İzmir'in Urla ilçesinde Kasım 2005 tarihinde 16 yaşındaki Funda İşsiz, 37 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Cesedi boş bir binadaki derin dondurucuda bulunan genç kızın katil zanlısı Celalettin Erkal (24), yargılama sonucunda suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay'da onanmadığı için CMK'nin 102. maddesi gereğince 5 yıl hapis yattıktan sonra 4 Ocak 2011'de serbest bırakıldı. Kızlarını hayatının baharında kaybeden İşsiz ailesi, cinayeti işlediğini itiraf eden katilin serbest bırakılmasına isyan etti.

Böyle bir olayın başlarına geleceğini tahmin bile etmediklerini söyleyen acılı anne Huriye İşsiz, gözyaşlarını tutamayarak, "Yargı süreci daha hızlı işlese, hükmü kesinleşse bu olmayacaktı. Dosya iki defa Yargıtay'a gitti. Daha hızlı olsaydı belki bu aftan faydalanmayacaktı. Nasıl adalet bu?" dedi. Katilin ocak ayı başında tahliye olduğunu ancak dün (8 Şubat) öğrendiklerini ancak inanmak istemediklerini belirten İşsiz, "Biz kanunlara sığındık, onlar böyle yaptı. Ne diyeceğimi bilmiyorum, çok sıkıntılıyım. Başvurulması gereken neresi varsa başvuracağım. Kızım öldüğüyle kaldı, öldüren 5 senede çıktı. Daha acısını unutmadım, yastığını yıkamadım, hâlâ oradaki kokusuyla yatıyorum." şeklinde konuştu. İki çocuk doğurduğunu, birini Celalettin Erkal'ın öldürdüğünü vurgulayan Huriye hanım, tek isteğinin katilin tekrar hapse girmesi olduğunu belirtti. Anne İşsiz, kızının toprağın altında çürüdüğünü, katilin de cezaevinde çürümesi durumunda acılarının az da olsa hafifleyeceğini ifade etti.

'ADALET BİZİ SIRTIMIZDAN VURDU'

Kızının katilinin serbest bırakılmasından, mahkemelerin yavaş işlemesinin sorumlu olduğunu söyleyen Huriye İşsiz, "Katil zaten suçunu itiraf etmişti. Mahkemeler hızlı yürüseydi bunlar olmayacaktı." dedi. Adaletin yerini bulduğunu ve kızı Funda'nın katilinin cezaevinde olduğunu sandıkları bir anda hayal kırıklığını yaşadıklarını kaydeden İşsiz, "Adalet yerini buldu diye içim çok rahattı ama adalet bizi sırtımızdan vurdu. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Bu yasayı değiştirmeleri lazım. Nasıl saldılarsa, dışarıdaki bütün katilleri tekrar içeri almaları lazım. Ömür boyuysa ömür boyu hapis yatsın. Bizim sağlığımız bozuldu, kim geri verecek? Ailece tedavi görmemiz gerekiyor." diye konuştu. İşsiz, kızıyla aynı kaderi paylaşan Münevver Karabulut'un katil zanlısının sonunun ne olacağını da merak ettiğini sözlerine ekledi.

'AİLE OLARAK TEDİRGİNİZ'

Kararın netleştiğini zannederken katilin serbest kaldığını öğrence şaşırdıklarını anlatan acılı baba Nazım İşsiz de Celalettin Erkal'ın mahkemede kendilerini, "Sizin sülalenizi kurutacağım." diyerek tehdit ettiğini, bunu herkesin duyduğunu, can güvenlikleri bulunmadığını ve aile olarak çok tedirgin olduklarını söyledi. Katil hapishanedeyken rahat ve huzurlu olduklarını anlatan baba İşsiz, "Kızımız öldü, geriye gelmeyeceğini biliyoruz. Hiç olmazsa affedilmemesi gereken bir olaydı. Kızım 16 yaşında vahşice öldürüldü, öldüren kişi 5 sene sonra serbest bırakaldı. Böyle adalet, böyle kanun olur mu?" dedi.

Serbest bırakılan katili karşısında görmesi durumunda kötü şeyler olacağını da vurgulayan Nazım İşsiz, "Kızımı katleten kişiyi karşımda gördüğümde cinayet işlemem lazım. Normali de bu. Hakimlerimiz, savcılarımız, büyüklerimiz illâ onunla karşılaşıp öldürmemi mi istiyor?" şeklinde konuştu. Gazetelerde, müebbet hapis cezası alanların serbest kaldığıyla ilgili haberleri okudyunca, "İnşallah bizim kızımızı öldüren çıkmaz." diye düşündüğünü anlatan İşsiz, "Halbuki çıkmış da bizim haberimiz yokmuş. İlk duyduğumda başımdan aşağı kaynar sular döküldü, mahvolduk. Kızımı vahşice öldüren kişinin, bu toplumda gezmemesi lazım." diyerek duygularını ifade etti.

CİHAN