Hafta içinde İlimizde önemli gelişmeler yaşandı.

AK Parti il başkanlığına atanan sayın Ahmet Ertürk’ün istifasına şahit olduk.

Sayın Ertürk “abilik yapsın” diye il başkanlığına getirildiğinde ataması sevinçle ve heyecanla karşılanmıştı.

Yaşanan süreç kendisini yordu ve istifa etmek zorunda kaldı ve beklentiye cevap üretemedi.

Yani kendisinden bekleneni yapamadı.

Köşemizden zaman zaman kendisine uyarılarımız oldu.

Yanında yöresinde bulunanlar kendilerine çeki düzen vereceğine bizim susmamızı istediler.

Sanki biz yazmasaydık işler daha kolay olacakmış gibi.

Bu tutum kendisinden mi kaynaklandı yoksa çevresindekilerden mi bilemiyoruz.

AK Parti bundan sonrası için daha dikkatli olmak zorundadır.

Bize göre yaşanan sıkıntılar, seçmenin beklentisinden kaynaklanmaktadır.

Peki beklenti nedir?

Bu sorunun cevabı partinin ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de başarılı olması isteğidir.

Günü kurtarma ve olanla yetinme partiliyi tatmin etmemektedir.

Partili başarı istemektedir ve bu isteğinde sonuna kadar haklıdır.

Lütfen bu talebe mazeret üretecek olanlar yönetimlere talip olmasınlar.

Talip oluyorlarsa da gereğini yapmak için çare üretsinler.

Alınan kötü sonuçları seçmenin yaşam tarzına bağlamak seçmeni suçlamanın diğer adıdır ve bu doğru değildir.

Daha 2007 seçimlerinde ilimizde yedi milletvekilinden altısını Ak Parti ve MHP aldı.

CHP ise sadece bir vekil çıkarabilmişti.

Ne olduysa 2009 seçimlerinde oldu ve seçmenle bağlar zayıfladı.

Olması gereken geçmişi suçlamak değil, geçmişten ders almak, sonuç çıkarmaktır.

Diyeceğim şudur; seçmen Ak Partiye kapalı değil ama mesafeli durmaktadır.

Başarı için, sadece seçmenle gönül köprüsü kurmak ve partilileri hedefe kilitlemek gerekiyor.

İhtiyaç duyulan potansiyelin partide mevcut olduğunu düşünüyorum.

Sıkıntı yönetimlerle sıradan partililer arasındadır.

İddiamızın doğruluğunu merak edenler partililere sorsunlar.

Alacakları cevap kendilerinin “adam yerine konulmadığıdır”.

Onlar kendilerine ve taleplerine cevap üretemese bile kayıtsız kalmayan yönetici arıyorlar.

Yani yöneticilerden samimiyet istiyorlar.

Bir şey daha söyleyeyim.

Partililer, yönetenlerinin her partiliye eşit mesafede olmasını istiyor.

“Adam siyaseti” yapılmasından ciddi şekilde rahatsızlar.

Yöneticilerin böyle davranması, bazı partililere “öteki” muamelesi yapılması, partide bölünmüşlük doğurmaktadır.

Sanırım Ahmet Ertürk’ü yoran ve başarısız kılan da “yol kazalarının” yanı sıra aynı anlayışın devam ettirilmesidir.

Aldığımız duyumlara göre ilçe kongrelerine katılımın çok düşük olduğu konuşuluyor.

Söylenti doğruysa sebebi kesinlikle partilinin önemsenmemesi, kendilerini “öteki” hissetmesidir.

Partilinin gönlünü alamayanlar, kesinlikle seçmenin desteğini de alamazlar.

Ayrıca başarısızlığın faturası üç vekile ve sadece il başkanına da çıkarılmamalıdır.

Allah var bu dönemde ilçelerimiz ve ilimiz iyi yatırım almaktadır.

Kimse Aydın’a hizmet yapılmıyor diyemez.

Aydın’da eksik olan yerel yönetim hizmetleridir.

Yerel yönetim, özellikle Büyükşehir hizmet üretememekte, verdiği sözleri yapamamaktadır.

Yerel yönetimin durumu Ak Parti’yi heyecanlandırmalı ve birbirlerine kenetlemelidir.

Bunun yolu, partililerle kucaklaşmaktan geçer..

Görüyorum ki; yönetimlere seçilenler partili gibi değil “devlet bürokrasisinin mensubu” gibi davranmakta, kendisine muhalefet eden, bir şekilde kalbini kırdığı veya yönetim anlayışıyla gönlünü kazanamadığı partililileri yok saymaktadır.

Haliyle yok sayılan da kendilerini yok saymakta ve acımasız bir şekilde eleştirmektedir.

Bize göre, en küçük birimde görevli olanlar dahil herkes kendisini eleştirenlerle açık yüreklilikle temasa geçmeli, onların gönlünü alamıyorsa bile zaman zaman dinleyerek muhalefetlerini kontrol altında tutmalıdır.

Reis üzerinden düşmanlık üreterek Reis’e yardımcı olunmaz.

Onun ortaya koyduğu hedeflere hizmet edilmez.

Reis “Büyük Türkiye ülküsü” için küresel odaklara ve onların bölgemizdeki maşalarıyla amansız bir kavga verirken bulunduğunuz yerde “alan kavgası” vermek davaya olan sadakati lekeler.

Her teşkilat mensubu pozisyonunu bu hassasiyete göre ayarlamalıdır.

Başta sorduğumuz soruya verilecek olumlu cevap, herkesin görev alanında üzerine düşeni yapmasına bağlıdır.

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA