Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) 2011-2012 eğitim öğretim yılında 20. Akademik Yılına merhaba dedi. ADÜ Merkez Yerleşkesi’nde düzenlene törene Vali Kerem Al, Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, AK Parti Aydın Milletvekili Gültekin Kılınç, CHP Aydın Milletvekilleri Metin Lütfü Baydar ve Bülent Tezcan, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, İl Emniyet Müdürvekili Suat İkan, Aydın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Hulusi Akşit, daire müdürleri, ADÜ akademik personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı.
ADÜ Merkez Yerleşkesi’nde bulunan Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başlayan 20. Akademik Yıl açılış töreni, ADÜ Atatürk Kongre Merkezi’nde gerçekleşen programla devam etti. İstiklal Marşı ve ADÜ Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte ADÜ ile ilgili hazırlanan sinevizyon gösterisi izletildi. Program ADÜ Halk Oyunları Ekibinin hazırladığı yöresel halk oyunları gösterilerinin sunulmasıyla devam etti.
20 . Akademik Yıl açılışında konuşan ADÜ Rektörü Prof. Dr. Birincioğlu, ADÜ’nün 1992 yılında 5 Fakülte, 3 Enstitü, 1 Yüksekokul ve 1 Meslek Yüksel Okuluyla kurulduğunu söyledi. Şuan itibariyle 11 Fakülte, 3 Enstitü, 5’i aktif 7 Yüksekokul ve16 Meslek Yüksek Okulu sayısına ulaşan ADÜ’deki öğrenci sayısının 30 bini aştığını belirten Birincioğlu, “Bin 211 akademik ve 925 idari personelimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ADÜ oldukça dinamik ve iyi yetişmiş bir ekibe sahiptir. DPT, TÜBİTAK, BAP, AB ve SANTEZ projeleriyle eğitim, araştırma ve bu hizmet alanlarında yurt içi ve yurt dışında tanınan, çağdaş, katılımcı, çalışkan, öğrencisi olmaktan onur duyulan ve tercih edilen bir üniversite haline geldik. Bölgemizin kalkınması için özel sektör nasıl risk alarak yatırım yapıyorsa, bizde ADÜ olarak bunun alt yapısını yetiştirmek arzusundayız” diye konuştu.
“30-35 YILDA AYDIN’IN GELECEĞİNİ 4 SEKTÖR BELİRLEYECEK”
Her kurumun olduğu gibi ADÜ’nün de stratejik planı olduğunu kaydeden Birincioğlu, hazırlanan 30-35 yıllık perspektifte bölgede 4 sektörün önemli rol oynayacağını tespit ettiklerini belirtti. Bu sektörlerden birincisinin tarım ikincisinin de turizm olduğuna değinen Birincioğlu, “Turizm derken klasik güneş, deniz ve kum turizmden ziyade çeşitlendirerek kongre turizmi ve jeotermal turizmin ön plana geleceğini düşünüyorum. Üçüncü sektör olarak enerji sektörünü kilit sektör olarak benimsedik. Enerji sektöründe de öncelikli olarak jeotermal, rüzgar ve güneş enerjisi üstünde durduk. Bu teknisyenleri yetiştirelim diye ‘Temiz Enerji’ konusunda bir program hazırladık. Bu sene itibariyle YÖK’e önerdik. Jeotermalde Avrupa’da birinci, dünyada ise yedinci konumdayız. Eğer tamamını işleyebilecek durumda olursak net yurt içi katma değeri ile 20 milyar dolar enerji üretimi söz konusu olabilir. Dördüncü sektör olarak a Antik kentlerimizi görüyoruz. Bünyesinde 20’inin üzerinde antik kent barındıran bir başka şehir sadece Türkiye’de değil dünyada da yok. Bu zenginliğin bölge zenginliğine dönüştürülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTELERİMİZ DEĞİŞİYOR”
Üniversitelerin tolumun yarınlarına dönük umutlarını, düşüncelerini, özlem ve yaşam biçimlerini programlarına alan bir anlamda geleceği inşa eden kurumlar olduğuna işaret eden Vali Kerem Al da, “Üniversiteler bir yandan ülkemizin kalkınması için gerekli olan nitelikli insan gücünü yetiştirirken, diğer taraftan da özgür ve evrensel düşüncenin birlikte yaşama ve ötekini anlama kültürünün yerleşmesine önemli katkı sağlarlar. Bu katkı özellikle son dönemde gittikçe gelişmektedir. Artık toplumun değerlerine yabancılaşmış, topluma biçim vermeye çalışan, bilimsel düşünce anlayışının tam dersine tabu ve kalıplarla yönetilen üniversitelerin yerine yüzü topluma dönük, toplumu anlayan ve onun gerçek sorunlarıyla ilgilenen bir üniversite modeline doğru hızla evriliyoruz” şeklinde konuştu.
“BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA DEĞERLENİR”
Üniversitelerin en önemli misyonunun bilgi üretmek olduğuna değinen Vali Al, şunları söyledi: “Toplumla paylaşılmayan bilgi kendi kozasında kalır ve değersizleşir. Bu nedenle özellikle üniversiteler sanayi işbirliğine önem göstermelidir. Dünyanın pek çok yerinde başarılı bir şekilde uygulanan üniversite-sanayi işbirliğini ilimizde de yaygınlaştırmalıyız. Üniversitemizin ürettiği bilim, teknoloji ve tecrübenin reel sektörle buluşması Aydın’ın ekonomik ve sosyal gelişiminin temel dinamiği olacaktır. Bu alanda kamu kurumlarına ve müteşebbislerimize de büyük görevler düşmektedir. Bilgi talep edilmeli, bilgiye kıymet verilmeli ve doğru bir şekilde kullanılmalıdır”