Yerel seçim tarihi 31 Mart’tan bu yana Aydın’da varlığı yokluğu belirsiz AK Parti geçen hafta iki etkinlikle sahaya indi.

İlki uzun zamandır yapılmayan İl Danışma toplantısıydı.

Toplantıda mevcut vekiller Mustafa Savaş, Metin Yavuz, Rıza Posacı ve Bekir Kuvvet Erim’le birlikte eski milletvekilleri Ahmet Rıza Acar, Mehmet Erdem de vardı.

Eskiye göre biraz daha kalabalıktı ancak salonda ne şevk vardı ne de heyecan, konuşulanlar ise her zamanki gibi eskinin kopyasıydı.

Sızan haberlere göre basına kapalı bölümde konuşulanlar da bundan farksız, tekrardan ibaretti.

Teşkilatlar deseniz Efeler hariç enerjisi tükenmiş, bitkin birer metal yorgunu…

Öyle ki, çaycısından çorbacına kadar herkes il ya da ilçe yönetimlerinden birinde “eski yönetici” payesini kazandıktan sonra kendi çorbasını kaynatmanın peşine düşen insanlar topluluğu…

Toplantıdaki heyecansızlıktan, konuşmacıların kendilerini tekrar etmesinden hareketle kimileri temel amacın yeniden şahlanış değil parti kurma hazırlığında olan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın muhtemel hamlelerine karşı tedbir amaçlı bir yoklama olduğu görüşünde.

Katılım göstermeyenlerin yönetimler peşine düşecek, yakın markaja alınacaklar…

Toplantıya rağbetin temelinde yatan ana neden de bu “katılmazsak, damgalanırız” korkusu…

Çünkü bütün yönetimler ve milletvekilleri fire halinde yukarıdan gelecek partililere sahip olamadınız azarının muhatabı olmak istemiyorlar.

Bu arada AK Parti tedbir aladursun yeni kurulacak partiler de bilhassa Ahmet Davutoğlu ekibi yoğun bir çalışma içersinde…

Ali Babacan ekibi Aydın için Ankara merkezli çalışıyor.

Kurulacak her iki partinin gerek kurucular kurulunda gerekse il başkanlığında sağ cenahtan da sol kesimden de Aydın’dan karşımıza sürpriz isimler çıkabilir.

AK Parti’nin geçen hafta içersinde düzenlediği ikinci etkinlik de MKYK üyesi Metin Yavuz’un seçildikten bir buçuk yıl sonraki Aydın yerel basınıyla sohbetiydi.(9 Kasım)

Bu kadar zamandır ihtiyaç duymayıp da bu gün Sayın Yavuz’un buna neden gerek duyduğu hakkında çeşitli yorumlar var.

Bir kısım katılımcılar gecikmiş bir toplantının gerçekleşmesi olarak görürken bazıları da kayışları önlemeye yönelik AK Parti dimdik ayakta gösterisi olarak yorumladı.

Yalnız çoğunluğun üzerinde birleştiği AK Parti’nin Aydın’da lime lime döküldüğüydü.

Partinin MKYK üyesinin toplantısına Efeler İlçe Başkanı Çağatay Gülaştı ve ekibi dışında il yönetiminden kimse yoktu.

Tabir yerindeyse görüntü tam bir havlu atmışlık haliydi.

Toplantı kır düğün bahçesindeydi ve üstelik güneşin tesirinin tam hissedilmediği saat 10’da yapılması planlanmıştı.

İl Başkanı Ömer Özmen’i bıraktık toplantıda bu tür organizeleri yapmakla görevli basından sorumlu başkan yardımcısı Ahmet Kürşat Uğur bile yoktu.

Daha var mı ötesi?

Bütün bu olumsuzluklara rağmen sohbette Metin Yavuz sorulara verdiği açık, siyaset sosu az, samimi, bilgiye dayalı cevaplarla beklenin üzerinde bir performans sergiledi.

Geçen hafta Meclis Bütçe ve Plan Komisyonunda bir tarım havzası Aydın’ı yakından ilgilendiren Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) sınırsız ürün ithal muafiyeti tanıyan bir yasa tasarısı geçti.

Tasarı bu şekliyle yasalaştığı takdirde TMO doğrudan temin yoluyla ama iç ama dış piyasalardan istediği ürünü, istediği miktarda temin edebilme yetkisine sahip olacak.

Böyle ithal yoluna gitmek yerine üreticiye verilecek daha fazla prim desteğiyle kendi topraklarımızdan, kendi çiftçimize üretme şansı verilmesi daha isabetli olmaz mıydı?

Metin Yavuz’a bu konuyu sorduk.

Dedi ki, “ithal yetkisi bir devlet kurumuna verilmiştir, bu yasa o nedenle tedbir içindir. Acil bir durumda başvurulacak bir yetkiden öte anlam taşımaz.”

Bizim düşüncemiz, bu yetkinin bazı aç gözler tarafından fırsata dönüştürülmesi ihtimali göz önüne alınarak önceden açıklanacak primle her ürün içeride ürettirilirse hem tüketici hem üretici hem de döviz açısından devletin karlı çıkacağı yöndedir.

Metin Yavuz’un değindiği başka bir konu da Aydın için söylenegelen “dağlarından yağ ovalarından bal akar” özdeyişinin bu gün için anlamını yitirdiği gerçeğiydi.

“Çünkü bu gün gelinen noktada o dağlardan akan yağdan, ovalarından akan baldan katma değeri yüksek marka ürünler yaratamazsanız kazancınız da düşük olur.

O zaman sizin ürettikleriniz üzerinden mesela 3 bin ton incir yetiştiren İtalya’nın 15 bin ton incir ihraç etmesi gibi o katma değerden başkaları yararlanır ve üç misli, beş misli kazancı onlar elde eder”,dedi.

Aydın’a marka ürünler kazandırmada önderlik edebilecek kurum da KOSGEB’dir. Müdür Sadullah Dülger de o başarıyı gerçekleştirecek vizyonda genç bir yetenektir”, dedi.

Daha başka mesela yerel basının sorunları gibi konular da gündeme geldi ama benim açımdan altı çizilecek konular bunlardı.

Sonuç olarak soğuk bir havada başlayan sohbet gerek katılımcılar gerek Metin Yavuz güneşin tesirini arttırmasının da sıcaklığıyla sohbetten memnun ayrıldı.

Bundan da karlı çıkan Metin Yavuz oldu.

Not: Aramızdan ayrılışının 81.yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’e, kuruluşta emeği geçen komutan ve şehitlerimize rahmet diliyorum.

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!