilmesinden rahatsız olmuş ve toplantı yapmışlardır. Özellikle şunu söylüyorlar '' Biz Sivil Toplum kuruluşları olarak ilimizi ve Başkanımızı seviyoruz bu asılsız iddialar birliğimizi asla bozmayacaktır. İnanıyoruz ki Başkanımız ve Kayserinin adı lekelenmeyecek sonuna kadar destekleyeceğimizi kamuoyuna sizlerle paylaşıyoruz'' yüzlerce çek davasından yüzlerce alacak davasından TBMM Anayasa komisyonunda kendisinden dolayı dolandırıcılık suçundan anayasa komisyonunda duruyor ve bu şahıs Kayseri'de uçankuşa borçlu, işçiye borçlu, kıdem ve ihbar tazminatından değil işçinin alın teriyle çalışıp parasını alamadığı için işçilerle ilgili 12 davası var 79 tane icralık dosyası var bütün bakkala esnafa borçlu olan bir şahıs Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve çalışanları ile ilgili bir iddiayı ortaya atıyor. Kırmızı dosyanın mimarı ihalelerde aracılık yapmış 17 Aralık bugün tarihli gazetelerde var ve burda bu şahıs iddia ettiği iftira ettiği bu şahıs o temizlik şirketinin yöneticisine Güney'de ki bir ilden nasıl ihale bağlayacağının belgelerinide medyaya düşüyor.

CHP'den biz şunu istirham ediyoruz bugüne kadar kırmızı dosyalarla çıkıp içinin boş olduğu ta o zamanlardan bile belli olan bu dosyanın gereğini ve niteliğini araştırmadan araştırdıysa yalan söyleyerek birilerini zan altında bırakıp öncekiler gibi olacağını zannetti ama sayın Genel Başkan tam bir açıkta kaldı. Yarın kurultayı var CHP'nin o seçtiği parti meclisiyle siyasete girecek yanlıştan dönmek erdemdir siyaset erdem işidir sayın Kılıçdaroğlu bu dosyaları kurultaydan önce tekrar inceletip yanlıştan döndüğünü söyleyip hem Kayseri kamuoyunda kaybettiği hemde milletin gözünde kaybettiği itibarını belki kazanmış olur. Umarız bu çağrımızı Kılıçdaroğlu dikkate alır.

TRT İLE İLGİLİ OLAN KONULARA NE DİYECEKSİNİZ?

Sayın Kılıçdaroğlu TBMM'de Bülent Arınç'ı göstermiştir bu konu ile ilgili iddialar varsa mahkeme oradadır mahkemeye müracat ederler yalanlarla dolanlarla kamuoyunu yöneltip iş yapmazlar. Böyle bir belgesi varsa açıklaması lazım bizim söylediğimiz bu, bu bunun belgesi bu bunun belgesi diyecek. Halk doğruları anlardı sayın Kılıçdaroğlu halkın kafasını karıştırmak için bilerek yalan söylemiştir.

BİLİR KİŞİ RAPORLARI VAR SAHIŞ HACI ALİ HAMURCU'NUN İFADESİNDE BELEDİYE YÖNETİCİLERİNİ SUÇLUYOR. SUÇLANAN BELEDİYELERİN BİLİR KİŞİ OLUŞTURULMASI VE BU BİLİRKİŞİ GRUPLARININ VALİLİK VE BELEDİYEYİ KAPATMASI DOĞRU OLURMU? 26 SAYFA'DAN 10 SAYFA AYRILDI DENİLİYOR PEKİ 26 SAYFA'DAN 10 SAYFA NASIL AYRILABİLİR O 10 SAYFADA DA HACI ALİ HAMURCU'NUN BİZZAT KENDİ İFADELERİ VAR. BU NASIL OLUYOR?


Suçlanan bir belediye var. Kişiler teknik görevlidir ve kişi iddanamede ki iddialarının benzinlikte yerlerde yapılan etik olmayan işlerin Melikgazi ve çevresinden bilirkişi olarak gönderilmesini istemiştir. Büyük Belediyelerin hepsi Ak Parti'nin dir metreyle gidip ölçmüşler doğru olanı tespit etmişler. İkinci konu ise 16 sayfalık kısım Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yaptığı şikayet üzerine İçişleri Bakanlığı ile yapılan yazışmaların dosya detayı. Kendisi yaptığı taksi durakları diğerlerini organize olarak ifade ediyor ama soyut şekilde ifade ediyor diğerlerini tahmin ediyorum diyor o tahmin gereğince de savcılık bunu ihbar kabul ediyor İçişleri Bakanı'da bu konu ile ilgili dava açmak için yazı yazıyor olayın özü bu.

Kemal Beyi görevlendiren biri Melikşah Belediyesinden bir yetkili. Ahmet Süslü Harita Mühendisi ve Plan Proje müdürü yani konuyla alakalı olan kişi doktormu olması gerekiyor mesleği ile alakalı olan kişiler yetkilendirilmiş. Tam konunun uzmanı kişiler isteniyor bunun üzerine imar konusunda da harita mühendisleri gönderiliyor Vakivekili ki Osman Güneş göreve döndükten sonra Vali yardımcısı olarak göreve devam ediyor. Atama kararı yaklaşık 13 sayfalık sayın İbrahim Yurdakul'un yer aldığı sayfa üçüncü sayfa nereden gidiyor Kayseri'den eşdeğeri bir ile Vali yardımcısı olarak gönderiliyor tek mi gönderiliyor hayır 4 yüz kişi ile gönderiliyor olağanüstü bir zamandamı gönderiliyor hayır normal atama döneminde gönderiliyor.

Sayın Kılıçdaroğlunun muhattabı ya Büyükşehir Belediyesi dir yada bizleriz Buyrun hodri meydan diyor ya Kılıçdaroğlu' bizde Belediye Başkanımız adına Hodri Meydan hangi televizyon isterseniz hangi yerde isterseniz görüşelim diyerek buradan çağrıda bulunuyoruz. Eğer böyle bir iddiaları varsa Mahkemeye müracaat ederler o kişilerle ilgili zaten savcılık görüşmelerini yapmış para verdiği para aldığı söylenen şahıslarda bunları kabul etmemiştir. Kılıçdaroğlu'nun 26 sayfalık iddia tutanağında ki kişi sayısı 50'dir. Savcılık konuyu soruşturmuş iddiaların iftira olduğu tespit edilmiş bunun konuşturulmaya gerek olmadığını tespit etmiştir. Gerekli yerlere gitsinler itirazları varsa belgeleri doğruysa somutsa çıksınlar versinler savcılığa. Sayın Kılıçdaroğlu yalanın peşinde gidiyor oradan geçen bir tarihi süreç var bu tarihi süreç içerisinde deniliyor ki; Bu konu ile ilgili bize derhal bilgi verin. Şimdi o Kılıçdaroğlu'nun söylediği kaybolduğu iddia ettiği Vali yardımcısı Fahri Boluk İl idare kurumuna yazdığı değerlendirin diye yazı bu konular doğrudan doğruya TCK 252'yi ilgilendirdiğinden dolayı izine gerek olmadığından dolayı İçişleri bakanı'nın yazdığı yazılardır ama Kılıçdaroğlu daha rapor nerede diyor. Bizim dosyalarda mesela kapalı zarf içinde dosya diyor İbrahim Yurdakul'un yazısı var 16 Ağustos 2007 tarihli İl İdare kurumuna tayin ettiği Fahri Oluk Vali muavini'ne yazdığı yazı savcılığın ihbar kabul ettiği suçlamalarla ilgili bu konu diyor tamamen TCK 252'ye girer ve rüşvet ve yolsuzluk kanunun gereğince izne gerek olmadan savcılık doğrudan işlem yapabilir diyor. Yazı ve ekler incelenmiştir kim tarafından sunulan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmiştir muhakkik raporuna gerek duymadan TCK 252'ye göre dava açılabilir diyor. Bu yazının tarihi 21 Ağustos ilgi tuttuğu yazının tarihi 16 Ağustos.

İl idare kurulu dosyayı gönderiyor Vali vekiline dosya inceleniyor Vali vekili kânaatlerini bildiriyor olayın özü bundan ibaret başka hiç bir şey yok. Dava açılması isteniyor ama dava açılıyor 19 eylül tarihinde bir soruşturma da bu konuyla ilgili açılıyor ama ortada böyle birşey yok.''diyerek konuşmasını noktalandırdı.