HaberTürk televizyonunun canlı yayınında sorularını yanıtlayan Ünal,  bu seçimde ana temalarının yeni hükümet modeli olduğunu, çünkü Türkiye'nin çok  uzun zamandır sistem krizleriyle hep zaman kaybettiğini söyledi.

Kaybedilen yılların siyasi tarihteki sebeplerine bakıldığında hep  sistem krizlerinin görüldüğünü, milletin kendi temsilcilerini seçip Ankara'ya  gönderdiğinde hep devletin sahibi olduğunu iddia eden vesayet odaklarıyla  karşılaştıklarını anlatan Mahir Ünal, iktidara geldiklerinde kendilerinin de bu  odaklarla karşılaştıklarını vurguladı.

Baskılara ve yasaklara direndiklerini, Türkiye'nin bir diriliş  yaşadığını ve artık "Türkiye vakti" dediklerini dile getiren Ünal, şunları  kaydetti:

"Yıllardan beri seçim kampanyalarında bulundum. Atmosfer, seçmen  davranışı gibi konular üzerine uzun uzun çalıştım. Sosyolog kimliğimle de  baktığımda dip dalga oluşması için mevcut sosyal faktörlerin olması gerekiyor. Bu  ülkede 2002'de AK Parti yüksek bir dip dalgayla geldi. AK Parti'nin doğum nedeni  çaresizliklerdir. İnsanların yoksulluğunun ve çaresizliğinin tepe noktaya  gelmesidir. Siyaset tamamen iflas etmişti. Siyasetçi vaatte bulunur, hiçbirini  yerine getiremezdi. TBMM'nin her yıl onayladığı bütçenin yüzde 44'ü faize  gidiyor, yatırıma pay ayrılamıyordu. Sistem artık çalışmaz hale gelmişti.  2002'den bugüne kadar dip dalga var ama o 15 Temmuz işgal girişimini yaşamış, 4  terör örgütünün saldırısına uğramış, terör koridoru kıskacına alınmaya çalışmış,  ekonomik operasyona dönük hamleler yaşamış bir Türkiye var ve bunlarla başa  çıkmış. İnsanların buna çok büyük bir öfkesi var. İçeride de Türkiye'ye dönük  saldırıları adeta 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' diyen siyasilere karşı büyük bir  öfke duyuyor."

"16 YILDIR SEÇİM KAZANIYOR"

Mahir Ünal, "Sayın Cumhurbaşkanı neden hiç İYİ Parti'nin cumhurbaşkanı  adayı Meral Akşener ile ilgili konuşmuyor?" yönündeki soru üzerine, her siyasi  partinin seçime giderken, söylemlerini belirlerken kararlar aldığına işaret  ederek, "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 16 yıldır hem seçim kazanıyor hem de  rakibinin pozisyonunu belirliyor. Lider, kendi muhatabını kendi belirler. Sayın  Cumhurbaşkanımız da muhatap olarak Muharrem İnce'yi aldı ve onun üzerinden  konuştu." diye konuştu.

Rakiplerinin 16 yıldır tüm seçimlerde Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir  siyaset oluşturduklarına dikkati çeken Ünal, bir vaatte bulunamadıklarını, çünkü  ulaşımda, eğitimde, sağlıkta en iyisini zaten AK Parti'nin yaptığını dile  getirdi.

Türkiye'nin bu dönemde sağlıkta, ulaşımda, eğitimde altyapı  sorunlarını çözdüğünü, refahın tabana yayıldığına değinen Mahir Ünal, "Bundan  sonraki süreçte kaynaklarımızı, insan, toplum, bilim, teknoloji, kültür- sanat,  spora aktarılacak. Türkiye nitelik olarak bir sıçrama yaşayacak. Türkiye'nin  artık kaynaklarını buralara aktarması gerekiyor." değerlendirmesinde  bulundu.

"SAYIN İNCE, BU KADAR TEVECCÜHLE BU KADAR SARHOŞ OLDUYSA..."

Gelecek dönemde özellikle çevre alanına büyük yatırımlar  yapacaklarını, bunun Türkiye'nin geleceği açısından önem taşıdığını vurgulayan  Ünal, "İkinci tur beklentiniz ve B planınız var mı?" şeklindeki soru üzerine de  şöyle konuştu:

"Biz 2002'den bu yana mağlubiyet üzerine hiç hesap yapmadık, bunu  düşünmedik. Bu yönde hiçbir gündemimiz olmadı. Biz yol yürüyoruz, önümüze  bakıyoruz. Dolayısıyla 24 Haziran'da ilk turda Cumhurbaşkanımız seçilecektir, AK  Parti de Meclis çoğunluğunu sağlayacaktır. Şu anda bizim sahada gördüğümüz  halkımızın teveccühü o yönde. Muharrem İnce diyordu ya 'Çıkmışsın yenilmişsin'  diye. Artık  8 defa yenilince, böyle hafiften bir rüzgar, mitingler, biraz  heyecan bunu hissedince 'galiba olduk' hevesine kapıldılar. Biz o mitingleri 16  yıldan beri yaşıyoruz. Elhamdülillah halkımızın teveccühünü 16 yıldan beri  yaşıyoruz. Şimdi Sayın Muharrem İnce, bu kadar teveccühle şimdiden bu kadar  sarhoş oluyorsa, daha sonra ne yapacak, merak ediyorum."

"BİR PEHLİVAN KENDİ KATEGORİSİNDE OLMAYANLA MEYDANA ÇIKMAZ"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ünal, Cumhurbaşkanı  Erdoğan'ın, Muharrem İnce'nin yaptığı "birlikte bir televizyon kanalına çıkma  davetine neden katılmadığı" sorusunu da şöyle cevaplandırdı:

"Pehlivanlıkta kategoriler vardır. Bir pehlivan kendi kategorisinde  olmayanla meydana çıkmaz. 8 defa seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısında  genel başkanlık yarışını kaybetmişsin. Kılıçdaroğlu, 9'uncu yenilgisini almamak  için 'Hadi gel bakalım Muharrem' diye kürsüye çağırmış. Muharrem İnce diyor ki;  'Ben zenciyim'. Ben de diyorum ki 'Sen CHP'nin zencisisin'. Şimdi sen kalkmışsın  efsane olmuş, girdiği bütün seçimleri kazanmış Cumhurbaşkanımızın karşısında  yalancı pehlivanlar gibi peşrev çekip, meydan okuyorsun."

"ÇÖZÜM ÖNERİLERİ YOK"

Mahir Ünal, CHP'nin Türk siyasetine yeni yaklaşımlar sunduğunu, 15  milletvekilinin İYİ Parti'ye geçtiğini, sonra bu vekillerin geri döndüğünü, Türk  siyasetinde demokrasinin ve seçmen iradesinin, siyasi partilerin genel başkanları  tarafından adeta bir dama taşı gibi itilip çekildiğine işaret etti.

Muhalefetin çözüm önerileri yerine genelde Meclisi kilitlemek ve  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek üzerine siyaset yaptığını anlatan  Ünal, "Yani bizim yadırgadığımız şey bu. Türkiye bugün adeta ateş çemberiyle  çevrilmiş durumda. Türkiye bugün hem sahada hem de masada. Kendi bölgesinin  birileri tarafından dizayn edilmesine müsaade etmiyor. Türkiye Münbiç'te,  Carablus'ta, El Bab'da, El Rai'de, Afrin'de her yerde aynı zamanda güvenli  bölgeler oluşturup, Suriyeli kardeşlerimizin güvenle ülkelerine dönmeleri için  ciddi bir çalışma yapıyor. Çünkü nihayetinde buradaki Suriyeliler de evlerine  dönmek istiyorlar. Hadi Soros bütün dünyayı uyarıyor Türkiye karşıtı bütün  yapılar Erdoğan'ı, Türkiye'nin yükselişini engellemek için çaba sarf ediyorlar da  peki siz bunları kimin adına yapıyorsunuz? Yani milletin adına yapsanız, bir  takım çözüm önerileri  koyarsınız. Milletin önüne koydukları bir çözüm önerisi de  yok." şeklinde konuştu.