Hatta 2006 yılında Halil Yozgat’ın (21) öldürüldüğü internet cafe cinayetinde ajanın olay mahalinde olduğu öne sürüldü. Frankfurter Allgemeine Gazetesi’ne göre sözkonusu muhbire el çektirilmesiyle birlikte cinayetler sona erdi.
 
ALMANYA’daki seri cinayetlerle ilgili tartışmalar sürüyor. Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın intihar eden neonaziler Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos ile teslim olan Beate Zschaepe’ye pasaport ve kimlik belgeleri verdiğinin iddia edilmesinin ardından bu kez de Hessen Eyaleti Anayasa Koruma Teşkilatı’nın bir ajanının işlenen 9 seri cinayetten altısında olay mahalinde olduğu bildirildi.
 
İstihbarat ajanı, aşırı Sağcı Nasyonel Sosyalist Yeraltı Örgütü üyesi Uwe B. ve Uwe M.’nin işlediği seri cinayetlere kurban giden sekizi Türk, biri Yunanlı 9 kişinin öldürüldüğü olay yerinden altısının hep yakınında bulundu.
 
Neo-Naziler, 21 yaşındaki Halil Yozgat’ı Kassel’de kendisine ait internet cafede 6 Nisan 2006’da öldürdüğünde ajan bu sırada cafede oturan altı kişiden birisiydi. Polisin çağrısı üzerine cinayet sonrasında cafede bulunan altı kişiden beşi kendiliğinden gidip cinayet anında gördüklerini detaylı anlattı. Polis, yaptığı incelemelerde görgü tanığı altıncı kişinin varlığını belirledi. Neden gelmediği sorusuna istihbarat ajanı “Silah sesinden sonra cafeden ayrıldım ve 10 gün boyunca da hiç haberleri dinlemedim ve izlemedim. İnternet cafeye de porno sitelerinde kadınlara bakmak için gittim” yönünde ifade verdi. Ajan, sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı.
 
Bıçak gibi kesildi
 
Bild Gazetesi, ajanın, olay mahalinde olmasına rağmen serbest bırakılmasını kabul edilemez ihmal olarak değerlendirdi. Seri cinayetler ve istihbarat ajanı ilişkisi ile ilgili dikkat çekici bir ayrıntıyı ise Frankfurter Allgemeine Gazetesi yazdı. Gazete, muhbir olayının ortaya çıkarılmasından sonra seri cinayetlerin bıçak gibi kesildiğine dikkat çekti.
 
Westerwelle’den Türklere ziyaret
 
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Türklerin aşırı sağcı katillerinin ortaya çıkarılması sebebiyle Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ile birlikte Almanya Türk Toplumu’na (TGD) bir dayanışma ziyaretinde bulundu. Westerwelle, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Yabancı düşmanlığı ve radikalizmin Almanya’da yeri olmadığını göstermek istiyoruz” dedi.
 
Hürriyet 2007’de yazmıştı
 
Dün Alman basınında yer alan iddialar 2007’nin ekim ayında Hürriyet’te yayınlanan bir yazı dizisinde dile getirilmişti. Gülden Aydın’ın araştırmasında cinayetlerin Alman istihbarat örgütlerinin bilgisi dahilinde olabileceği ve Anayasayı Koruma Örgütü’ne bağlı ajanların adının geçtiği kaydediliyordu.
 
Örgüt, istihbarat paralarıyla kuruldu
 
Alman aşırı sağcı Nasyonel Demokrat Parti eski Başkan Yardımcısı Tino Brandt, parti başkan yardımcılığı yaptığı sırada Anayasayı Koruma Teşkilatı adına ajanlık yaptı. 1994 yılında istihbarata çalışmaya başlayan Brandt, 2001 yılına kadar istihbarattan verdiği bilgiler karşılığında 200 bin Alman Markı aldı. Ajan olduğu dönemde de bu parayla Thüringer Heimatschutz Örgütü’nü kurdu. Bu örgütte Uwe Mundlos, Uwe Böhnnhardt ve Beate Zschaepe faal olarak yer aldı. Üçlü daha sonra örgütten ayrılarak adına silahlı eylem, bombalama, banka soygunu ve seri cinayetler işlediği Nasyonel Sosyalist Yeraltı örgütünü kurdu.
 
Muhbirlere para yağdı
 
Thüringen Eyalet Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın neonazilere yüklüce para aktardığı bildirildi. Rakamı tam olarak bilinmemekle birlikte Thüringen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı eski Başkanı Roewer, görev yaptığı 1994 ile 2000 yılları arasında ajan ve muhbir olarak çalışan neonazilere yaklaşık 1 milyon 500 bin Euro verildiğini söyledi.