AK Parti’de Aydın özelinde söylüyorum kilitlenen kapıyı Ahmet Ertürk’le açma çabaları sonuçsuz kalınca yeni bir çilingir bulmak için tekrar başa dönüldü.

Aydın özelinde dememin nedeni şudur:

Ta başından beri bu partideki bölge koordinatörü, il koordinatörü ve teşkilat başkanı güdümünde il ya da ilçe başkanı ataması artık miadını doldurmuştur.

Sıkça tekrarladığımız üzere bu sistemle aday tespiti bölgenin yapısına uymaz. Zira yöre insanı sandıkta yarışmayı, mağlup olacaksa sandıkta olmayı tercih eder.

Artık bu şekilde aday belirleme yoğun şikâyet furyasıyla, her türlü entrikalarla, döndürülen dolaplarla, kafada gezdirilen tilkilerle, çakallar tarafından meydana salınan piyonlarla, saman altından su salmalarla adam yeme makinesine dönüştü.

AK Parti bu yöntemi daha fazla sürdüremez. Vazgeçmezse ilerleyen süreçte ne dört başı tekmil atayacak adam bulabilir ne de bir gelişme sağlayabilir.

Bakın Bölge koordinatörü Ömer Ünal ve İl Koordinatörü Murat Baybatur üç ay önce Aydın’da idi, şimdi tekrar buradalar.

Sorulan da, sanki sorumlusu onlarmış gibi, mealen “daha önce önerdiğiniz çekti, gitti, şimdi kimi önereceksiniz,” sorusu.

Gelen bilgilere göre öne çıkan dört isim var.

Cengiz Altıntaş, Nedim Kaplan, Mehmet Arkun ve Ömer Özmen

Bunlar ya da bunlar dışında biri il başkanı olur da o da Ahmet Ertürk gibi alttan, üstten sıkıştırmaya dayanamaz da alır başını giderse ne olacak sorusunun cevabı şimdilik muallâkta.

Buraya kadar anlatmak istediğim sorunun kök nedeni, uzun vadede halledilecek boyutta olanı.

Kısa vadelisi ise geçen yazımda(5 Şubat) değinmediğim, bu güne kadar da kimsenin üzerinde pek durmadığı, mevcut sorunu çözmeye yönelik bir formül.

Kadın bir il başkanı atamak.

Hem teşkilatlarda hem de milletvekilliğinde kadın kontenjanı var ama iş uygulamaya gelince AK Partide il ve ilçe başkanı kadın erkekler kadar fazla değil.

Oysa anket sonuçlarına bakıldığında kadınlardan en fazla oy alan parti, AK Parti.

Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına kadar yükselmesinde önemli kilometre taşlarından biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinde en fazla emek harcayanlar kadınlardı.

İstanbul’da o seçimde kapısını çalmadık ev bırakmamışlardı. Başarı da ancak o sayede gelmişti.

AK Parti kurulduktan sonraki süreçte de kadın seçmenlerin bu partiye ilgisi devam etmiştir.

Hem de erkeklerden fazla.

Ama yönetim kadrolarında uygulanan kontenjan dışında il ya da ilçe başkanlığı düzeyinde bu kesime pek mevki, makam verilmiş değildir.

Kadın kolları tüzük gereği mecburiyetten kurulan birer öğeden ileri gitmemiş kadınlar politika belirlemede erkeklerin çok gerisinde kalmıştır.

Daha doğrusu bırakılmıştır.

Bu da AK Parti’yi tıpkı diğer partiler gibi erkek egemen bir parti hüviyetine büründürmüştür.

Oysa bir partide mevcut sistem kriz doğuruyorsa, açılım da yapamıyorsa, sorun çıkan noktadaki yöntemlerini gözden geçirmesi, sistem dinamiğinin gerektirdiği doğrultuda kendini yenilemesi gerekir.

Bu yapılmaz da aynı yoldan gidilirse ki, yapılan odur, sorun bu gün aşılmış,kilit açılmış gibi görünse de aynı sebepler devam edeceği için birkaç ay sonra krizin tekrar baş göstermesi kaçınılmazdır.

Ama demokrasilerde kısa vadeli de olsa çare tükenmez.

Bu sorun da işine sevgisini katacak, girişken, insanı ve ona hizmeti seven, memleket hikâyesi olan bir abla veya orta yaşta ya da gençlerden bir kadınla devre dışı bırakılabilir.

O kadının özellikleri de:

BİR: Temsil yeteneği olmalıdır.

İKİ: Kendi kendine yeterli olmalı, bu işte eşine bağımlı olmamalıdır.

ÜÇ: Parasal yönden kendinin ve eşinin devletle dönecek işi bulunmamalıdır.

DÖRT: Her yönüyle kültüre sahip, güvenilir, vizyon sahibi olmalıdır.

BEŞ: Yeri geldiğinde sözünü budaktan, gözünü dudaktan esirgememelidir.

Bu özelliklere sahip bir kadının oluşturacağı iyi bir yönetim hem birçok sancıyı dindirebilir hem de partiyi kısa sürede umut haline getirebilir.

Beraberinde getireceği nezaket ve saygıyla siyasette erkeklerin başını çektiği sivri dil bakarsınız yerini annelerimizin karşılıksız dağıttığı sevgi diline bırakabilir

Belki o zaman erkekler kendi kendilerini hesaba çekerek eteklerindeki taşları döker, biraz mahcubiyetle de olsa bir birlerinin yüzlerine bakmaya başlayabilirler.

Bu da AK Parti kadar Türk siyasetinin de hayrına olacaktır.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA