Hem özel hem de sosyal yaşamı olumsuz etkileyen halitosis yani kötü ağız kokusu, sinüzitten kansere kadar bir çok ciddi hastalığın habercisi olabilir.

İstanbul- Halitosisin ağız ve diş sağlığı kadar genel sağlık hakkında da önemli ipuçları verdiğini belirten Diş Hekimi Cansın Özgür, “Ağzınızda kötü koku varsa, mutlaka ciddîye alın” uyarısında bulunuyor.

Ağız kokusunun, düşünüldüğünün aksine nadir rastlanan bir sorun olmadığını söyleyen Dr. Özgür, “Dünya nüfusunun yüzde 25’inin bu rahatsızlıktan etkilendiği düşünülmektedir. Bu rahatsızlığa sahip olanların çoğu bu hastalıktan zaman zaman şikâyetçi olur. Kişilerarası ilişkiyi, iletişimi, kendini ifade etmeyi etkilemesi nedeniyle ağız kokusu, kişinin özgüvenini sarsan bir durum haline de gelebilir. Bu nedenle dünyanın değişik bölgelerinde ağız hijyeni klinikleri açılmakta ve ağız kokusunu giderici ürünlerin tüketimi giderek artmaktadır” dedi.

Ntv'nin haberine göre, ağız kokusunun patolojik bir durum olduğunu belirten ve “Birçok hastalığın da habercisidir. Sık rastlanan bir durum olmasına karşın doktorlar tarafından da gözden kaçırılan bir bulgudur” uyarısında bulunan Dr. Cansın Özgür, ağız kokusuna neden olan hastalıklar hakkında bilgi verdi ve alınacak önlemleri anlattı:

"Fizyolojik Ağız Kokusu: Bu tip ağız kokusunun nedenleri bazı gıdaların midedeki sindirim işlemi (sarımsak, soğan, alkol, baharatlı gıdalar vb.), iyi temizlenmemiş ağız boşluğu, düzgün olmayan diş hekimliği restorasyonları (dolgu, protez vb.), çürük dişler, dişeti problemleri, sigara tüketimi, adet sırasındaki hormonal değişikliklerdir. Fizyolojik ağız kokusu, sistemik bir hastalık veya patoloji ile ilgili değildir ve geçicidir. Genellikle diş fırçalama, antiseptik solüsyonlar ile kontrol altında tutulabilir.

Patolojik Ağız Kokusu: Bu tip ağız kokusunun yüzde 80-90’ı ağız içi sebeplerden kaynaklanmakla beraber birçok ağız dışı sebepten de kaynak alabilir. Dişeti hastalıkları, dil tabakası, yemek artıkları, ağız içi yaralar, kirli takma dişler, tükürük miktarındaki azalma, ağız içinden kaynaklanan sebeplerden birkaçıdır. Tükürük bezinin fonksiyonlarındaki bozukluklar da ağız kokusuna açtığı gibi, antidepresan, antipsikotik ve narkotik ilaçlar da tükürük azlığına neden olabilir. Burun akıntısı ve rüflü hastalığı da ağız kokusunda etkili olur.

Ağız dışından kaynaklanan ağız kokusunda ilk şüphelenilmesi gereken bölge burundur. Burunda oluşacak tıkanıklık, burun solunumu yerine ağız solunumu yapılmasını ve buna bağlı olarak ağızda kuruluk dolayısıyla ağız kokusu oluşmasını sağlar. Ağız dışı kaynaklı halitozis nedenleri olarak karşımıza çıkan başlıca hastalıklar ise peritonsiller abse, retrofarengeal abse, tonsillit, sinüzit, yabancı cisimler, atrofik rinit, kıkırdak septumu etkileyen burun tüberkülozu, sifiliz, rinoskleroma, adenoit, nazofarengeal abse, larenks kanseri, larenjittir.


Ağız bakımını ihmal etmeyin

Bunların dışında akciğer absesi ve kanseri, bronşektazi, nekrotizan pnömoni gibi alt solunum yolu hastalıkları da halitozis nedeni olabilir. Diğer sistemik hastalıklardan, gastrointestinal sistem rahatsızlıkları (mide kanseri, hiatal herni, pilor darlığı, ösefagus rahatsızlıkları, kronik böbrek yetmezliği, karaciğer sirozu, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanserleri gibi), kronik böbrek hastalıkları, lösemi ve agranulositoz, karsinoid, AIDS, multipl skleroz ve metabolik hastalıklar gibi hastalıklar da ağız kokusuna yol açabilir.

Ağız kokusunun tedavisi; ağız hijyenine dikkat etmek, diş ve dil fırçalamak, dişlerin arasını temizlemek, diş eti iltihaplarını tedavi ettirmek esaslarına dayanır. Ağız kokusu olan hastalar, sigarayı bırakmalı veya sigara içmeyi azaltmalı, zararlı gıdalardan uzak durmalı, düzenli aralıklarla beslenmeli, diş doktorlarını düzenli aralıklarla ziyaret etmelidirler.”