Aryana'dan Bageri'ye tam 50 yıl!

 

İran ile Türkiye meğer birbirlerine ne kadar da uzak iki ülke imiş! Dile kolay tam 50 yıl sonra İran'dan bize Genelkurmay Başkanı (Tümgeneral Muhammed Hüseyin Bageri) gelmiş oldu. İran'dan bize en son 16 Temmuz 1967 günü Genelkurmay Başkanı General Dr. Behram Aryana gelmişti. Org. Cemal Tural'ın davetlisi olarak Ankara'ya gelen Aryana, 25 Temmuz gününe kadar Kırıkkale, Konya, Eskişehir, İzmir, Bursa, Kocaeli Gölcük ve İstanbul'da askeri tesis ve karargâhları ziyaret etmiş, askeri ilişkilerin geliştirilmesi için anlaşmalar imzalanmıştı. Bu geziden sonra uzun yıllar bu seviyede ziyaret gerçekleşmedi.

1behram-aryana.jpg

378 YILDIR SAVAŞMADIK

1639 Kasrı Şirin Antlaşması'ndan günümüze kadar hiç savaşmadığımız İran'la ilişkiler, Atatürk döneminde Şah Rıza Pehlevi'nin, 1934 Haziran'ında Ankara'ya gelmesiyle zirve yaptı. 40 gün süren gezide Şah Pehlevi, Atatürk'e 'Biraderim' diye hitap ediyor ve ondan etkilenerek ülkesine dönüyordu. Atatürk de iki ülkenin kardeşliğini anlatan 'Özsoy' operasını sergileterek İran'a verdiği önemi göstermişti. Pehlevi, Türkiye'de gördüğü gelişmeleri kısmen de olsa ülkesinde uyguladı. Türkiye, aynı yıl İran-Afganistan sınırını belirlemek üzere Org. Fahrettin Altay Paşa'yı bölgeye gönderdi ve iki ülkenin sorunlu sınırı çizildi. Halen bu sınır anlaşması uygulanıyor. Bu ilişkiler çerçevesinde İran'dan subaylar Türkiye'de askeri okullarda tahsil gördü. 8 Temmuz 1937'de de Atatürk'ün öncülüğünde kurulan ve Afganistan'ın da içinde olduğu Sadabat Paktı'nda müttefik olduk.

 

İRAN DEVRİMİ SONRASI

Türk-İran ilişkileri, 1979 yılındaki İran İslâm Devrimi'ne kadar normal seyrinde geçti. Önemli bir hadise olmadı. Her iki ülke de birbirlerine saygılı ve ölçülü davrandı. 1979 Devrimi'nde Ecevit Hükümeti, İran halkının Şah'a karşı verdiği özgürlük mücadelesinin yanında yer aldı. Devrimi ilk tanıyan ülke olarak, Humeyni tarafından da büyükelçisi ilk kabul edilen ülke oldu. 1979 öncesi önemli bir birlik de, ABD ve İngiltere'nin öncülüğünde kurulan Merkezi Anlaşma Örgütü CENTO idi. 1955 yılında SSCB'ye karşı Ortadoğu merkezli kurulan bu paktta İngiltere, Türkiye, İran, Irak ve Pakistan yeraldı. Irak 1959 ihtilaliyle çekilde. 1979 Devrimi'nden sonra da İran ve Pakistan'ın çekilmesiyle pakt çöktü. Bu pakt çerçevesinde yapılan toplantılarda askerlerimiz ve siyasetçilerimiz sık sık bir bir araya geliyordu... NATO ülkesi olan Türkiye, 1979 Devrimi'nden sonra ABD baskılarıyla İran'la askeri ve siyasi ilişkilerini yeterince geliştiremedi. Ancak yine de özenli siyaset uyguladı ve askeri olarak hiç karşı karşıya gelmedik. 2015 yılında başlayan yeni süreç, Türkiye ile İran'ı, Suriye ekseninde yakınlaştırdı ve bugünkü tarihi adımların atılmasını sağladı. Dileğimiz bu ilişkilerin kalıcı ve yapıcı olması...

2milliyet-17-tem-67.png

ŞAH'IN GÖZDE GENERALİYDİ

50 yıl önceki gezide Türkiye'ye gelen General Aryana, İran tarihinde sıkça anılan ve bugünkü rejim tarafından pek de sevilmeyen bir isim. Şah'ın gözde generallerinden olan Aryana, uzun yıllar Fransa'da askeri eğitim almış ve en son Fransa Yüksek Komuta Akademisi'nden mezun olmuştu. Aryana, devletler hukuku alanında da bu ülkede doktorasını yapmıştı. İsmi 1950'li yıllarda parladı ve hızla yükseldi. Bundan önce aşırı milliyetçi görüşleriyle biliniyordu. Nazi hayranı olduğu iddiasıyla da 1941 yılında bir ara tutuklandı. Serbest kalan Aryana, ordu komutanlıkları yaptıktan sonra İmparatorluk Mahafız Birliği Komutanlığı görevinde bulundu. Ordu içinde Şah ailesine de en yakın isimdi. Ermeni asıllı olan General Aryana'nın asıl adı 'Hüseyin Manucheri'ydi. 1950 yılında 'Behram Aryana' ismini aldı. General Aryana, 1965-69 yılları arasında Genelkurmay Başkanlığı yaptı. 1969 yılında görevden alınarak emekliye sevk edildi. Daha sonra Fransa'ya yerleşti ve burada ölümüne kadar yaşadı.

muhsin-rezai-ve-bageri-savas-yillari-1.jpg

REJİM KARŞITI OLDU

İslâm Devrimi sonrası, Fransa'da Azadegân (Özgürlük Arayıcıları) örgütünü Amiral Kemaleddin Habibullahi ile birlikte kurarak karşı faaliyetlere geçti. Örgütü Şah ailesi ile ABD gizli servisi CIA da destekledi. Bu örgüt Ağustos 1981'de, İngiltere'ye 7 yıl önce İran tarafından siparişi verilen üç hücumbotdan biri olan 'Tabarzin'i, İspanya açıklarında kaçırarak Fransız makamlarına teslim etti. Bu eylemle sesini dünyaya duyurdu. Şah rejiminin üst düzey komutan ve devlet adamlarının da desteğini alan örgüt, İran-Irak Savaşı sırasında İran'da bazı saldırı ve sabotajlar gerçekleştirdi. Humeyni yönetiminin sabah akşam yıkılacağı konusunda açıklamalar yaptıysa da başarılı olamadı ve Monarşist örgütü zaman içinde dağıldı. İran gizli servisi, örgütü takip ederek bazı üyelerini etkisiz hale getirdi. General Aryana, 21 Temmuz 1985 günü 79 yaşında Paris'te hayatını kaybetti.

 

 

ankara-bageri-ve-akar.jpg

Genelkurmay Başkanı Tümg. Muhammed Bageri

 

Ağabeyi şehit, kendisi gazi!

 

 

 

General Aryana'dan 50 yıl, İran Devrimi'nden ise 38 yıl sonra Ankara'ya üç günlük resmi ziyaret düzenleyen General Muhammed Bageri, 27 yıldır Genelkurmay Başkanlığı yapan General Hasan Firouzabadi'nin yerine 28 Haziran 2016 günü getirildi. 1958 yılında Batı Azerbaycan eyaletinde dünyaya gelen Bageri, İran Devrimi sırasında Emirkebir Üniversitesi'nde mühendislik eğitimi alıyordu. Kasım 1979'daki ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'ne yapılan baskına alt seviyede katıldığı ileri sürüldü. 1980 Eylül'ünde savaş çıkınca cepheye koştu ve 8 yıl süren İran- Irak Savaşı sırasında Devrim Muhafızları Komutanlığı emrinde görev yaptı. Burada askeri bilgilerini geliştiren Bageri, İran ordusunun çeşitli birimlerinde görev yaptı ve hızla yükseldi.

sehit-hasan-bagheri.jpg

AĞABEYİ ŞEHİT OLDU

Bageri savaş sırasında ağabeyi Hasan Bageri'yi 29 Ocak 1983 günü Fakkeh'te şehit verdi. Şehit Bageri, 27 yaşındayken Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı olmuştu. O da istihbarat ve operasyonlardan sorumluydu. Irak'ın işgal ettiği Hurremşehir'in kurtuluşunda da görev yapmış, ünü kardeşini geçmişti. Şehit Bageri, Urumiye'de Veterinerlik okurken okuldan Şah rejimi tarafından atıldı ve daha sonra Tahran Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydoldu. Bir yandan da Cumhuri İslâm gazetesinde muhabirlik yapıyordu. Okul yıllarında Devrim saflarına katılmış, önemli bir militandı. Komutanlarından birisi, bugün emekli olan Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Rezai'ydi.

 

savasta.jpg

İRAN'IN GÖZÜ KULAĞI

Genelkurmay Başkanı General Bageri, 18 yıl İran Genelkurmayı'nda İstahbarat ve Operasyonlar Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. İstihbaratçılığa 1988 yılında başladı. Modern görüşleriyle bilinen Bageri, geçen yıl bu göreve atandı. Kardeşinin ününden dolayı kendine sorulan bir soru üzerine "Görülmek için kendimi önemli bir kişi olarak görmüyorum" demişti. Sade ve alçak gönüllülüğüyle sevilen bir komutan olan Bageri, kamuoyunda tatbikatlar dışında pek görünmeyen ve açık sözlülüğüyle de bilinen bir isim. Siyasi coğrafya konusunda doktorasını yapan Bageri, İran'ın Yüksek Ulusal Savunma Üniversitesi'nde ders veriyor.

Tümgeneral Bageri, savaş gazisi ve savaş sırasında gösterdiği başarılardan dolayı çok sayıda madalyaya sahip. İstihbarat ve operasyonel savaş konusunda uzman olan Bageri, IŞİD'in Bağdat'a sarkması durumunu 'kırmızı çizgimiz' olarak ilân etmiş ve “askeri müdahalede bulunuruz” demişti. Bageri'nin önemli bir başarısı da, ABD'nin 2003 yılında kurduğu Cundullah terör örgütünün lideri Abdülmelik Rigi (Ricci)'yi, Afganistan'da yakalayarak ülkesine getirtmesi. Devrim Muhafızlarına karşı kanlı saldırılar gerçekleştiren örgütün lideri Ricci, 2010 Haziran'ında yargılanarak idam edildi.