Değerli okuyucularım gerçekten üzgünüm bir tarafta Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Sn. Osman Aldemir, bir tarafta Aydın Didim Belediye Başkanı Sn. Deniz Atabay… Bu iki güzide insandan biri olan ADÜ Rektörü Sn. Osman Aldemir, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bu göreve MİT ve diğer kurumların hakkında araştırma yapılarak atanmış kişidir. Bazı çevreler ki bunun içinde nüfuzlu kişiler de var Rektör Aldemir’i görevden aldırmak için ellerinden geleni yapıyor.

En üzüldüğüm kısmı ise geçmişte gazeteci olan kişinin bu nüfuzlu kişilerin tetikçiliğini yapması.

ADÜ’nün şerefini koruduğunu iddia etmesi ayrıca bir ironi.

Ancak bu arkadaşa hatırlatmak lazım, ADÜ’nün itibarını iki paralık ettiniz.

Ama siz Sayın Aldemir bu videodaki kişidir diyemediniz işte bu ahlaksızlıktır.

Gazeteciye hiç yakışmayan davranıştır.

Tıpkı FETO hain şebekesinin geçmişte kurduğu tuzağı Sayın Osman Aldemir’e kurdunuz çok yazık.

Yargı mutlaka bu konuyla ilgili gerekli kararı verecektir. Ancak bu insanın ailesini darmadağın ettiniz. Ailesi ile konuştum hepsi sizlere lanet okuyor. Bu attığınız çamur sizin için çok ağır vebal olacaktır.

Yine aynı çevreler, Didim Belediye Başkanı Sayın Deniz Atabay için kurdunuz onu da aynı şantaj ile dize getirmeye çalıştınız… Sayın Deniz Atabay da dik durarak bunun şantaj olduğunu ifade etti. Onda da netice alamadınız. 

Eğer netice alsaydınız fevkalade gazetecilik yapmış mı olacaktınız?

Bazı çevreler geçmişte Sayın Özlem Çerçioğlu için yıllarca savcılara, emniyet müdürlerine yüzlerce şikâyet dilekçesi verdi. Şimdi bu kişiler Sayın Özlem Çerçioğlu’nun şakşakçılığını yapıyor. Sayın Özlem Çerçioğlu dimdik ayakta duruyor bunu söyleyenler şimdi utanmadan biz öyle söylemedik diyorlar. Oysa tüm gayeleri Sayın Özlem Çerçioğlu’nu görevden aldırmaktı.,

Şimdi aynı oyunu Sayın ADÜ Rektörü ve Didim Belediye Başkanı için yapıyorlar.

Aydın’da yöneticilik yapan bir isim aşağıdaki mesajı tarafıma gönderdi.

Ben de altına imzamı atıyorum.

Abi; gazetecilik ciddi bir iş, insanlara iftira atma kumpas kurmak için yapılmaz. Rektör hoca, Didim Bld Bşk için insanların şerefi ile alakalı iftira atarsan hem toplumdan dışlanırsın hem de yargı süreci başlar.

Mesleği ayaklar altına almasın kimse..

AYDIN’DA YAZ SONU

Değerli okuyucularım Aydın ili Sonbaharın en güzel günlerini yaşıyor artık yeni turfanda kuru incir piyasaya çıkmaya başladı bu sene kuru incir geçen senenin 90 bin ton altında 80 bin ton ile gerçekleşti fiyat www.aydinpost.com haberine göre,

İlimiz 7 milyon adedi aşan incir ağacı varlığı ile ülkemizde 1. sırada yer almakta ve dünya kuru incir üretiminde de öncü konumunu korumaktadır. İncir İlimizin ilk coğrafi işaret almış ürünü olmasının yanında, İlimizin AB tescilli coğrafi işaret alan ilk ürünüdür.

 
İlimiz 2019 TÜİK verilerine göre 37 bin 300 hektar incir üretim alanına sahiptir. Türkiye kuru incir üretiminin yüzde 80’ini, dünya üretiminin yüzde 60’ını karşılamaktadır.

Yaklaşık 16 bin çiftçimiz incir üretimi ile iştigal etmektedir.

Bu sene AK Parti iktidarı Milletvekillerinde Kit Komisyonu Başkanı Sn. Mustafa Savaş ve Tarım Bakanlığı komisyon üyesi Sn. Rıza Posacı üstün çabaları ile TMO ve TARİŞ piyasaya girerek 20 TL altın tüccar malı kapatmaya kalkıştığında piyasaya girerek çiftçinin kazanmasına sağlamıştır. SÜZME İNCİR 60 TL ve 40 TL’ye alıcı bulmuş ve çiftçinin elinde neredeyse İncir mahsulü kalmamıştır.

AYDIN İL SAĞLIK MÜDÜRÜ SN. OSMAN AÇIKGÖZ İLE SÖYLEŞİ

Değerli okuyucularım şu an dünya ve Türkiye özellikle COVİT salgını ile uğraşırken en gözde devlet kurumu SAĞLIK BAKANLIĞI.

 

Ben de Aydın İl Sağlık Müdürlüğü’ne gittim, İl Müdürü Sayın Osman Açıkgöz ile tanıştım. Karşıma Aydın doğumlu bir Aydın Efesi çıktı.

Sayın Osman Açıkgöz okuyucularıma kendinizi tanıtır mısınız?

Ortaokul ve liseyi Kuşadası Kaya Aldoğan Lisesinde okudum, ailem Kuşadası’nda ticaretle uğraşmaktadır.

Aydınlıyım,

Gökyüzünün altındaki en güzel şehir olan Aydın ilimizde hizmet etmek büyük bir lütuf. Hele bu Aydın olunca doğduğum şehrime hizmet etmekten büyük keyif alıyorum Ahmet Ağabey. Bakın siz bile İstanbul’da ömrünüz geçmiş Aydın iline katkı sağlamak için siz de koşturuyorsunuz.

Tüm bunların yanında kendi ailemin de yaşadığı yerde, yüce devletimizin bir bireyi olarak hizmet etme, katkıda bulunabilme fırsatı muhteşem bir ayrıcalık.

Bunun için bizzat belirleyici olan sayın Sağlık Bakanımıza ayrıca minnettarım.

Biraz hizmetlerinizi anlatır mısınız?

Yaklaşık 16 yıldır sağlık idareciliği yapmaktayım ve yüksek lisansımı da yine bu alanda yaptım.

Buradaki görevinden önce bir eğitim araştırma hastanesinde başhekimlik, ondan önce Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği ve hastane yöneticiliği, yine başka bir ilimizde yine il sağlık müdürlüğü ve öncesinde de çeşitli idari görevlerde bulundum.

Büyük bir heyecanla her gün bir önceki günden daha fazla üretmek ve hizmet verdiğimiz alanlarda Gerek sağlık hizmeti sunan gerekse de sağlık hizmeti alanların memnuniyet duyabileceği İklimi oluşturmak gayreti içerisindeyim.

En önemli projem, yine bu kapsamda 2008 yılında “şifa veren ele vefa” isimli bir proje yaptım.

Bu proje de sağlık çalışanlarıyla hasta ve hasta yakınlarımız arasında Yeni iletişim köprüleri Kurulması ve çeşitlendirilmesi amaçlanmış Ve 2015 Yılında da ulusal bir hale gelmiştir.

Bu projede ana unsur;

Stres ve gözyaşının fazlaca olduğu sağlık tesislerine, STK’lar ve çeşitli organizasyonlarla vatandaşlarımızın hasta olmadığı zamanlarda da bir araya getirilmesi ve sağlık çalışanlarının gönüllerine dokunarak onların yaptığı işin ne kadar önemli olduğunu hissettirilmesi, bir nevi iyi ki varsınız diyebileceği platformları oluşturmak üzerine kurulu bir projedir.

Buna hali hazırda çok ihtiyacımız olduğunu düşünmekteyim.

Latince bir atasözü “ağrıyı dindirmek ilahi bir sanattır” der.

Elbette sağlık çalışanlarının 7/24 büyük bir özveriyle yürüttüğü bu hizmet merhamet ile taçlandırdığında gerçek anlamda bir sanattır ve bu sanat aynı zamanda çok sayıda hayır duası alabileceğimiz bir meslektir.

Sağlık çalışanı olmak hele de bu pandemi zamanlarında cidden çok büyük bir fedakârlık gerektirdiği aşikardır.

Oysa enfeksiyon kapma riski bizlerin sürekli karşı karşıya olduğu bir realite ve canımızı, en sevdiklerimizi bu riske ortak etmekteyiz.

Başlı başına en yalın haliyle bile her kademede görev yapan arkadaşlarımız en büyük saygıyı hak etmektedirler.

Bizlerin en önemli beklentisi aslında bundan ibarettir.

Covit salgını ile neler söyleyeceksiniz?

Dünyada Covid19 Süreci başladığı Günden itibaren ilimizde de süreç büyük bir hassasiyet ve motivasyonla takip edilmekte.

En önemli argümanımız, Çin Wuhan’dan gelen bir turist dolayısıyla çok erken dönemde hassasiyetimiz oluşmuştu.

Bugünlerde çok büyük bir dikkatle üzerinde durulan filyasyon çalışmaları çok erken bir dönemde ilimizde başlamıştır.

Bu çalışmalar bugün bulunduğumuz noktaya çok ciddi olumlu katkılar sağlamıştır.

İl sağlık müdürlüğümüz bünyesinde kurulan kriz koordinasyon merkezimizde hastane ve ilçe yöneticilerimiz eşliğinde başlangıçtan itibaren 5 basamaklı bir acil eylem planı oluşturmuş ve tüm anlık veriler, hastane yatak sayıları, yoğun bakım yatak sayıları, vantilatör sayıları ile birlikte görev yapacak olan personel ve onların yedekleri planlanmış durumdadır.

Hali hazırda olası tüm senaryolarla ilgili proaktif bir şekilde simülasyonlar yapılmakta ve tüm idari ve tıbbi alanlarda bu algoritmalara göre hareket edilmektedir.

Gerek sağlık bakanlığımız bilim kurulunun rehberleri gerekse de ilimizde Sayın Valimizin liderliğinde tüm kamu kurum kuruluşları, belediyelerimiz ve üniversite hastanemiz ile birlikte eşgüdüm içerisinde ilimiz önemli bir başarıyı yakalamış durumdadır.

Bu kesinlikle bir rehavete vesile olmamalıdır.

Bugün çok iyi biliyoruz ki dikkat edilmeyen bir toplu organizasyon ya da boş bırakılan bir alan çok hızlı bir biçimde yeni kontaminasyonlar oluşturabilmekte ve sayıların dramatik bir biçimde artmasına vesile olabilmektedir.

Pandemi süreci içerisinde en önemli önceliğimiz Aydınlı hemşerilerimizin bulaş riskinden maksimum düzeyde korumak ve bunu yaparken de mümkün olduğunca şehrimizin diğer önceliklerini de sahip çıkmak olmuştur.

  

Bu vesileyle sahada muazzam bir özveriyle ve sabırla görev yapan Tüm çalışma arkadaşlarımı gönülden tebrik ediyorum.

İl Sağlık Müdürlüğü’nün bundan sonraki Aydın hedefleri nelerdir?

Bu pandemi döneminde covid 19 ile savaşırken bir yandan da ilimiz sağlık altyapısını gözden geçirme ve analizlerini yapma fırsatı da bulduk.

Öncelikle tüm hastanelerimiz ortak bilişim altyapısına kavuşturuldu.

 

Bu özellikle tüm hastanelerimizin ortak dili kullanması, iş zekâsı, stok analizleri ve mali gelişimimiz açısından son derece önemlidir.

Tüm hastane ağımız an itibariyle tek bir HBYS üzerinden takip edilmektedir.

Hemen pandemi öncesinde bilindiği üzere,

  • Merkez Ağız diş sağlığı hastanemiz yeni binasına kavuşmuştur.
  • Sultanhisar ve köşk hastanelerimiz hizmete girmiş,
  •  il sağlık müdürlüğümüz yeni hizmet binasında hizmet vermeye başlamıştır.
  • Ayrıca bir turizm kenti olan ilimizde çok önemli bir gelecek vizyonu oluşturacak olan Uluslararası sağlık turizmi belgesi geçen ay itibari ile akredite edilmiştir.
  • Beraberinde Kuşadası hastanemizde MR hizmeti başlatılmış birçok hastanemizin bakım onarımlarla ilgili süreçleri tamamlanmıştır.
  • Başkanlığımıza iletilmek üzere Nazilli hastanemizde de Anjio hizmetinin başlatılması için hazırlıklarımızı tamamladık.
  • Yeni aile hekimliği birimleri planlanırken acil sağlık hizmetleri de yeniden yapılandırıldı.
  • İlçelerimizde Yeni yapılacak hastanelerimizin yatırımlarını heyecanla takip ederken sağlık çalışanlarımızın ek ödeme katsayı oranını %38’lerden %45-46 bandına taşıdık.
  • Önümüzdeki dönemde İlimizdeki tüm idari yönetim süreçlerini daha objektif kriterlere dayanan iş yükü analizlerine ve karne kriterlerine göre aynı ritim ile hareket ettirmeyi hedefliyoruz.
  • Yatırımlarımızda ilimizin büyüklerinin destek ve istişareleri ile çok hızlı mesafe kat edilmektedir.
  • Ayrıca il merkezimizdeki üç hastanemizin lojistik alanları birleştirilmiş ve mali açıdan da birleştirilmesi için çalışılmaya devam edilmektedir.
  • Önümüzdeki günlerde 50 civarında daha yeni yoğun bakım yatağı açmayı planlıyoruz.
  • İlimiz sağlık kalitesine çok önemli bir katkıda bulunacak olan şehir hastanemiz en önemli gündem maddemizdir ve bakanlığımız imkanlarıyla yapılması planlanmaktadır.
  •  İnşallah önümüzdeki çok yakın bir zamanda temelini atmak nasip olacaktır.
  •  Resmi olarak 950 yatak kapasiteli olsa da planlanan şehir hastanemiz oda donanımlarının yeniden düzenlenmesi ile 1400’e kadar yatak sayısını artırabileceğimiz son derece modern yoğun bakım ve ameliyathane imkanların içerisinde barındıran ve aynı zamanda özellikli sağlık hizmetlerini İlimizde büyük bir gururla anlatabileceğimiz Donanımlara da sahip olacaktır.
  • Hali hazırda enerji verimliliği açısından da birçok yeniliği içerisinde barındıracak olan şehir hastanemiz için büyük bir heyecan taşımaktayız.
  • Beraberinde yaşlı nüfusumuzun arttığı gerçeğiyle de birlikte fizik tedavi hastanemizin ve Amatem merkezimizin de yatırımlarını aynı hassasiyetle takip ediyoruz.

Aydın ilinde özellikle Aydın Devlet Hastanesi çok zor durumda. Maalesef sağlık konusunda Aydın ili baya geri kaldı.

Ancak bundan sonrası için çok büyük ümidim oldu.

TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARINI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM, İYİ Kİ VARSINIZ.

MAREN HOLDİNG –KİPAŞ HOLDİNG SÖKE KAĞIT FABRİKASI

500 MİLYON DOLARLIK YATIRIM

Buyrun 500 Milyon Dolarlık Yatırımı size sunuyorum.

 

Yük. Müh. Serhan Arda Yük. Makine Müh. Sn. Aydoğan Oral, Sn. Erman Çetin

Kipaş Holding ve Maren Holding Sahibi Sayın Hanefi Öksüz “Ben burada yaptığım jeotermal yatırımımdan kazandığım paralar ile Aydın iline borcum var” deyip Maraş iline doğduğu büyüdüğü teşvik öncelikleri olan Maraş iline 500 milyon dolarlık yatırımı yapmayarak, 4000 kişiye iş imkânı sağlayacak SÖKE OSB getirip yatırımı yapıyor.

Bende merak ettim Maren Holding CEO’su sayın Mehmet Şişman beyden rica ettim.

Sn. Hanefi Öksüz’ün ilk okul ve üniversite yıllarında arkadaşı olan koordinatör Yük. Makine Mühendisi Sn. Aydoğan Oral ve Kağıt Fabrikası İnşaat sorumlu Md. Yük. Müh. Serhan Arda ile fabrika şantiye alanına www.aydinpost.com editörü Sn. Erman Çetin ile gittim.

  

Bana bu yatırımı anlatır mısınız?

Kâğıt üretim fabrikası ve enerji santrali entegrasyonu ile kurulmaktadır. Tesisimize atık kağıtlardan kağıt üretimi gerçekleştirilecek olup, maksimum kapasitesi 660.000 ton/yıl olarak belirlenmiştir.

Ayrıca tesis kapsamında, tesisin buhar ihtiyacının tamamını ve elektrik ihtiyacının bir kısmını karşılamak üzere 55 MW gücünde akışkan yataklı bir kömür kazanı ve buhar türbini bulunan “Enerji Santrali” kurulmaktadır.

500 milyon dolarlık fabrika ne üretecek?

https://i2.cnnturk.com/i/cnnturk/75/700x0/5a2bbc8cae784914281749a2

Tesisin kâğıt üretimi ile ülke ekonomisine sağlayacağı katkıların yanı sıra, hammadde
olarak, tek başına ekonomik değeri olmayan ve tamamen atıl durumda olan kullanılmış kağıtların kullanımının artırılarak ülkemizdeki geri dönüşüm miktarının artırılması hedeflenmiştir.

Tesisimizde özellikle yurt içinde üretimi yapılamayan kağıt türleri üretilecektir. Ham madde çöp.

Bu nedenle yaklaşık 250.000.000 € değerinde ithalatın engelleneceği ve yaklaşık olarak 125.000.000 € değerinde ihracat yapılacağı planlanmıştır. 

Böylelikle Ülkenin Cari açığının düşürülmesi için 2 yönlü katkı sağlanacaktır.

Fabrikada kaç kişi çalışacak?

 

İlk Başta 850 kişiyle işe başlanacak, bu rakam 4000 kişiye çıkacak ilave yatırımlarla.

Kâğıt üretiminin gerçekleşmesi için temel olarak neler yapılacak.

  1. Hammadde (Kullanılmış Atık kağıtlar)
  2. Enerji (Elektrik ve Buhar) “Kömür  yakıtlı enerji santralinden karşılanacaktır.
  3. Endüstriyel Su
  4. Kimyasal katkılar Gerekmektedir.

Tesisin çalışması ile oluşacak atıklar arasında;

  1. Hammadde ile gelen yabancı maddeler ( Kağıtlar üzerindeki bant, zımba telleri plastikler vb her tür kağıt dışı maddeler.)
  2. Kömür kazanı bacasından çıkacak yanma gazları
  3. Kullanılan sudan artan atık sular.

Bu Fabrikanın çevre üzerinde etkilerini nasıl düzenleyeceksiniz?

Tesisimiz planlama aşamasından itibaren yasal mevzuat ile belirlenmiş sınırlar ve Avrupa birliği standartlarına uymak üzere tamamlanmaktadır.

Bu itibarla;

Kazan baca gazlarımızın arıtılması için en son teknolojik sistemler kurulmaktadır.

Bunun İçin Almanya’dan Arıtma tesislerimizi getirdik sadece bunun için 20 milyon dolar harcadık.

Dolayısıyla emisyon değerleri çevre mevzuatının belirlediği sınır değerlerin çok altında kalacaktır.

Bacamızdan salınan gazlar Çevre bakanlığı tarafından sürekli ve online izlenecektir.

Artık sularımızın arıtılması için yine en güncel ileri arıtma prosesine “Anaerobik ve Aerobik arıtma” sahip atık su artıma tesisimiz bulunmaktadır.

Arıtma tesisinden elde edilecek suyun bir kısmı proseste tekrar kullanılmak üzere işletmeye alınacaktır.

Böylece tesisin kullanacağı su miktarı minimize edilecektir. Arıtma tesisimizden deşarj edilecek sular da Çevre Bakanlığı ve OSB yönetimi tarafından sürekli izlenecektir.

Hammadde kaynaklı katı atıklar ile atık su arıtma tesisi katı atıkları tesisimiz içinde metal, İnorganik ve yakılabilir organik atıklar olarak ayrıştırılacaktır.

Yakılabilecek olanlar enerji santralinde yakılacaktır. Metal ve inorganik atıklar geri dönüşüm tesislerine verilerek ekonomiye kazandırılacaktır.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK KAĞIT FABRİKASINI AYDIN SÖKE OSB’YE KURUYORUZ. Cari açığa 500 milyon dolarlık destek sağlayacağız.

FABRİKAMIZ EN KISA ZAMANDA 90 GÜNDE faaliyete geçmesini, sağlayacağız.

Bütün bu tedbirler ile fabrikamız çevreye son derece duyarlı ve minimum etki edecek şekilde işletilecektir.