Tayyip Erdoğan, partisinin adının "AK Parti" olduğunu belirterek, geçen hafta yaptığı grup konuşmasında "Partimize 'AKP' diyenler edepsizlik yapıyor" demişti... Tartışma o günden bu yana sürüyor... Bugün ise Erdoğan'ın hocası Necmettin Erbakan AKP'lilerin de olduğu bir toplantıda, üzerine basa basa "AKP" diyerek partiyi eleştirdi...


“AKP BİZİM EVLATLARIMIZDIR”

Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan ise panelden önce yaptığı konuşmada, anayasa değişikliği tartışmalarına değinerek, asıl konunun devletin ve vatanın bölünmez bütünlüğü olduğunu söyledi.

AKP'nin 6 yıldır iş başında olduğunu anımsatan Erbakan, “AKP bizim evlatlarımızdır. Onlar hakkında yaptığımız tenkitleri şefkatimizden yapıyoruz. Dikkatlerini çekmek için. Ne yaptıklarını bilmiyorlar” diye konuştu.

Anayasa'da hakimiyetin yasama, yürütme ve yargı organları tarafından yürütüleceğinin belirtildiğini hatırlatan Erbakan, “Bizde hakimiyet IMF tarafından yürütülüyor” dedi.

Türk halkının aç, fakir ve işsiz bırakılmak istendiğini savunan Erbakan, AKP iktidarı döneminde açlık sınırı altındaki vatandaşların sayısının azaldığını ancak yoksulluk sınırı altındaki vatandaşların sayısının arttığını belirtti.

İşsizlikteki artışa dikkati çeken Erbakan, “Gerçekte milletin büyük kısmı varoşlarda çöplüklerden yiyecek topluyor” diye konuştu.

Türkiye'nin zayıflatılmak ve İsrail'e vilayet yapılmak istendiğini iddia eden Erbakan, “Türkiye adım adım yok olmaya götürülüyor, planlı bir şekilde. Bunu yapanlar dış güçlerdir” iddiasında bulundu.

"KAFALARIN SİVİL OLMASI GEREK"

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, “Türkiye'de evvela kafaların sivil olması lazım” dedi.

Kuzu, Politik Araştırmalar Merkezi tarafından Ankara Hilton Otel'de düzenlenen “Anayasamızın Değişmez Maddeleri ve T.C'nin Üniter, Milli Yapısı” panelinde yaptığı konuşmada, anayasa tartışmalarının Türk siyasi tarihinde sürekli yapıldığını belirterek, Türkiye'nin şu ana kadar 5 anayasa eskittiğini, bazı ülkelerde bu sayının çok daha fazla olduğunu söyledi.

Anayasaların, ülkelerin gelişmişlikleriyle doğru orantılı şekilde kısa ve öz olduğunu ifade eden Kuzu, gelişmemiş ülkelerin anayasalarının daha kapsamlı olduğuna dikkati çekti.

Anayasalarda tüm ilkelerin net bir şekilde ifade edilmesiyle sorunların çözüldüğü şeklindeki anlayışın doğru olmadığına işaret eden Kuzu, tarih boyunca Türk milletinin anayasa yapma sürecinde hep kenara bırakıldığını kaydetti.

1982 Anayasası'nda pek çok değişiklik yapıldığını hatırlatan Kuzu, 80'den fazla maddenin değişmesiyle Anayasa'nın 3'te 1'inden fazlasının değişmiş olduğunu söyledi.

Anayasa yapımı sürecinde kendilerine yöneltilen “Değişmez maddeler gitmiştir, memleketin sonu gelmiştir” şeklindeki eleştirilerin kendilerini çok üzdüğünü dile getiren Kuzu, “Bunları kolay kazanmadık” dedi.

Türkiye'deki değişmez maddelerin çok kapsamlı olduğuna işaret eden Kuzu, AKP'nin anayasa yapmaya karar verdiğinde 1982 Anayasası'nın kıymete geçtiğini söyledi. Bu yaklaşımda bir ön yargı bulunduğunu ifade eden Kuzu, “(Siz ülkeyi satıyorsunuz) iddiasında bulunmak, bir Cumhuriyet hükümetine yapılacak en büyük haksızlıktır” diye konuştu.

Hazırlanan anayasanın tartışmalar neticesinde adeta boğulduğunu dile getiren Kuzu, “Türkiye'de evvela kafaların sivil olması lazım” dedi.

CHP'Lİ MENGÜ: DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILMALI

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü ise her ülkenin anayasasında devletin kuruluş felsefesine yer verildiğini ifade etti. AKP tarafından hazırlatılan
anayasa değişikliği konusunda CHP'nin görüşünün alınmadığını dile getiren Mengü, anayasa değişikliği için konsensüs sağlanması gerektiğini vurguladı.

Anayasa değişikliğinin sadece siyasi partilerin görevi olmadığına da dikkati çeken Mengü, değişiklik konusunda toplumun bütün kesimlerinin görüşünü ifade etmesi gerektiğini kaydetti.

Siyasi partilerin birbirlerine güvenmediğini savunan Mengü, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının anayasa değişikliğinden daha önce tartışılması gereken bir konu olduğunu söyledi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Demircan ise anayasanın günlük hayatla doğrudan ilişkisi bulunduğunu, anayasadaki sorunların toplumu sıkıştıracağını belirtti.

1982 Anayasası ile ilgili sorunların anayasanın yapımından 4-5 yıl sonra tartışılmaya başlandığına dikkati çeken Demircan, yapılan değişikliklerle anayasanın bütünlüğünü kaybettiğini söyledi.

Yapılacak anayasada hakların açık bir şekilde tanımlanması gerektiğini dile getiren Demircan, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminin de demokratik olmadığını ifade etti.

Eski bakanlardan Sadi Somuncuoğlu ise 'Anayasayı hukukçular yapar' anlayışının yanlış olduğunu belirterek, toplumun bütün kesimlerini temsil eden yetişmiş insanların anayasayı yapması gerektiğini kaydetti.

TRT'nin Kürtçe televizyon yayını yapmasını da eleştiren Somuncuoğlu, bu yayınlarla Türkçe'ye paralel bir dilin yaratılacağını savundu.

Türkiye'deki azınlıkların gayrimüslim azınlıklar olduğuna işaret eden Samuncuoğlu, azınlıklar ile ilgili düzenlemelerin bireysel olması, kolektif bir düzenleme yapılmaması gerektiğini söyledi. Somuncuoğlu, “Okul açar, televizyon yaparsanız kolektif kimlikler oluşur” dedi.